Siyaset Analizi – Selçuk Özdağ’a yapılan saldırı ve 90’lar Türkiye’si

Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Sn. Selçuk Özdağ, Ankara’da Cuma namazı için hazırlanıp evinden çıktığı sırada evinin önünde alçakça bir saldırıya maruz kaldı. Başından ve yüz kısmından ağır darbeler aldı.

Tedavisi hastanede devam ediyor. Bu terör saldırısını nefretle kınıyorum. Sayın Özdağ’a çok geçmiş olsun. Gelecek Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Sayın Ahmet Davutoğlu’nun şahsında tüm Gelecek Partisi camiasına geçmiş olsun dileklerimi iletmek isterim.

Düşüncelerini demokratik kurallar içerisinde hür bir şekilde dile getiren siyasetçi, gazeteci ve/veya toplumun kanaat önderlerine karşı bu tür terör olaylarında bir artışın olduğu aşikar.

Bu tip alçakça saldırlar karşısında, iktidar-muhalefet fark etmeksizin siyasi partilerin birlikte tepki göstermesi bir gerekliliktir.

Basının bu saldırılara karşı tepki göstermede öncü rol üstlenmesi gerekir.

Muhalefet partileri olay olur olmaz genel başkanlar düzeyinde, tepkilerini sert bir şekilde ortaya koydular. Sayın Davutoğlu’nu arayarak dayanışma içiresine girdiler.

İktidar partilerin genel başkanları Sayın R. Tayyip Erdoğan ve Sayın Devlet Bahçeli’den beklenen reaksiyon ise hala gelmedi.

Basın da maalesef her zamanki duyarsızlığını sergiliyor. Ana akım medya olayı görmezlikten geliyor. Tıpkı Maliye Bakanı Sayın Berat Albayrak’ın istifasında kulaklarını olup bitenlere kapattıkları gibi….

İstifa üzerinden uzun bir süre geçmesine rağmen, Berat Albayrak’tan herhangi bir haber alamıyoruz.

Türkiye tekrar 90’lı yılların o karanlık, faali meçhul günlerine geri döndürülmek isteniyor. Bunun maşası olan terör ve mafya çetelerinin kim olduğunu bilmek kadar arkalarındaki meçhul güçleri de bilmek önemlidir.

Fikirlerimizi, tenkit ve eleştirilerimizi serbest bir şekilde ifade etmek demokratik ve doğal hakkımızdır.

Ancak bunları barışçıl ve güvenli bir ortamda dile getirebilirsiniz. Bu ortamı sağlamak öncelikle iktidarın görevidir. Muhalefet de sükuneti, itidali teşvik etmelidir.

Nitekim olay vuku bulduktan sonra Sayın Davutoğlu‘nun, partililerini provokasyonlara kapılmamaları ve dikkatli olmaları konusunda uyarması da taktire şayandır.

Yargı bir an evvel olaya ciddi bir şekilde el koymalıdır. İktidar ise tez elden faillerle birlikte, arkasındaki güçleri deşifre etmelidir.

Aksi halde daha da içinden çıkılmaz, terörize olmuş bir ortama sürükleniriz!

Zor günlerden geçiyoruz. Bu ülkeyi dualarımızla, çalışmalarımızla bir esenlik yurdu haline dönüştüreceğimize, kin ve nefretimizle cehenneme çevirmemiz kimin işine yarar?