Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
Sosyal Medya
Kutfettin Fırat Şan

İslam’da kutlamaların yeri

“Kim bir topluma benzerse, o da onlardandır.” (Ebû Dâvûd, “Libâs”, 5)

Evet, Efendimiz Hz. Muhammed (sav)’in mühim hadislerinden bir tanesi.

Zamanla önemi çok daha fazla bir hale gelmiş ve kullanıldığı alan, konu yelpazesi ciddi bir genişliğe kavuşmuştur.

Bunun temel sebeplerinden biri de geleneğe ait olmayanın bizden olmasının imkansız bir hale getirilmesidir. Zira Efendimiz (sav) bu ifadesinde evvela risk oluşturabilecek bir benzemeyi kast etmiştir.

Yoksa basit, masum ve yeni geleneklere uyum sağlamayı, onları bir nebze de olsa yaşamayı hoş gören bir benzemeyi, riskli bir benzeme ve hatta bir başka topluluğa benzemeye varacak kadar riskli bir benzeme olarak görmemiştir.

Yüce Allah’ın Kur’an-ı Keriminde buyurduğu “Ey insanlar! Şüphesiz sizi bir erkek ile bir dişiden yarattık, tanışasınız diye sizi kavim ve kabilelere ayırdık…” (Hucurât, 13) ayetinden yola çıkarak insanlığın birbiriyle tanışması ve kaynaşması bir çeşit insan fıtratının gerekliliğidir demek mümkündür. Bundan mütevellit hakkında kesin bir yasağın bulunmayan; gerek İslam dinine ve gerekse de toplum düzenine bir aykırılığı bulunmayan özel günlerin kutlanması gibi tehlike barındırmayan yeni gelenekler için dine yaslandırılmış yasaklardan söz etmek uygun değildir. Bu tip yeni geleneklerin bilhassa toplum nezdinden durduğu yeri tartışmak her ne kadar mümkün olsa da İslam dininde bu tip geleneklere bir yasak, bir uygunsuzluk tespiti konulmamıştır.

Her daim hoşgörüyü, ilgi ve alakayı, ziyaretleri tavsiye eden İslam dini, bazı ismi konulmuş özel günlerde ebeveynlerine, dostlarına, çocuklarına, eşine artı bir ilgi ile hediyeleşmesine kat’i bir surette karşı çıkmamıştır.

Söz konusu karşıtlıkların dayandığı delil ise Efendimiz (sav)’in ilk başta bahsettiğimiz hadis-i şerifleridir. Bahsini ettiğimiz hadisin de böyle risk ve utanç uyandırmayan özel günler için kullanılmadığını anlayabiliriz. Israrla bu hadise dayanarak bahsi bile edilmeyecek bu kutlamalara karşı çıkan ve hatta haram diyenlerin bu bağlamda oluşturdukları kalabalık ve yanlış yorumun düzelmesi ise zamanla gerçekleşecektir. Zira umulan şey hakikattir ve ve hakikat umulduğu yerde baş göstermeye hazır ve nazırdır.

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER