Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
Sosyal Medya
Mahmut Esat Güven

Pakistanlı Müslüman kadın ve Çanakkale

Pakistanlı milli şair ve büyük İslam düşünürü Muhammed İkbal, Çanakkale Savaşının en hızlı döneminde Pakistan‘ın Lahor kentinde halkında yoğun katılımıyla bir miting düzenler.

Mitingin amacı Çanakkale için yardım ve gönüllü toplamaktır.

İkbal, etkili bir konuşma yapar ve halk konuşmayı ağlayarak dinler. Konuşma sonrasında halk fakir olmasına rağmen kulağındaki küpeyi, parmağındaki alyansı ve evindeki eşyayı satarak parasını Çanakkale savaşanları için bağışlar.

Mitinge katılanlardan biri de kısa bir süre önce dul kalmış, yeni doğmuş bebeğiyle bir anneydi. Yardımda bulunabilecek bir şeyi olmadığı için eziklik içerisindeydi. Kararlı bir şekilde mitingden ayrıldı ve zengin bir adamın konağının önünde durdu. Kapıyı çaldı ve konağın efendisiyle görüşmek istediğini söyledi. Önce dilenci olduğunu sandılar. Ancak kadının ısrarları üzerine kadını efendi ile görüştürdüler.

Efendi ne istediğini sordu, kadın bebeğini satmak istediğini söyledi. (O devirde hizmetçi olabilecek çocuklar satılabilirdi)

Fakat bu yeni doğmuş bir bebektir. Bir anne canından çok sevdiği yavrusunu niçin satmak istesin? Efendi bunu ısrarla sormasına rağmen bir cevap alamaz. Meraklanan efendi, parayı verir, çocuğu alır ve adamlarına kadını takip etmelerini söyler. Kadın Lahor meydanına gelir, aldığı parayı kuruşuna kadar Çanakkale için bağışta bulunur.

Adamları efendiye olup bitenleri anlatırlar. Efendi, kadını bulup getirmelerini söyler. Kadını bulup getirirler ve efendi, “sen söylemedin ama ben seni takip ettirdim, bütün paranı Çanakkale için bağışlamışsın. Bunu niçin yaptın” der.

Kadın ise “Şimdi sen diyorsun ki, Çanakkale’ye gönderilecek bir silah için koklamaya kıyamadığın yavrunu niye sattın öyle mi? Bu gün Muhammed İkbal dedi ki ‘Eğer Osmanlının son kalesi Çanakkale düşerse iyi bilin ki sıra sizindir.’ Eğer İngiliz buraya gelir, namusumuza el uzatılır, bayrak iner, vatan düşmanın pis çizmeleriyle çiğnenirse, çocuğum olsa ne olur, olmasa ne olur. İşte bu yüzden sattım çocuğumu. İngilizlere köle olacağına size hizmetkar olsun.” yanıtını verir.

Bu sözler üzerine efendi, çocuğu annesine geri verir ve kendisi de Çanakkale için yüklü bir yardımda bulunur.

Pakistan halkının Kurtuluş Savaşı sırasında ekmeğinden artırıp gönderdiği yardımları unutmadık, unutmayacağız. Dün Çanakkale neyse bu gün bizim için Keşmir de odur.”
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan.

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER