Nöbetçi Eczaneler
Denetimsiz çarşı- pazarın tek kazananı, büyük gıda şirketleridir. Fiyatları kendileri belirlerken, diğer orta ve küçük ölçekteki satış yerlerini hızla eritir ve kendilerini de tamamen tekelleşmiş olurlar.
Maalesef korona ülkemizde ve diğer dünya ülkelerinde tekelci burjuvaziye yaradı. Koronayı halkçı, adaletli, eşitlikçi sanırdım.
Meğer o da sermayenin mikrobu imiş!
Özellikle halkın en çok alış-veriş yaptığı gıda sektöründe vahşi bir sömürü var. Sonucu çok tehlikeli… Halk günlük bir liranın dahi hesabını yapıyorsa oturup düşünmemiz lazım.
Siyasi partiler halen miting, kongre, toplantılar yapmaya devam ediyor. Sanki korona siyasi parti faaliyetlerine katılanlara, torpil geçiyormuş gibi…
Uludağ‘da eğlence yerleri tıklım tıklım… Kimsede maske yok. Mekanlarda dans eden, bilmem kardeş niyetine birbirini öpen, içki içen, anlayacağınız herkesin keyfi yerinde…
Neymiş kış turizmcilerinin para kazanmaları gerekirmiş!
Biz 3-4 ay önce yaz turizminin işletme sahiplerine yaradığına hep beraber şahit olduk.
Turizm şirketleri kazandı, cıbıldaklar ise korona oldular.
Kendilerinin olması yetmiyormuş gibi, memleketlerine döndüklerinde milletin anasını ağlattılar. Millete koranayı yaydılar.
3-5 turizmci kazanacak diye işin ceremesini devlet ve millet çekmiş oldu. Neyse korona halka ihanete devam ediyor ama abisi İngiltere‘de ortaya çıktı. Hızla yayılıyor.
Yakında Uludağ’da kayak yapmaya gelirse şaşırmayalım!
Uludağ‘da maskesiz, mesafesiz, elleri ayakları pis şekilde eğlenmek serbest. Cumartesi- pazar günleri dışarı çıkma yasağı olmasına rağmen, parti toplantılarına, miting ve kongrelere katılıp, 20-30 santim aralıklarla saatlerce oturmak serbest.
Halen caddelerde öpüşe öpüşe gezen gençlere öpüşmek serbest… 65 yaş ve üstü vatandaşa sabahları 3 saat dışında dolaşmak yasak!
Vatandaş da kendi haline bakmıyor, karşıdan gelen 65 yaş ve üstü vatandaşı görünce, caddenin karşısına geçiyor.
Vatandaş beni görüp karşıya geçe geçe, artık kendimi koronanın bir yandaşı gibi görmeye başladım.
Gerçekten bu kuşak geçmişte darbelerin, günümüzde koronanın günah keçiliğine seçilmiş şansız bir kuşak…
İnsanlardan bu yaşta saygı görmeyi beklerken, insanların büyükleri olan bu nesli mikrop gibi görüp, kaçmaları bu devlete ve bu millete yakışmayan bir davranıştır.
Kimsenin ama hiç kimsenin bu kuşağı aşağılamaya hakkı yoktur.
“Tencere dibin kara, seninki benden kara.”
Herkes önce kendine ve çevresinde olup bitenlere baksın!
