Evinde bereket artsın, huzur olsun diye bizi Kur’an’ı Kerim okumaya ve yemeğe davet eden bir bey amcanın evine varmıştık.
Kur’an tilavetleri ve dua okumaları bittikten sonra yemeğe oturacaktık; ancak akşam namazının vakti çıkmak üzereydi. Hızlıca bir namazımızı eda edelim dedik ve ev sahibinden seccadeleri istedik. Bey amca, seccadeleri getirir getirmez kıbleyi sorduk kendisine; o an bakakaldık! Mahcup bir eda ile ben bir çocuklara sorayım da geleyim dedi ve gitti…
Huzuru maddede arayıp manayı unutmanın getirdiği hazin sonuçtu o. Huzuru sadece birkaç hocanın edeceği duada, okuyacağı Kur’anda arayıp, Allah’ın emirlerini unutmanın getirdiği dehşet verici sonuçtu o. Aynadaki adamdan hesap sormayı unutup, her türlü aynayı kırmanın verdiği yalan ömrün, yalan saatlerin itibarsızlığıydı o. Hakikati bilip, hakikati unutmanın verdiği elem verici andı o.
O an her ne kadar ciddi düşüncelerin yoğunluğu içine girmemiş olsam da daha sonrasında oturup defalarca kez düşündüm bunu. Empatisini kurdum ve başımdan kaynar sular akıyordu sanki. Ahiret yurdunu düşündüm, hesap gününü düşündüm ve bu kadar mülkün, bu kadar bereket ve huzurun gerçek sahibinin karşısında olduğumu hayal ettim. O gün suallere cevap bulamamak, o gün cevaplar için yar, yaren bulamamak ne kadar ürkütücü, ne kadar hüzünlendirici…
Hep derim yine diyorum: “Allah’ı, Allah’ın ayetlerini, Allah’ın peygamberlerini ciddiye alarak yaşamak lazım!”
Bizi Allah’tan başka hiç kimse mutlu edemez. Bizi Allah’tan başka hiçbir şey huzurlu kılamaz. Bizi, Allah’ın gönderdiği ayetlerin, rehberlerin ışıkları selamete çıkarır, başarıya götürür ancak! Allah’tan, Allah’ın hukukundan gelmeyen ışık aydınlatmaz, aydınlatamaz. Allah’ın gönderdiklerini anlamadıktan, yaşamadıktan sonra bizi hiçbir kuvvet karanlıktan çıkaramaz. O yüzden ilk önce Allah’a inanmayı anlamakta başlamalı insan. Allah’a inanmanın manasını bilmeli, yaşamalı insan.
Bilesiniz ki gönüller ancak Allah’ı zikrederek huzura kavuşur. (Râd, 28)
Allah’ı ve Allah’ın emirleri sadece işitmekle kalmak ne gönle ne de herhangi bir mekana huzur verir. Huzura varmak, huzuru yaşamak, Allah’ı bilmek, Allah’a inanmak, Allah’ı anlamak, Allah’ı ciddiye almak, Allah’a itaat etmekle mümkündür. Allah’ın gönderdiği düzene ve yasaya riayet etmek, Allah’ın emrettiklerini yapmak ve yaymak, yasakladıklarından da kaçmak ve engellemek ile mümkündür. Topyekun bilinmelidir ki, “Allah’ı zikir, Allah’ı razı etmektir. Allah’ın razı olacağı şekilde yaşamak, Allah’ı zikretmelerin en yücesidir.”
YORUMLAR