VAN (AA) – EMRE ILIKAN – Birçok medeniyetten izler taşıyan Van Kalesi'nin güneyindeki “Eski Van Şehri”nde yürütülen çalışmalar kapsamında Ulu Cami, Kızıl Minare, Abbasağa Camisi, Hüsrev Paşa Hanı, Çifte Hamam, Miri Ambarı, 2 kilise ve sarnıcın da restore edilmesi hedefleniyor.
Başta Urartular olmak üzere Ahlatşahlar, Eyyubiler, İlhanlılar, Anadolu Selçuklu, Akkoyunlular ve Osmanlı İmparatorluğu dönemlerinde yerleşim yeri olarak kullanılan Van Kalesi'nin güneyindeki “Eski Van Şehri”nin ayağa kaldırılmasına yönelik çalışmalar devam ediyor.
Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının Cazibe Merkezlerini Destekleme Programı kapsamında Doğu Anadolu Kalkınma Ajansı (DAKA) tarafından desteklenen “Eski Van Şehri'nin Canlandırılması Birinci Etap Projesi” çerçevesinde yürütülen kazı çalışmalarında, kentin geçmişine dair önemli bulgulara ulaşılıyor.
Van Müze Müdürlüğünün koordinasyonunda, Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi (YYÜ) Sanat Tarihi Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Gülsen Baş'ın bilimsel danışmanlığında 4 aydır yürütülen kazılarda, aralarında sanat tarihçisi ve arkeologların bulunduğu 50 kişilik ekip görev yapıyor.
Bu yıl yapılar arasında bağlantıyı kuran yeni bir yol, gülleler, tüfek ve şarapnel parçalarının ortaya çıkarıldığı 46 hektarlık alanda, surlar ile Ulu Cami, Kızıl Minare, Abbasağa Camisi, Hüsrev Paşa Hanı, Çifte Hamam, Miri Ambarı, 2 kilise ve sarnıcın restore edilmesi planlanıyor.
– “Eski Van Şehri'ni ayağa kaldırarak ilimize kazandıracağız”
Çalışmaları inceleyen Vali ve Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Ozan Balcı, AA muhabirine, Van Kalesi'nin güneyindeki “Eski Van Şehri”nde çok önemli çalışmaların yapıldığını söyledi.
Projenin tamamlanmasıyla alanın cazibe merkezi haline geleceğini belirten Balcı, şunları kaydetti:
“Burayı tam anlamıyla bir tarih, ticaret, turizm ve kültür adasına dönüştüreceğiz. Van Kalesi de görkemli heybetiyle alana ayrı bir güzellik katıyor. Alandaki Ulu Cami, Kızılca Minare, Miri Ambarı gibi tarihi yapılar restore edilecek. Şu an projeleri yapılıyor. Kültür Turizm Bakanlığı Vakıflar Genel Müdürlüğü kanalıyla ihaleleri yapılacak. Cazibe Merkezlerini Destekleme Programı kapsamında Eski Van Şehri'ni tekrardan ayağa kaldırarak ilimize kazandıracağız.”
Eski Van Şehri'ne sahip çıkılması gerektiğini anlatan Balcı, “Çalışmalar tamamlandığında burası ilin tarihine, turizmine ve kültürüne önemli katkı sunacak. Kente çok anlamlı bir eser kazandırmış olacağız. Çalışmalarda emeği geçen herkese teşekkür ederim.” dedi.
– “Kazdığınız her yerden tarih fışkırıyor”
Van YYÜ Rektörü Prof. Dr. Hamdullah Şevli ise Van'da Osmanlı ve Selçuklu dönemine ait ayakta kalan az sayıda yapının olduğunu, bunun da 1915-1917 yıllarında Ermeni ayaklanmaları ve Rus işgaliyle şehrin tahrip edilmesinden kaynaklandığını bildirdi.
Eski Van Şehri'nin o tarihlerde tamamen yakılıp yıkıldığını dile getiren Şevli, şöyle konuştu:
“Burayı tekrar ayağa kaldırmak için üniversitemizin akademik danışmanlığında birçok kurumla birlikte çalışma başlattık. Çok güçlü olan sanat tarihi ve arkeoloji bölümlerimiz, kazı ve restorasyon çalışması yapıyor. Burada kamu binaları, çarşılar, yürüyüş yolları vardı. Şu anda bunların yerleri tespit ediliyor. Tarihi dokusu ve orijinal hali üniversitemizin akademik ve bilimsel danışmanlığında yeniden ayağa kaldırılacak. Bu çalışmalarla Eski Van Şehri, ölü bir yer olmaktan çıkarılacak. Kazdığınız her yerden tarih fışkırıyor. İlimizin 7 bin yıllık geçmişi var. Mardin'e veya Diyarbakır'a gittiğinizde tarihi yerleri geziyorsunuz ama Van'da eski tarihi bina yok çünkü tamamen yakılıp yıkıldı. Burada tarihi yeniden canlandıracağız. İlimiz muazzam turizm şehri olacak.”
DAKA Genel Sekreteri Halil İbrahim Güray da çalışmaları Cazibe Merkezlerini Destekleme Programı kapsamında desteklediklerini söyledi.
Eski Van Şehri'nin önemli bir destinasyon olacağını ifade eden Güray, “Çalışmalar başladı. Bu kapsamda alandaki maarif dükkanlar, kamu binaları ve surlar yeniden ayağa kaldırılacak. Kültür ve Turizm Bakanlığı, Vakıflar Genel Müdürlüğü de Ulu Cami, Kızıl Minare ve Hüsrev Paşa Hanı'nda restore çalışmalarının yapılması için çalışma başlattı. Bölgenin kalkınması için canla başla çalışıyoruz.” dedi.
Prof. Dr. Gülsen Baş, açma alanlarında ve kazı toprağının elenmesi esnasında, büyük bölümü Osmanlı Dönemi'ne tarihlendirilen farklı buluntu gruplarıyla karşılaştıklarını anlattı.
Bronz sikkeler, mühürler, tütün lüleleri, farklı nitelikte metal eşyalar, gülle ve şarapneller, yanmış evrak parçaları ortaya çıkardıklarını belirten Baş, şöyle konuştu:
“Eserlerin bakım, onarım ve arşivleme çalışmaları Van Müzesi'nde oluşturulan laboratuvar ortamında uzman sanat tarihçi ve restoratörlerin denetiminde sürdürülüyor. Kentin hafızasına sahip çıkma ihtiyacı ve çabasının bir yansıması olarak başlatılan Eski Van Şehri çalışmalarının ilerleyen süreçlerde toplumun farklı kesimleri tarafından daha da sahiplenilerek sürdürüleceğini umut ediyorum.”