Çin, Müslüman Uygur Türklerinin bulunduğu Doğu Türkistan’da uzun yıllardır bir soykırım yaşatıyor!
Meselenin ana kaynağı İslam düşmanlığı…
Dininden vazgeçecek bir Uygur Türkü, Çin‘de hiçbir sorun yaşamayacaktır. Bu necip halkın Allah‘tan başka hiçbir varlığa boyun eğmediğinin, yardımı da sadece Allah‘tan istediğinin yakın şahitlerindenim.
1992’de üniversite eğitimi için Pakistan’a gittim.
Pencap Üniversitesi-Mevdudi Enstitüsünde bizi Doğu Türkistanlı talebe kardeşlerimiz karşıladılar.
Dil bilmiyorduk ama o uzak memlekette bize “Gardaş, kandaksın (nasılsın)” diyen kardeşlerimiz vardı. Üniversiteye kayıt da dahil tüm işlemlerimizi onlar yaptırdılar.
Odalarında milli yemeklerini bize her zaman ikram ettiler.
Ve sohbetler sırasında, zulmün her türlüsünün arşı alaya yükseldiği Uygur-Doğu Türkistan’ı dinliyorduk.
O çocuklar bir taraftan yaşanan Çin mezalimini dış dünyaya aktarmaya çalışırken, diğer taraftan Doğu Türkistan Müslümanların dinlerini öğrenmeleri için İslami kitapları tercüme ediyor ve oraya göndermenin yollarını arıyorlardı.
Çoğu da bu büyük mücadeleyi verirken hudutlarda şehit düşüyordu. Dini bir kitabı göndermek ve okumak, zalim Çin yönetimi açısından en büyük suçtu!
Doğu Türkistanlı öğrencilerin liderliğini yapan Hidayetullah kardeşimdi. 92’de mezun oldu bizim fakülteden…
Cesur lider, neye mal olursa olsun Uygur bölgesine gitmek istiyordu. Bir akşam üstü kalabalık bir öğrenci grubu (16 ülkeden) Hidayetullah‘ı yolcu etmek için otogara gittik.
Vedalaşırken cesareti inanılmazdı. Ama Uygurların hepsi hüngür hüngür ağlıyorlardı. Hamdolsun hepimizin gözyaşları aynı zaman ve mekânda birbiriyle buluştu.
Yurda döndüğümüzde, Erbakan Hocamızın muhibi ve tercümanlığını yapmış Abdullatif kardeşim ağlamaya devam ediyordu.
*Prof. Dr. Necmettin Erbakan’ın Pencap Üniversitesi Mevdudi Ensitüsü öğrencilerine hitapları sırasında Abdullatif Uygurlu tercümanlığını yapıyor.
Ben de Abdullatif‘i teskin etmeye çalışıyordum. Bana döndü ve dedi ki, “onu zaten arıyorlar, öldürecekler.”
Hidayetullah‘ı Allah korudu. Uygur‘da bir süre kaldıktan sonra kaçmayı başardı. Suudi Arabistan ve Suriye‘den sonra uzun bir meşakkatin ardından Türkiye’ye geldi.
Abdullatif de mezuniyetinden sonra Türkiye’ye yerleşti. Her bir Doğu Türkistanlının acılar dolusu hikayesi var.
***
Allâh-u Teâlâ, Nisa süresi 75. ayette şöyle buyuruyor:
“Size ne oluyor da Allah yolunda ve ‘Ey Rabb’imiz! Bizi halkı zalim olan bu beldeden çıkar, katından bize sahip çıkacak ve yardım edecek kimseler gönder’ diyen mustaz’af erkekler, kadınlar ve çocuklar için savaşmıyorsunuz?” وَمَا لَكُمْ لاَ تُقَاتِلُونَ فِي سَبِيلِ اللّهِ وَالْمُسْتَضْعَفِينَ مِنَ الرِّجَالِ وَالنِّسَاء وَالْوِلْدَانِ الَّذِينَ يَقُولُونَ رَبَّنَا أَخْرِجْنَا مِنْ هَذِهِ الْقَرْيَةِ الظَّالِمِ أَهْلُهَا وَاجْعَل لَّنَا مِن لَّدُنكَ وَلِيًّا وَاجْعَل لَّنَا مِن لَّدُنكَ نَصِيرًا
Doğu Türkistan mazlum ve maalesef sahipsizdir. Keşmir‘in Pakistan‘ı, Filistin‘in İslam dünyası, KKTC’nin Türkiye’si, Karabağ’ın Azerbaycan‘ı var. Ama emperyalist Çin‘e karşı Doğu Türkistan’a tam sahip çıkan bir ülke yok!
***
Doğu Türkistanlıların faaliyetleri Türkiye’de de zaman zaman yasaklanmıştır. Çin Devlet Başkanına Türkiye Cumhuriyeti devlet nişanı, DSP-MHP koalisyonu döneminde verilmiştir.
Her konuda olduğu gibi bu konuda da Erbakan Hocamızın imanı zamanında devreye girmiştir.
Hocamız 1996’da Refah-Yol Hükümeti’nin Başbakanı iken Çin Hükümeti, dönemin Pakistan Başbakan’ı Nevaz Şerif’ten ülkenin çeşitli üniversitelerinde eğitim gören, özellikle lider kadrosunda sayılabilecek yüz tane Doğu Türkistanlı öğrencinin iadesini istedi.
Durum bize intikal edince gece 54. Hükümetin devlet bakanı Lütfi Esengün Beyi aradım. Vaziyeti kendisine anlattım. İade edilmeleri halinde hepsi hudutta katledileceklerdi.
Pakistan ile Çin’in arasındaki ilişkilerin çok hassas olduğunu herkes bilir. Pakistan hükümeti çocukları iade etmekte kararlıydı. Bir gün sonra müjdeyi almıştık. Erbakan Hocamız, Nevaz Şerif’i aramış mütereddit durumunu görünce, “bu çocukları verirseniz bir daha hiçbir zaman görüşmeyeceğiz, bunu bilesiniz” demişti.
Ve hamdolsun, mesele çözülmüştü.
*Refah Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Necmettin Erbakan Hocamız ve Saadet Partisi YİK Başkanı Oğuzhan Asiltürk abimiz, Pencap Üniversitesi Mevdudi Enstitüsü Dekanı Prof. Dr. merhum Ali Mansur ile birlikteler, 1992.
***
Geçtiğimiz günlerde Doğu Türkistanlı Kaşgarlı Nursimangül Abdurraşi hanımefendinin TBMM’de, grup toplantısında mazlum Doğu Türkistan‘ın sesini haykırmasına imkân veren İYİ Parti Sn. Genel Başkanı Meral Akşener hanımefendiyi yürekten kutluyorum.
Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, ülkeye ve Cumhur ittifakına yön veriyor. Ana akım medyanın bu günlerde bir nevi prensi… İktidarda ‘İslamcı’ Ak Parti, ‘Türk Milliyetçisi’ MHP var.
Ve mazlum, mağdur, Doğu Türkistanlılar iki kimliklerinden dolayı emperyalist Çin’nin zulmü altındadırlar!
Birincisi Müslümanlar, ikincisi Türkler…
Ama gelin görün ki Perinçek, bu kardeşlerimizi terörist ilan ediyor!
Nöbetçi Eczaneler
*Prof. Dr. Necmettin Erbakan’ın Pencap Üniversitesi Mevdudi Ensitüsü öğrencilerine hitapları sırasında Abdullatif Uygurlu tercümanlığını yapıyor.
