90’lı yılların başında SSCB’nin dağılmasıyla birlikte gönül coğrafyamız farklı bir perspektiften genişledi.
Müslüman olmalarına ilaven Türk bir coğrafya…
O yıllarda tüm zorluklara rağmen “Türkçe Konuşan Devletler” olarak bir araya gelmeye başladılar.
Ortak sorunlarımız üzerine istişarelerde bulunuyorduk.
Henüz komünizmin pençesinden yeni kurtulmuştu kardeşlerimiz.
Bu sefer emperyalistlerin iştahlı emelleriyle karşı karşıyaydılar.
Ümit kaynakları olan Türkiye ise onlara yön verecek vizyonda değildi.
Ama bu toplantılar, görüşmeler devam etti. 2009’a gelindiğinde görüşmelere resmi bir hüviyet kazandırıldı.
Azerbaycan, Kazakistan, Kırgızistan, Türkiye, Özbekistan ve 2 gözlemci ülke (Macaristan ve Türkmenistan) Türk Konseyi’ni kurdu.
8 Kasım 2020’de da Azerbaycan’ın Karabağ Zaferi tüm bu coğrafyada yeni umutların muştularını verdi.
Askerimiz, silahımız, dualarımız, her şeyimiz milli ve yerliydi. Allah’ın yardımıyla başarmıştık.
Ve yeni başarılar için vakit kaybetmeden yola revan olmalıydık!
Şimdi yeni bir isim değişikliği ile yola devam inşallah…!
“Türk Devletleri Teşkilatı”…
Hayırlı olsun!