Cumhur İttifakı’nın (AK PARTİ +MHP+BBP) 2820 sayılı siyasi partiler ve seçim kanununda yapmayı düşündüğü teklif, TBMM Anayasa Komisyonundan geçti.
Teklif önümüzdeki günlerde TBMM Genel Kurulunda görüşülecek. Nisan ayı içerisinde de yasallaşacağını düşünüyoruz.
Değerlendirmelerimizin başında belirtmem geren şudur;
Artık erken seçim tartışmaları Anayasa gereği ortadan kalkmış oluyor. Anayasanın 67. maddesine göre seçim kanunda yapılan değişiklikler Resmi Gazete’de yayınladıktan bir yıl sonra yürürlüğe girmektedir.
Dolayısıyla benim uzun süredir seçimler zamanında, yani 2023’te olacak iddiam gerçekleşmiş oluyor.
TBMM Genel Kurulu’nda teklif üzerinde yeni değişiklerin olacağını düşünüyorum. Ölümünden önce rütbeleri sökülen maaşı elinden alınan 12 Eylül 80 darbesi komutanı Kenan Evren’in 82 Anayasası’nda getirdiği %10 seçim barajı 40 yıl sonra nihayet % 7’ye iniyor.
Bu ayıp, 40 yıllık süreçte iktidar-muhalefet, Parlamentoya giren ve girmeyen tüm siyasilerin ve Partilerin ayıbıdır.
Hep %10 barajının zalimliğinden dem vurulmuştur. Ama hiç bir değişiklik yapılmamıştır. Bir iblisin koyduğu taşı 40 yıl yerinden oynatamamışız. Bu ayıp hepimize yeter…
Süreç içerisinde ister Anayasada isterse Siyasi Partiler ve Seçim Kanunlarda birçok değişiklik yapılmıştır.
Ancak kapaktaki 82 Anayasası ve 82 Siyasi Partiler kanunu ibaresi asla değişmemiştir.
Acaba bu ayıp iblisin mi yoksa 40 yılda taşı yerinden bir türlü oynatmayan sivil siyasetçilerin, demokratların, demokrasi savunucularının mıdır?
Bu süreçte yapılan değişiklerle partilerin hazineden yardım alma kriteri, partilerin milletvekili seçimlerinde %3 alma şartına bağlanmıştır.
Öyle ise neden tekrar seçim barajı %7 oluyor?
Var mı bir mantığı?
Tabi ki hayır!
Demokratik ülkelerde seçimlerden 2 şey hedeflenir
- 1. Temsilde adalet
- 2. Yönetimde istikrar.
Cumhurbaşkanlığı Hükümet sisteminde % 7 barajına yönetimde istikrar açısından bir ihtiyaç var mıdır?
Tabi ki hayır!
Not: Devamı gelecek.