Nöbetçi Eczaneler
“Biliyorsunuz bu yıkılan evlerin önünde olmak, bu korkunç manzarayı izlemek her Azerbaycanlı için çok zor. Şehre 13 roket atıldı, bunlardan 8’i patladı ve 5 kişi öldü, 5’i ise patlamadı. Bu da Ermeni ordusunun durumunu gösteriyor. Ancak bu korkakça saldırı sonucunda vatandaşlarımız hayatta kalmalıydı. Aralarında çocuk, kadın ve yaşlıların da bulunduğu 6 çocuk hayatını kaybetti. Sadece Gence şehrinde, Ermeni faşizminin kurbanları olan 26 sivil korkakça öldürüldü. Gence şehri hem ‘Tochka-U’ hem de ‘SCUD’ füzeleriyle bombalandı. Biz bu konuda sözümüzü söylediğimizde Ermeni tarafı yalanladı. Ardından başka bir yalan uyduran sahte Ermeni propagandası, Azerbaycan’ın kendi şehirlerine ateş açtığını ilan etti. Ne kadar aşağılık ve sahtekâr olduklarını görün.
Balistik füzelerin yörüngesi büyük güçler tarafından takip ediliyor ve herkes Ermenistan ordusunun, şehrin savaş bölgesinden uzak, gece saatlerinde sivillerin yaşadığı bir kenti, yerleşim bölgesine kasıtlı olarak ateş açtığını gördü. Başka bir deyişle, bu tesadüfi bir atış değildi, bir konut binasını kasten yıkmayı, Azerbaycan vatandaşlarını öldürmeyi, Azerbaycan halkını korkutmayı ve Azerbaycan yönetimini toprakları işgalden kurtarmaktan caydırmayı amaçlıyordu. Elbette bu bir savaş suçudur ve dünya tarafından bir savaş suçu olarak kabul edilmelidir. Azerbaycan Ordusu savaş sırasında bu tür suçları işlemedi, biz onurlu bir şekilde savaştık, savaş alanında düşmana karşılık verdik. Gence ve diğer şehirler, Mingeçevir, Berde, Teter, Goranboy, Ağdam ili, Fuzuli ili, Naftalan kenti bombalandığında, savaş alanında intikam alacağımızı söyledim. Ermenilerin aksine biz asla savaş suçu işlemeyeceğiz.
Ermenistan savaş alındaki utancından, bakın ne çirkin işler yaparak bizi durdurmak istedi. Ama Azerbaycan halkı, enkaz altından çıkanlar bile, kanlar içinde kalanlar, sevdiklerini kaybeden insanlar, bize sadece ilerlememiz gerektiğini söylediler. Hiç kimse ve hiçbir şey bizi durduramaz. Bu masum insanlardan, şehitlerimiz için savaş meydanında intikam aldık. Ermenistan’ı diz çöktürerek yendik. Ermeni faşizmini yendik ve adaleti sağladık.
Bu Anıt Kompleksi yaklaşık dört hektar üzerine inşa edilecek. Yıkılan bu binalar olduğu gibi kalacak. Yani bu hafızalardan silinmemelidir. Bu Ermeni vahşetini unutmamalıyız. Savaş bitti. Evet, barış olmalı diyoruz. Ama Ermeni vahşetini, Ermeni faşizmini asla unutmamalıyız. Hocalı kurbanlarını unutmamalıyız. Gence kurbanlarını ve diğer şehirlerimizin kurbanlarını asla unutmamalıyız. Kutsal ruhlarının önünde eğiliyoruz ve bir kez daha kanlarının yerde kalmadığını söylüyoruz. Belki de bu yakınları için bir teselli. Aynı zamanda biz muzaffer bir milletiz, biz muzaffer bir devletiz diyoruz. Ermeni faşizmini yendik. Ermeni faşizminin bir daha asla ortaya çıkmamasını sağlamalıyız. Ermenistan’ın 21. yüzyılda yaptığı bu tahribatları, faşizmin ne iyi ne de kötü olmadığı konusunda herkese örnek olmalıdır. Ermenistan’ın destekçileri, Ermenistan’ın arkasındaki çevreler, tarihi misyonumuzu, ne belaları yok ettiğimizi bilmeli, anlamalı ve takdir etmelidir. Biz sadece topraklarımızı kurtarmakla kalmadık, bölgeyi, Güney Kafkasya’yı da bu vahşi güçlerden temizledik. Tekrar ediyorum, şimdi onlar boynu bükük bir şekilde yaşıyorlar. Ama kimse bir daha baş kaldırmayacaklarını garanti edemez. Bölgemizde Ermeni faşizminin yükselmesine asla izin vermeyeceğiz. Ermenistan’ın tekrar Azerbaycan için potansiyel bir tehdit haline gelmesine asla izin veremeyiz. Eğer görürsek, orada yok ederiz. Bunu herkes bilmeli.