Sen aptal değilsin!

İnsan ruhunun aydınlık yerinde küçük küçük ışıklar dolaşır her daim. Kavgalar olunca da bitince de; nefretler çoğalınca da eksilince de insan ruhunun o aydınlık yerinde hep ışıklı yollar mevcuttur. Bu, insan psikolojinin iyileştirilmesine imkan tanıyan bir tanıdır. Kaybedişlerin vazgeçişlerden beslendiği açık bir gerçektir. Zira kaybettiğinde başlamıyor kayıplar, vazgeçtiğinde başlıyor. Şartlar ne olursa olsun metanetin ve […]

İnsan ruhunun aydınlık yerinde küçük küçük ışıklar dolaşır her daim.

Kavgalar olunca da bitince de; nefretler çoğalınca da eksilince de insan ruhunun o aydınlık yerinde hep ışıklı yollar mevcuttur. Bu, insan psikolojinin iyileştirilmesine imkan tanıyan bir tanıdır.

Kaybedişlerin vazgeçişlerden beslendiği açık bir gerçektir. Zira kaybettiğinde başlamıyor kayıplar, vazgeçtiğinde başlıyor.

Şartlar ne olursa olsun metanetin ve umudun içinde olduğu her eylem her zaman başarılı neticeler verir. Zor şartlar ile hayata başlayan biri olarak bu durumu şu sözüm ile mizah seviyesine çekerim: “Onlarınki sıfırı görme korkusu, benimki sıfırı görme arzusu.”

Hayata eksiden başlayanlar iyi bilir ki “Sıfıra yürümek aslında bir yükseliş sürecidir, sıfırı görmekse yükseliş dönemi.”

Bu dönemler mücadelenin en verimli dönemidir; istemenin, koşmanın, çabanın, insana dair her şeyin… O yüzden rahatlıkla diyebilirim ki; umut, başarıyı arz eder; azim ise başarıyı elde eder. Umut etmek yetmiyor diyenleri hafife almayın, çünkü gerçekten yetmiyor.

Necm süresinde Yüce Allah şöyle buyuruyor:

“İnsan için ancak çalıştığı kadarı vardır.”

Bu, mücadele için bir emirdir, durmakla olunmayacağının haberidir. Dünyadaki adaletin insanların eline bırakıldığının tercümesidir.

“Ağlamayana süt vermezler” klişesinin klasik başlığıdır.

Kıymetli dostum, ektiğini biçmekten başka yolu yoktur insanın; ekmeden biçemezsin!

O zaman umudunu cebinde sakla ve ruhunun aydınlık yerindeki tüm ışıklı yolları dene. Korkma, zira aydınlı yolda sadece aptallar kaybolur ve sen aptal değilsin!

Exit mobile version