NATO’ya hesap veren Türkiye’den hesap soran Türkiye’ye

NATO 1949’da 12 üye ile kuruldu. Türkiye ise 1952’de İttifak’a üye oldu.

Bugün itibarıyla 30 üyeye ulaşmış NATO…

İttifak’ın açık kapı politikası düzenli bir şekilde devam ediyor. Kurulduğu dönemde SSCB tehdit olarak kabul ediliyordu.

Türkiye de bu saikle güvenliğini garanti altına almak için İttifak’ın kuruluşunun hemen başlarında üye olmuştur.

NATO şu anda dünyanın en güçlü savunma paktıdır. Kararların oy birliğiyle ya da ittifakla alınıyor olması, NATO üyeliğinin önemini artırmaktadır.

Türkiye bugüne kadar NATO’da kendisinden bekleneni fazlasıyla yapmıştır.

Bilindiği üzere İttifak’ın 2.büyük ordusuna sahip ülke Türkiye’dir.

***

SSCB’nin 90’lı yılların başında dağılmasıyla, NATO’nun tehdit önceliği İslam olmuştur.

İttifakta tek Müslüman ülkeyiz. Müslüman oluşumuzdan dolayı başta ABD olmak üzere üyeler, Türkiye’ye karşı sürekli çifte standartlı davranmışlardır.

Başta PKK/PYD/YPG, FETÖ olmak üzere Türkiye’yi tehdit eden ne kadar terör örgütü varsa, sözde müttefiklerimiz tarafından sürekli himaye edilmişlerdir.

NATO’da görevli Türkiyeli tüm komutanların FETÖ’cü çıkmaları manidardır.

Özelikle ABD’nin, Kuzey Suriye’deki terör örgütleri PYD/PKK’ya 100 binlerce tır ağır, hafif silah desteğini biliyoruz.

Aynı ABD, parasını ödediğimiz F-16’ları bir türlü bize teslim etmiyor.

Bir yandan da Rusya’dan aldığımız S-400’lerin hesabını bizden soruyor.

NATO hudutları sayılan, Irak, Suriye, Ermenistan hudutlarımıza yönelen tehditler hiçbir zaman önemsenmemiştir.

Bugün Rusya korkusuyla alelacele İttifak’a üye olmak isteyen Finlandiya ve İsveç, ülkemizi hedef alan terör örgütlerinin yüzlerce mensubuna ev sahipliği yapıyorlar.

Tıpkı diğer Avrupa ülkelerinin yaptıkları gibi…

Şimdi devran döndü. Tekrar yolun başına geldik.

Putin Rusya’sı, Ukrayna’yı NATO’ya üye olmak istediği için işgal etti.

Batı büyük bir korku ve dehşet içinde… Yatırımını farklı alanlara yapan Avrupa, hiç olmadığı kadar NATO askeri şemsiyesine ihtiyaç duyuyor.

Türkiye ise Rusya ve Ukrayna arasında denge politikasını sürdürürken, eski acemiliklerle “Tabi buyurun üye olun, hatta sizi korumak için Mehmetçiğimiz hazır” demiyor. Ve dememeli…

Nitekim Türkiye ile birlikte 1952’de NATO’ya üye olan Yunanistan İttifakın savunma kanadından 1974’te çıkmıştı. Sonra tekrar üyelik talebinde bulundu. Dönemin Cumhurbaşkanı Cuntacı Evren Paşa, 80 ihtilalinden birkaç gün sonra tekrar kabul etti. Bugün şımaran Yunanistan’ın Finlandiya ve İsveç’in durumunda olduğunu düşünsenize…

İspanya’nın başkenti Madrid’de yapılan son NATO toplantısı Rusya-Ukranya savaşının gölgesinde gerçekleşti. İttifakın konsepti tamamen Rusya tehdidi üzerine oturtuldu. Türkiye baştaki stratejik ve askeri önemini daha da perçinleştirdi. Şimdi hesap veren değil hesap soran bir Türkiye var.