Ahmet Arslan: Dünyaya ‘Türk modeli’ diye örnek olmuş bir sistem yapıyoruz

65. Dönem Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı ve AK Parti Kars Milletvekili Ahmet Arslan, TBMM Genel Kurulunda İYİ Parti‘nin ‘yap-işlet-devret’ modelinin araştırılmasıyla ilgili grup önerisi üzerine bir konuşma yaptı.

‘Yap-işlet-devret’ modelinin en çok Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığında kullanıldığını, Sağlık ile Gençlik ve Spor Bakanlıklarında da uygulandığını hatırlatan Ahmet Arslan, modelin geçmişte dünyada uygulanan yanlışlıklarının görüldüğünü ve bunların tamamının düzeltildiğini aktardı. “Dünyaya ‘Türk modeli’ diye örnek olmuş bir uygulama sistemi yapıyoruz” diyen Arslan, ardından şu ifadeleri kullandı;

“HANİ TÜRKİYE’DE OLUNCA ‘ÜÇ-BEŞ KİŞİYE PEŞKEŞ’ DENİYOR YA…”

“Dünyanın birçok yerinde uygulanıyor. Bunu da dünyanın birçok yerinde Türkiye‘deki yükleniciler yapıyor. Hani, Türkiye‘de olunca üç-beş kişiye peşkeş deniyor ya peki dünyanın ülkeleri bu kişilere niye yaptırıyor, onlar da mı peşkeş çekiyor? Hayır. Bu Türk müteahhitlik sektörünün itibarını ve geldiği noktayı göstermesi adına çok çok önemli.

“YA BORÇLANARAK YAPACAKSINIZ YA ÖTELEYECEKSİNİZ”

Evet ‘borçlanıyoruz, borç ödüyoruz’ deniyor. Değerli arkadaşlar, ya borçlanarak yapacaksınız ya öteleyeceksiniz. Borçlanarak bunların tamamını geçmişteki gibi yaparsanız, Türkiye‘de iki tane köprü yaparsınız, 81 ile hizmet götüremezsiniz. 81 ilin tamamına hizmet götürmek ve bu hizmetleri ötelememek için anında uygulamanız lazım, AK Parti‘nin yaptığı budur. Bunlar katma değer oluşturur, bunlar istihdam oluşturur, bunlar 81 ilin tamamına yatırım anlamına gelir. Birkaç tane rakam vereyim, hepsinin cevabı; bugüne kadar 30,5 milyar dolarlık “KÖİ” yani Kamu Özel Ortak İşbirliğiyle yatırım yapılmış.

“GEBZE-OSMANGAZİ-İZMİR OTOYOLU, TEMMUZ AYINDA GARANTİ RAKAMLARININ ÜZERİNE ÇIKMIŞTIR”

26 milyar dolarlık gayrisafi yurt içi hasıla oluşmuş, 58 milyar dolarlık üretime etkisi olmuş, insanımızın hayatını kolaylaştırmayı bir kenara bırakıyorum. Gebze-Osmangazi-İzmir otoyolunu hepiniz kullanmışsınızdır, Temmuz ayı rakamları, garanti rakamlarının üzerine çıkmıştır bu da zaten öngörülendir. Bugüne kadar 1 milyonun üzerinde istihdam oluşturulmuştur, bu çok kıymetlidir.

“KÜÇÜK HAVALİMANLARI ZARAR EDER ANCAK BUNLARI YAPMAZSANIZ BÜYÜK HAVALİMANLARINDAN GELİR ELDE EDEMEZSİNİZ”

Yap-işlet-devretlerden kaynaklı Zafer Havalimanı örnek gösterildi. Sadece Zafer değil, değerli arkadaşlar, başka havalimanlarından kaynaklı da ödediğimiz garanti ücret 133 milyon dolar. ancak buna karşılık 538 milyon dolar garanti üzeri gelir almışız. Biz işimizi bilen, müdebbir bir tacir gibi davranıyoruz. 405 milyon dolar fazladan para almışız. İstanbul Havalimanı dahil sekiz havalimanında yap-işlet-devret süreci bittikten sonra işletme hakkını devretmişiz, kiraya vermişiz kaç lira elde etmişiz? 4,9 milyar dolar. Bunları iyi hesap etmek lazım. Değerli arkadaşlar, küçük havalimanları zarar eder, Zafer de dahil. Ancak küçük havalimanlarını yapmazsanız, büyük havalimanlarından bu gelirleri elde edemezsiniz. Zafer‘in maliyeti 52 milyon Euro… bugüne kadar devlet işletseydi yaklaşık 40 milyon euro üzerine para koyacaktı. Hâlbuki garanti olarak ödediğimiz yaklaşık 39 milyon Euro.  Değerli arkadaşlar, dünyada biliniyor bu sistem, örnek alınıyor bu sistem, bu sistemi eleştireceğinize bence öğrenmek lazım deyip saygılar sunuyorum.”