Psikolojik taciz, daha yaygın bilinen adı ile mobbing, “İşyerlerinde bir veya birden fazla kişi tarafından diğer kişi ya da kişilere yönelik gerçekleştirilen, belirli bir süre sistematik biçimde devam eden, yıldırma, pasifize etme veya işten uzaklaştırmayı amaçlayan; mağdur ya da mağdurların kişilik değerlerine, mesleki durumlarına, sosyal ilişkilerine veya sağlıklarına zarar veren; kötü niyetli, kasıtlı, olumsuz tutum ve davranışlar bütünüdür” şeklinde tanımlanmış ve 2014 yılında Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı (ÇSGB) tarafından yayınlanan “İşyerlerinde Psikolojik Taciz (Mobbing) Bilgilendirme Rehberi”nde yer almıştır.
Türk Dil Kurumu ise, kavramın karşılığı olarak “Bezdiri” kelimesini belirlemiş ve “İş yerlerinde, okullarda vb. topluluklar içinde belirli bir kişiyi hedef alıp, çalışmalarını sistemli bir biçimde engelleyip huzursuz olmasına yol açarak yıldırma, dışlama, gözden düşürme” olarak tanımlamıştır.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu ilgili kararında ise psikolojik taciz (mobbing), işyerinde çalışanlara, diğer çalışanlar veya işverenler tarafından sistematik biçimde uygulanan, tekrarlanan her türlü kötü muamele, tehdit, şiddet, aşağılama gibi davranışlar olarak ifade edilmiştir.
Yukarıdaki tanımlar kapsamında mobbingin unsurları şunlardır;
- İş yerinde gerçekleşmiş olmalıdır.
- Üstler tarafından uygulanabileceği gibi, astlar tarafından üstlerine de uygulanabilir ya da eşitler arasında da gerçekleşebilir.
- Sistemli şekilde yapılmalıdır.
- Süreklilik kazanan sıklıkla tekrar edilmelidir.
- Kasıtlı yapılmalıdır.
- Yıldırma, pasifize etme ve işten uzaklaştırma amacında olmalıdır.
- Mağdurun kişiliğinde, mesleki durumda veya sağlığında zarar ortaya çıkmalıdır.
- Kişiye yönelik olumsuz tutum ve davranışlar gizli veya açık olabilir.
PSİKOLOJİK TACİZİN (MOBBİNGİN) EN BELİRGİN ÖRNEKLERİ NELERDİR?
- Kendini göstermeyi engellemek
- Sözünü kesmek
- Yüksek sesle azarlamak
- Sürekli eleştiri
- Çalışan iş ortamında yokmuş gibi davranmak
- İletişimin kesilmesi
- Fikirlerine itibar edilmemesi
- Asılsız söylenti
- Hoş olmayan imalar
- Nitelikli iş verilmemesi
- Anlamsız işler verilip sürekli yer değiştirilmesi
- Ağır işler verilmesi
- Fiziksel şiddet tehdidi şeklinde sayılabilir ve bu örnekler çoğaltılabilir.
MOBBING’E MARUZ KALANLAR NEREYE BAŞVURABİLİR?
- Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığına
- Anayasa Mahkemesi
- CİMER
- Alo 170
- Kamu Görevlileri Etik Kurulu
- Kamu Denetçiliği Kurumu
- Türkiye İnsan Hakları Kurumu
- İl veya İlçe İnsan Hakları Kurulları’na başvuru yapabilirler.
Mobbing’e maruz kaldığını düşünen çalışan; iş sözleşmesini haklı nedene dayanarak feshedebilme, Borçlar Kanunu ve Türk Medeni Kanunu’na göre tazminat isteme, şartları sağladığı takdirde ayrımcılık tazminatı isteyebilme ve mobbing yapan yöneticiyi dava edebilme ve manevi tazminat talebinde bulunmak gibi hukuksal haklara sahip olmaktadır.
Ayrıca, mobbinge uğrayan çalışanın, istifa ederek işten ayrılmak zorunda kalması gibi sebeplerle maddi bir zarara uğraması halinde, çalışan maddi zararını da talep edebilmektedir.
Mobbing’in adli bir suç olduğu gerçektir. Yargıtay 8. Ceza Dairesi mobbingin eziyet suçunu oluşturduğuna karar vermiştir.
Sonuç olarak, mobbing cezası yapılan fiile göre değişkenlik gösterdiğinden ve her olay kendi şartları ile değerlendirileceğinden çalışanın mobbingi ispatlamak adına tüm somut delilleri elinde bulundurması davanın kendi lehine sonuçlanması ihtimalini arttıracaktır.
Yukarıda bahsedilenler doğrultusunda hak kaybına uğramamak ve sağlıklı bir süreç izleyebilmek için işin uzmanından yardım alınmalıdır.
Kalın sağlıcakla…
Instagram: soylu_hukuk
Twitter:@Soylu_Hukuk