Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
Sosyal Medya

Ali Babacan Erzurum’da! DEVA Partisi Kars kongresi ne zaman yapılacak?

Demokrasi ve Atılım Partisi (DEVA) Genel Başkanı Ali Babacan, partisinin Erzurum İl Başkanlığı 1. Olağan Kongresi’ne katıldı. Kongrede Haber Değer İmtiyaz Sahibi Atıf Özbey, DEVA Partisi Kars İl Başkanı Güven Özen ve DEVA Partisi Kars Kurucu Üyelerinden çeşitli isimler de yer aldı.

Demokrasi ve Atılım Partisi

Kongre öncesinde Güven Özen ile birlikte Babacan‘la bir araya gelen Atıf Özbey, sosyal medya hesabından bir paylaşım yaparak, “DEVA Partisi Genel Başkanı Sn. Ali Babacan ile Partisinin Erzurum il kongresi öncesi sohbet etme imkanı bulduk. Vakit ayırdıkları için müteşekkirim. Çalışmalarında başarılar diliyorum” ifadelerini kullandı.

Güven Özen ise Ali Babacan ve eşi Ülkü Zeynep Babacan ile çekildiği fotoğrafını, Erzurum’a, Kars’a , Türkiye’ye DEVA olmaya geliyoruz… Erzurum kongresi…” notuyla paylaştı.

KARS KONGRESİ KASIM AYININ SONUNDA OLABİLİR

DEVA Partisi‘nin Kars İl Kongresi‘nin ne zaman yapılacağı tam olarak netleşmese de Kasım ayının son haftası olarak planlandığı bilgisine ulaşıldı.

ALİ BABACAN’DAN DİKKAT ÇEKEN AÇIKLAMALAR

Öte yandan Ali Babacan, kongrede dikkat çeken açıklamalar da yaptı. MHP lideri Devlet Bahçeli‘nin başlattığı askıda ekmek projesini eleştiren Babacan, “askıda ekmek diye bir proje başlattılar. Bu yaptıklarından hiç utanmıyorlar mı? Bir ülkede adaleti, insan haklarını, demokrasiyi askıya alırsanız o ekmeği de askıya koymak zorunda kalırsınız. Bu, iktidarın bir ortağının vatandaşının ekmek parasına muhtaç kaldığını açıkça ilan etmesi demek. Söze gelince, yerli ve milli diyorlar. Milliyetçilik askıya ekmek koymak değildir ifadelerini kullandı.

Babacan’ın konuşmalarından satırbaşları şöyle:

SAVAŞ ŞARTLARINDA BİLE MECLİS’TE BASIN ÖZGÜRLÜĞÜ SAVUNULDU

“Milli Mücadele şartlarında, cephede savaş sürerken Erzurum mebusu Hüseyin Avni Bey meclis kürsüsünden Erzurum’da tutuklanan bir gazetecinin haklarını savunmuştu. Tam da o şartların içindeyken bir gazetecinin haksız yere tutuklanmasıyla ilgili gensoru vermişti. Hüseyin Avni Bey meclis kürsüsünden ‘Serbest yazılan yazılardan kıymetli yazı yoktur’ demişti. Bugün, Birinci Meclisteki gibi çoğulcu, herkesin kendi kimliğiyle, kendi hür fikriyle yer alabildiği bir Meclisimiz yok. Bugün, yürütme organı tarafından değersizleştirilmiş, denetim görevini yapamayan, sistemdeki önemini yitirmiş bir Meclisimiz var. Türkiye Büyük Millet Meclisi, Türkiye’nin sesidir, demokrasimizin nefesidir. Yüce Meclisimizde Türkiye’nin tüm sesleri temsil edilir. O yüce kürsünün arkasında “Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir” yazar. Bu düstur basit bir duvar yazısı değildir.

YOKSULLUĞU ORTADAN KALDIRACAK POLİTİKALAR UYGULAYACAĞIZ

Bugün Dünya Yoksullukla Mücadele günü. Pandeminin de etkisiyle son dönemde çok sayıda işyeri kapandı. Pandemiden evvel başlayan ve devam eden ekonomik krizle işsiz, gelirsiz ve yoksul nüfusumuz arttı. Hükümet ise, vatandaşlarının yoksullaşması karşısında etkili bir şey yapamadı. Avrupa Birliği kriterlerine göre hesap ettiğimizde ülkemizde 17 milyon yoksul insan bulunuyor. Biz, yoksulluğu ortadan kaldıracak politikalar uygulayacağız. İhtiyacı olanı biz gidip bulacağız ve yardım edeceğiz. Biz bu yardımları lütuf olarak değil, aile ve hak bazlı yapacağız.

OHAL BAHANE EDİLEREK KHK ZULMÜ UYGULANIYOR

Son 4 senede bu ülkede OHAL bahane edilerek bir KHK zulmü uygulanıyor. Bağımsız ve tarafsız yargı kararı olmadan tam 125 bin 678 vatandaşımızın işine son verildi. OHAL KHK’ları ile hukuku yok sayarak, herkesin ismini tek tek bir kararnameye yazdılar, herkesi bir sepete attılar, işlerine, aşlarına son verdiler. KHK ile işine son verilen vatandaşlarımızın büyük bir kısmı yargı tarafından aklandı. Ama işlerine geri dönemediler. Özel sektör de çekindiği için işe almadı.

GÜÇLÜ DEVLET VATANDAŞINI EKMEĞE MUHTAÇ BIRAKMAZ

Güçlü devlet, vatandaşını ekmeğe muhtaç bırakan devlet değildir. Güçlü devlet, gazetecilerini aydınlarını hapse atan devlet değildir. Güçlü devlet, hukukun üstünlüğü ilkesini çiğneyip güç gösterisi yapan devlet değildir. Güçlü devlet, özgürlüklerin kısıtlanmasını bir marifet sayan, doğarken kimlik kartı verdiği vatandaşını kimsesizliğe terk eden devlet değildir. Bağımsız ve tarafsız yargı makamlarınca haklarında kesinleşmiş karar verilmemiş herkes masumdur. Bu kişilerin özlük hakları iade edilmelidir. İtibarları iade edilmelidir. Yapılan hukuksuz işlemler nedeniyle maruz kaldıkları tüm zararlar telafi edilmelidir.”