Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
Sosyal Medya
Kutfettin Fırat Şan

Sabrederken İnsan

Sanırım bizi ayakta tutan en güçlü duygularımızdan biri de “sabır.”

Zira dünyanın meşgalesi de bitmiyor, derdi de bitmiyor. Her an küçük yahut büyük müşkül durumlar ile karşılaşmak gayet mümkün. İşte böyle bir hal içinde bizi, bizleri güçlü tutan, ayakta tutan o şey sabrın kendisidir.

Sabrın istikrarı, istikbali arz eder. Aksi durumda istikrarı olmayan bir sabır, o ana kadar büyüttüğü gücü yıkmakla kalmayıp biraz sonraki zaman dilimi için de elle tutulur bir güç de bırakmıyor.

“Yeter sabrettiğim!” sözünün bizde oluşturduğu sabır kotası, pek az bir süreci temsil eder. Böyle bir süreç ise kişideki dayanma, direnme içgüdüsünü zayıf kılar. Neticede kişi sabrı ile beraber kendisinin de hadiselere, acılara, dertlere karşı zayıf kaldığını düşünmeye başlar.

“Andolsun ki sizi biraz korku ve açlıkla; mallardan, canlardan ve ürünlerden eksiltmekle sınayacağız. Sabredenleri müjdele!” (Bakara, 155)

Oysa Kur’aKerim’in birçok yerinde sabrı tavsiye edip, sabır ile davranan kimseleri müjdeleyen Hazreti Allah, insan için yaşam adına en değerli şeylerden birinin de sabır olduğunun mesajını bizlere iletmiştir. Zira ayette de Allah’ın buyurduğu gibi dünya hayatı pek çok elemler ile doludur.

Bunları gerek manada yaşanan gerekse de maddede yaşanan elemlerdir. Dünya coğrafyası incelendiğinde acıların rengi, sebebi her ne kadar farklılık arz etse de neticesi aynı şeyi arz eder: mesut ve bahtiyar bir ömür!

Peki, bu nasıl mümkün? Doğru bir kullanım ile! Geçmişin içimize doldurduğu dağ kadar birikmiş acılara hatırlayıp sabır duygumuzu oraya da harcamayacağız. Zira geçmiş bizler için bir tecrübe, bir ilimdir. Ona sabretmek, sabrımızı orada harcamak yerine, ondan fikir ve yol çıkarmak gerekir. Aynı şekilde yarınlara dair endişelenip sabrımızı orada da harcamayacağız. “İstikrar istikbaldir” sözümüzden yola çıkarak geleceğimize dair en güçlü duygumuzun istikrar olması gerektiğini anlamalıyız. Zira yarından endişe duyup, hayıflanmak, dertlenmek ve olmayan bu dertlere de sabretmek hem maddede yorar bizi hem de manada. Bu ise istikrarımızı zedeler, istikbalimizi perdeler!

Allah Teala’nın “Öyleyse sen, güzel bir şekilde sabret!” (Meâric, 5) buyruğundan yola çıkarak geçmiş ve geleceğimizin elem ve endişelerini bir tarafa bırakacağız ve güzel bir sabır için o günün, o anın elem ve endişelerine güç bulucağız; bulmalıyız da! İnsan ancak sabır ile başlar, sabır ile işler, sabır ile göğüsler…

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER