Doğru Parti Genel Başkan Yardımcısı Oktay Erdağı, Anadolu kültürünün eşine az rastlanır ‘âşıklık’ geleneğinin canlandırılması ve güçlendirilmesi için harekete geçti.
Erdağı, bugüne kadar usta-çırak ilişkisiyle yürütülen âşıklık sanatının, Kars Kafkas Üniversitesinde akademik ortama taşınması gerektiğini belirterek, devletin ilgili kurumlarına konuya anlatmak üzere adımlar attıklarını açıkladı.
Aşıklık geleneğinin, kültür varlığımızın önemli bir parçasını oluşturduğunu vurgulayan Oktay Erdağı, “Aşıklık çağlar süren deneyimlerden geçerek biçimlenmiş, kendine özgü icra töresi, kuralları olan bir gelenektir. Ancak sahip çıkılmadığı takdirde yüzyıllarca yıllık bu güzel kültür yozlaşacak ve giderek kaybolma tehlikesiyle karşı karşıya kalacaktır” diye konuştu.
AZERBAYCAN İYİ BİR ÖRNEKTİR
Azerbaycan Devlet Medeniyet ve İnce Sanatlar Üniversitesi‘nde temaslarda bulunduklarını kaydeden Doğru Parti Genel Başkan Yardımcısı Erdağı, “Azerbaycan’ın müzik eğitimi konusunda uluslararası düzeyde olduğu herkesin kabulüdür. Halk Ozanı (aşık) yetiştirilmek üzere 4 yıllık bir akademik eğitim de verilmektedir. Burada eğitim gören öğrenciler Azerbaycan ve Dünya edebiyatı, felsefe, sosyoloji, halk hikayeleri, diksiyon, şan, başta piyano ve saz olmak üzere çeşitli müzik aletlerinin çalınması vb. dersleri alıyor. Derslere konuyla ilgili uzman akademisyenlerin yanı sıra bizde de sayıları her geçen gün azalan tecrübeli halk ozanları (aşıklar) da girmektedir. Bu başarılı örneğin Kars’a da uygulanmaması için hiçbir neden yoktur” şeklinde konuştu.
“YÖK İNCELEMEDEN REDDETTİ”
Oktay Erdağı, sözlerine şöyle devam etti.
“Kars Kafkas Üniversitesinde bir Halk Ozanı (aşık) Eğitimi Bölümü’nün açılması halinde bu güne kadar usta-çırak ilişkisiyle yürütülen aşıklık sanatının akademik eğitimle daha ileri taşınabileceğini değerlendiriyoruz. Bu konuda birçok kamu kurumuyla görüşmelere başladık. İlk girişim Cumhurbaşkanlığı İletişim Merkezi’ne (CİMER) yapıldı. Bu eğitim gerçekleştiği takdirde Kars’ta işsizlikle boğuşan gençlerimizin, köklerinden gelen bu kültürü yaşatabileceğini, müzikle uğraşarak, Anadolu kültürüne ve aşıklık sanatına katkı sağlayabileceklerini anlattık.
İlk cevap Yüksek Öğretim Kurumu’ndan geldi ama maalesef konunun anlaşılıyor ki konunun önemi anlaşılmamış. YÖK‘ün 09/08/2020 tarihli cevap yazısında, ‘Bölüm fakülte ve programların açılması üniversitelerin teklifi üzerine değerlendirilmektedir. Bilgilerinize arz ederim’ denilmiştir. Bu yazışma bile ülkemizdeki eğitimin hali pür melalini ortaya koymaktadır.
Düşünebiliyor musunuz, şu anda 70 üniversitenin 77 bölümünde yeterli öğretim üyesi, havaalanı ve hiçbir havacılık faaliyeti olmayan hatta üzerinden tek bir uçak dahi geçmeyen bir çok il ve ilçede havacılık eğitimi verilmesine izin veren YÖK, Kars Kafkas Üniversitesinde böyle bir bölümün açılmasını gerekli incelemeyi dahi yapmadan reddetmiştir.
“PEŞİNİ BIRAKMAYACAĞIZ”
Söz konusu bölümlerden yılda yaklaşık 10 bin mezun verilmiş olmasına rağmen bunların en fazla sadece 500’ü iş bulabilmektedir. Geriye kalanlar ise işsiz güçsüz dolaşmaktadır. Bırakın iş bulmayı bunlar staj yapabilecek herhangi bir havacılık kurum veya kuruluşu dahi bulamadıkları bilinmektedir. Havacılık eğitim kalitesinin yerlerde süründüğü biz havacıların malumudur… Son yıllarda havacılığımızın gelişim trendini de dikkate alan bazı özel üniversitelerin bu konuyu istismar ettikleri ve binlerce mağduriyet yaşattıkları da bilinmektedir. Şimdi küresel bir kriz yaşanmaktadır. Ne olacak bu gençlerin durumu? En son olarak Pegasus’un Sabiha Gökçen kazasını televizyonlarda değerlendiren ve havacılık eğitimi veren bir üniversitemize öğretim üyesi olduğu anlaşılan bir arkadaşımızın havacılığın temel kavramlarını dahi bilmediğini görünce şahsen ben yıkıldım.
Biz gerek üniversitelerimiz, gerek ilgili kurumlar nezdinde görüşmelerimizi sürdüreceğiz. Bu konunun Kars ve bölgedeki gençlerimiz için önemini kararlı bir şekilde anlatacağız. İnanıyorum ki bu köklü geleneğimizi ayakta tutacak ve gençlerimize ışık olacak bu çalışmayı başarıyla sonuçlandıracağız.”