Bir süredir 6 partinin hukuk adamlarından oluşan temsilcileri bir araya gelerek bir çalışma yürütmektedirler. Güçlendirilmiş parlamenter sisteme geçme çalışması.
Bizler televizyonlarda ara sıra bu komisyonun bir masanın etrafında toplantı halinde iken görüntülerini görüyoruz. Yaptıkları çalışmanın içeriyi hakkında bilgi sahibi değiliz.
İşte asıl sorunda burada.
Mevcut sistemden en büyük şikayetimiz “tek adam” hakimiyetinin olmasıdır. Bu sistemin alternatifi ise çoğulculuk, katılımcılık, halk iradesi, Kuvvetler ayrılığıdır.
6 parti yaptıkları çalışmayı topluma mal edecek yöntemle hazırlamalıydılar.
Mustafa Kemal Atatürk, milli mücadeleye başlarken Erzurum, Sivas kongrelerini topladı. Kongrelerin seçtiği temsilcilerden oluşan yürütme kurulu (Heyet-i Temsiliye) oluşturdu. Zira alınan her kararın halkın iradesini yansıtmasına önem veriyordu.
İsteseydi etrafındaki paşalarla da bu işi hallederdi. Öyle yapmadı, toplumun her kesiminden insanları bir araya getirdi, onlara danıştı. Millet alınan kararları kendisinin verdiğine inandı ve sisteme sahip çıktı.
Ülkemiz bugün de ciddi bir rejim bunalımına girmiştir. Buradan çıkışın yolu millet iradesini sisteme yansıtmakla mümkündür.
Sistem çalışması sessiz sedasız değil, büyük hazırlıklar yapılarak, kamuoyuna duyurularak başlamalıydı. İşin ciddiyeti öne çıkarılmalıydı.
Öncelikle çalışma il teşkilatlarından başlamalıydı. Sadece il başkanlarını Ankara’da toplayıp bilgilendirme de yetmez. Her parti önce kendi teşkilatının tamamını bilgilendirmeli, görüşlerini almalıydı, daha sonra 6 partinin il teşkilatlarına topluca bilgilendirme yapılmalıydı.
6 Partinin il teşkilatlarından ortak bir komisyon oluşturulmalı, komisyonların hazırladıkları raporlar Ankara’daki komisyona havale edilmeliydi. Her bölgeden, her sosyal kesimden farklı talep ve çözümler gelebilir, bunlar dikkate alınmalıydı.
Barolarla, STK’larla, üniversitelerle, gençlik kuruluşlarıyla görüşmeler yapılmalıydı.
Bunlar yapılmadığı için 6 partinin güçlendirilmiş parlamenter sisteme geçeceğiz açıklamaları beklenen ilgiyi görmüyor. Sistem çalışması güdük kalıyor, hakla bütünleşemiyor ve bu nedenledir ki seçmen temkinli davranıyor, iktidar partisinden kitlesel kopuş yaşanmıyor.
“Biz yaptık oldu” demekle olmadığı ortada.
YORUMLAR