Ayhan Bilgen: Türkiye’deki göçmen sorununun çözümü, Suriye’deki barıştan geçer

SES Partisi Genel Başkanı Ayhan Bilgen, partisinin MYK toplantısı öncesin göçmen politikası ile ilgili bir değerlendirme yaptı.

Bilgen, SES Partisi Genel Merkezinde yaptığı açıklamada, “Türkiye’de göçmen sorununu çözmek istiyorsak bunda bir tane tutarlılık ve samimiyet ölçüsü vardır, o da Suriye’de barıştan yana olmaktır.” ifadelerini kullandı.

“Suriye’de barıştan ve demokrasiden yana olmayan hiçbir siyasetçinin mülteciler ile ilgili söylediği sözün ne inandırıcılığı olabilir ne insan hakları açısından kabul edilebilirliği söz konusudur ne de uygulanabilir değildir.” diyen Bilgen, sözlerini şöyle sürdürdü;

“Suriye’de istikrarı savunmuyorsanız ve barışın gerçekleşmesi için kararlı, net bir siyaset ortaya koymuyorsanız, hiç kimseyi hiçbir yere gönderemezsiniz.

Bu sadece popülizmdir. Bu sadece seçmenin kaygılarını, endişelerini dikkate alarak popülist siyaset yürütmektir. Bunun dünyada çok örnekleri var ve insanlığa çok ağır bedel ödetiyorlar.

Fransa’da Le Pen neredeyse iktidar olacaktı. Trump Amerika’da, Amerika içinde korkulu yıllara neden olacak bir başarı elde ettiyse bundaki en temel nedenlerden birisi Amerikan halkının; göçmen karşıtlığına, yabancı karşıtlığına, Afrika kökenlilere, Meksika kökenlilere ya da İslam ülkelerinden gelenlere karşı nefret söylemiyle elde ettiği başarıdır.

“Bu ateşle oynamaktır”

Biz hiçbir suretle nefret söylemini, ötekileştirmeyi oy almak için bile olsa, partimizi büyütmek için bile olsa asla tercih edemeyiz, etmemeliyiz. Bu ateşle oynamaktır.

Bu Türkiye siyasetinde nasıl geçmişte Türk-Kürt gerilimi ve çatışması üzerine siyaset yapıldı ve bunun bedelini bu ülke çok ağır ödediyse, nasıl Alevi-Sünni gerilimi ve çatışması üzerinden siyaset yapıldı ve Maraş’ta, Çorum’da, Madımak’ta bu ülke bunun bedelini çok ağır biçimde ödediyse şimdi yeni bir fay hattı inşaa etmektir. 

Yeni bir kamplaşma gerilim üzerinden toplumu bölmek ve çatıştırmaktır.

Elbette biz de parti olarak herkesin kendi ülkesine biran önce dönmesinden yanayız, bunu savunuyoruz ama bunun hem insani hem de gerçekçi yolunun Suriye’nin barışından geçtiğini biliyoruz. Bunu çok net biçimde ifade ediyoruz.”