Nöbetçi Eczaneler
Memlekette dolar yükselmiş veya inmiş ne bizim mahalledeki bakkalın, ne manavın, nede kasabın umurunda bile değil…
Kendilerini zamma alıştırmışlar, her gün yeni bir zam yapıyorlar.
Zammın oranı ise vicdanlarıyla orantılı. Onlara sorsan dolara bağlı olarak zam yaptıklarını söylerler. Tabii manav, kasap, bakkal işin esprisi… Asıl olan Migros gibi tekellerdir. Milletin ekonomik gücünün zayıfladığı bu günlerde, kalitesini bozduğu, gramından çaldığı ve her gün üzerine zam yaptığı ürünlerini kimsenin denetlemediği, hesap sormadığı dev market zincirleri…
Maliye Bakanı istifa etti, dövizde sert bir düşüş oldu…
Doğrusu insanın içinden Maliye Bakanımıza,“Sen neymişsin be abi.!” demek geliyor. Oysa ülkemizdeki gerçek döviz seviyesi, bu düşüşün çok daha altındadır. Bir bakanın istifasıyla döviz aniden düşüş yaşıyorsa, dövizin yükselmesi psikolojiktir.
Bir anda hangi ekonomik gelişme oldu da döviz düşmeye başladı? Ne üretimimiz arttı, ne de ihracat?
Sanki iki saatliğine artmış olsa ne olacak?
Döviz kurunun psikolojik olarak yüksek tutulması, hükümete yönelik siyasi bir komplodur. Hayatı pahalılaştırmak, piyasada panik yaratmak, piyasadaki vurguncu şirketlere yeni vurgun sahaları açmak…
Doların düşmesi ile piyasadaki vurguncular dolara yönelip, hem doların yükselmesinde bir sebep olurken, dolar üzerinden haram servetlerine bir servet daha katmış olacaklar…
Belki kapitalizmin yasaları ile ters düşmüş olabilir, ancak büyük vurgunların önüne geçmek maksadıyla yüksek oranda dolar alımları yasaklanmalıdır.
Bakanın istifası ile halka, “Bakan gitti döviz düştü. Hükümet giderse durum daha da iyi olur. Hükümet alternatifsiz değildir. Hükümet giderse sizde rahatlamış olursunuz” mesajı verilmeye çalışılıyor.
Doğrudur Tayyip Erdoğan‘ın gitmesiyle, emperyalizmin aktaracağı biraz döviz, biraz borçlarda erteleme gibi tedbirlerle kısa bir dönem kısmi bir refahlık yaratılabilinir. Ancak unutulmamalı ki bu ülke yeniden emperyalizmin uydusu olur. Bağımsızlığımızdan bahsedemez oluruz.
Türkiye ve dünya Müslümanları öksüz kalır… Kim ne derse desin ülkedeki ekonomik zorlukları sadece hükümette görmek yanlıştır. Ancak bir bakanın istifası veya Trump‘ın geçmiş yıllardaki bir tehdidi ile kurlarda inip çıkmalar oluyorsa, ekonomideki kırılganlıkların bir an önce çaresine bakılmalıdır.
Önceki yazılarımızda israf ve Suriyeli göçmenlerden bahsettik. Şimdide piyasalardaki denetimsizlikten bahsetmiş olduk.
Serbest piyasa ekonomisi demek, talan ekonomisi demek değildir. Tüketicinin durumu da göz önünde bulundurulmalı ve piyasa sıkı şekilde denetlenmelidir.
