İSTANBUL (AA) – Gaziantep Dr. Ersin Arslan Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekim Yardımcısı ve Kulak Burun Boğaz (KBB) Uzmanı Doç. Dr. Secaattin Gülşen, yüksek sese maruz kalma, menenjit, kafa travması ve ototoksik ilaç kullanımının yetişkinlerde işitme kaybına neden olduğunu belirterek, “İşitme cihazlarının yeterli gelmediği durumlarda koklear implant, orta kulak implantları ve kemiğe implante edilebilen sistemler de iletim tipi ve sensörinöral tipteki ileri işitme kayıplarında en etkin tedavi seçeneğidir.” ifadesini kullandı.
Gülşen, yaptığı yazılı açıklamada, yetişkinlerdeki işitme kayıplarının, işitme kaybının tipine ve işitme kaybının nedenlerine göre farklı yaş gruplarında ortaya çıktığını bildirdi.
Gülşen, yüksek sese maruz kalma, menenjit, kafa travması ve ototoksik ilaç kullanımının yetişkinlerde işitme kaybına neden olduğunu, çocuklarda ise işitme kaybının en sık görülen nedeni olarak bilinen orta kulak enfeksiyonlarının tedavi edilmediğinde kalıcı işitme kayıplarına yol açabildiğini aktardı.
İşitme kayıplı yetişkinlerde işitme cihazından fayda sağlanamadığında en kısa zamanda koklear implantasyon yapılması gerektiğini belirten Gülşen, “İleri derecede işitme kayıplı koklear implant adayı yetişkinler için herhangi bir üst yaş sınırı yok, her yaşta rahatlıkla koklear implant ameliyatı yapılabilir. Bir vaka ile anlatmak gerekirse, 60-65 yaş üstü bireylerde işitme sinirinin zayıflamasıyla ortaya çıkan sensörinöral tip işitme kaybı, yani sinirsel tip işitme kaybı, genelde yüksek frekanslardaki seslerin algılanmasındaki zayıflık ile kendini gösteriyor. İşitme cihazlarının yeterli gelmediği durumlarda koklear implant, orta kulak implantları ve kemiğe implante edilebilen sistemler de iletim tipi ve sensörinöral tipteki ileri işitme kayıplarında en etkin tedavi seçeneğidir.” ifadelerini kullandı.
– “Erken tedavi olmazsa çocukların entelektüel gelişimi olumsuz etkileniyor”
Doç. Dr. Secaattin Gülşen, doğumsal işitme kayıplarının, erken tanılanıp uygun şekilde rehabilite edilmemesi halinde çocuğun entelektüel gelişiminde telafisi mümkün olmayan kalıcı ve olumsuz etkiler bıraktığını aktardı.
Doğumsal işitme kaybı olup hiç işitsel uyaran almamış çocuklarda belirli bir yaştan sonra koklear implantasyon yapılsa bile beynin dil öğrenme kapasitesi aşırı zayıfladığı için fayda sağlanamadığını belirten Gülşen, şu değerlendirmelerde bulundu:
“Doğumsal işitme kaybı olup hiç işitsel uyaran almamış çocuklarda belirli bir yaştan sonra koklear implantasyon yapılsa da beynin dil öğrenme kapasitesi aşırı zayıfladığı için fayda sağlanamıyor. Doğumsal sensörinöral tip işitme kayıpları genetik ve genetik olmayan nedenlerden kaynaklanıyor. Genetik işitme kaybı olan vakaların yaklaşık yüzde 30'una birtakım sendromlar eşlik ediyor. Genetik olmayan işitme kayıpları doğumsal ya da sonradan meydana gelen nedenlere bağlı gelişebiliyor. Gebelik esnasında geçirilen bazı enfeksiyonlar (herpes, sifilis, kızamıkçık, CMV, toksoplazma) ve doğum sonrası geçirilenler (kabakulak, kızamık, herpes, menenjit) kalıcı işitme kaybına neden olabiliyor. Bu bağlamda enfeksiyon sonrası gelişen işitme kayıplarını önlemede aşılama büyük önem taşıyor. Doğum esnasında yaşanan bazı problemler (hipoksi, sarılık ve prematüre doğum) işitme kaybı için risk teşkil ediyor.”
– “İşitme kaybı depresyona sürükleyebiliyor”
Gaziantep Dr. Ersin Arslan Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekim Yardımcısı ve Kulak Burun Boğaz Uzmanı Gülşen, yetişkinlerde sonradan görülen ve tedavi edilmeyen işitme kayıplarının demans (bunama) gibi birtakım zihinsel hastalıklara neden olabildiğini, toplumdan ve sosyal çevresinden izole olan işitme kayıplı kişinin, bunun sonucunda özgüven eksikliği, içe kapanma ve depresyon gibi ruhsal hastalıklara yakalanabildiğini bildirdi.
– Koklear implant ameliyatı devlet güvencesinde
Türkiye'de ulusal yenidoğan işitme taramasında kalıcı işitme kaybı saptanan bebekler için yapılan uygulamalara değinen Gülşen, şunları kaydetti:
“En az 3 aylık işitme cihazı kullanımı ve rehabilitasyon sonrası işitme cihazından fayda görmeyen çocuklar koklear implant ameliyatı için uygun aday oluyorlar. 1 yaşından sonra SUT (Sağlık Uygulama Tebliği) kriterlerinde belirtilen özelliklere sahip olan çocuklara koklear implant ameliyatı yapılabiliyor. Daha önce sadece tek kulak koklear implant ameliyatı SGK kapsamındayken, 2016 yılından itibaren 4 yaşından önce aynı anda iki kulağa birden (bilateral koklear implantasyon) yapılan koklear implant ameliyatı SGK tarafından karşılanmaya başlandı.”
Gülşen, işitme cihazı ya da koklear implant tercihinin hasta ve hekimin birlikte alacağı ortak karar ile belirlendiğini bildirdi.