Nöbetçi Eczaneler
Çocuk yaşlarda yağ denilince aklımıza tereyağı, yağcı denilince de yağ satan kimse gelirdi.
O zamanlar bizim yörede, Hacı Şakir sabununa benzediği için Sana yağı fazla kullanılmazdı.
Bir de bütün çocukların oynadığı, “yağ satarım, bal satarım” diye bir oyunumuz vardı. Oyun sonunda yorulur acıkmış olurduk.
Hemen annelerimize koşar, annemizin üzerine yağ- bal çektiği ekmek dilimlerini yemeye başlardık. Büyüdükçe anladık ki yağ sadece ekmek üzerine çekilmiyormuş.
Parası, pulu, makamı olanlara da çekiliyormuş. Yağı ise sadece yağcı Mehmet Amca satmıyormuş, başka yağcılar da varmış…
Hayatı tanımaya başladıkça da Mehmet Amca dışında kalan, bu ikinci derecede yağcılığı meslek edinenlerin karakter fukaraları olduğunu öğrenmiş oldum.
Hatta bu kişiler, günümüzün korkulu rüyası korona virüsünden çok daha tehlikelidirler.
Toplumdaki yağcılar, yalancılar, dedikoducular, kibirliler, komplocular insanı bazen öldürür, bazen öldürmekten kötü, bazen düşman, bazen de toplum içinde alay konusu yaparlar.
Korona ise öldürür ama geride düşman, fitne, dedikodu bırakmaz.
İnsanlarda yağcılık, menfaat beklentileriyle birlikte ortaya çıkar.
Yaşı, insanlık tarihi ile başlar. Bu yapıda bir insan topaç gibi döndüğü için düzgün bir karakter sahibi de olamaz. Güçlü neredeyse, yağcı da bütün hünerleriyle onu yanında yer alır.
Aslında yağcılıkta sınıf sınıftır. Her yağcı bir olmaz. Çektiği yağlarla devletin en önde gelenlerini etkileyip, devletin en önemli makamlarında yer alan yağcılar, birinci sınıf yağcılardır.
İşin ehli olmadıkları için devlete verdikleri zararlar, çoğu zaman telafide edilemez. Daha sonra her kademenin kendine göre yağcıları vardır.
Yağcılar yağ çekip makam sahipleri oldukları için, kendilerinden alt kademelerdeki insanlarında kendilerine yağ çekmelerinden hoşlanırlar.
Yağcılıkla makam sahibi olanlar aynı zamanda yalancı, dedikoducu, fitneci, komplocu, nankör ve kibirli yani kısacası aşağılık değerde bir karaktere sahiptirler.
Allah (cc) kimseyi para, pul, makam için karakterden yoksun bırakmasın. AMİN.
