Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
Sosyal Medya
Yasin Ercilsin

Türkiye’nin 2023 seçimleri ve Kars’ın makûs talihi

Türkiye Cumhuriyeti’nin 100. yılının belki de en önemli anlarını yaşadığımız şu günlerde müstakbel Cumhurbaşkanı adaylarımızın seçim çalışmaları döndü dolaştı ve Kars’ın zaten kötü olan kaderini tekrar “kördüğümle” bağladı.

Ne mi oldu?

Karabağ Savaşlarının ardından Zengezur Koridoru’nun açılması için büyük bir fırsat yakalandı, bağlantı yolları inşa ediliyor derken Azerbaycan lideri Aliyev Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı destekleyen açıklamalar yaptı ve ardından bir gece yarısı Millet İttifakı adayı Kemal Kılıçdaroğlu bir video yayınladı. Kars’ı es geçen bir ticaret hattından bahsetti. Gürbülak, Ağrı, Horasan diye devam etti…

Kars yok…!

Yüzyıl sonra Kafkasya’da dengeler değişirken Kars’ın kaderini değiştirecek umut ışığı sönmeye yüz mü tuttu diye endişelendim. Sonra biraz düşününce geçmişin izlerini yeniden hatırladım.

Zira siyaset, sanat, edebiyat, spor nereye bakarsan bak Kars hep kaderin en kötüsünü “seçti” ya da “mecbur” bırakıldı. Derler “ya talihi yaver” gitmedi.

Kars Cumhuriyet Lisesi öğrencisiydim, 2000’li yılların başlarıydı. Başbakan geldi seçim konuşması yapıyordu. Yağışlı bir havaydı, herkes bir umut dinliyordu Sn. Başbakan dedi ki “Erzurum’a bölgenin en iyi hastanesini yaptık”, kimseden ses yok

Ardından bir hafta sonra bir başka parti lideri geldi konuşmasına “Sayın Erzurumlu hemşehrilerim” diye başladı…

Sezen Aksu Kars Kalesi’nde konser vermeye geldi, soğuktan dolayı kürk giydi ve “Hayatımda ilk defa bir konserde kürk giyiyorum.” dedi, ulusal basın konserden çok Aksu’nun kürkünü konuştu.

Daha sonra klip çekimine geldi. Şarkının adı “Eskidendi Çok Eskiden” bir vazgeçişi anlatıyordu!

Umut yoktu yani!

Zaten ulusal bir gazetenin klip yorumu da şöyleydi: “Her şey yönetmen U. Yücel’in ‘Bu şarkıyı, Kars’ta -35 derecede görüyorum’ sözleriyle başladı.”

Yorum şöyle bitiyordu: “Otomobillerin benzin depolarının, kameralar ve cep telefonlarının donmasına aldırmayan ekip, Ani Harabeleri ve Arpa Çayı’nda çekim yaptı.”

Yazıyı okurken bile yoğun kar yağışı hissediliyordu…
Orhan Pamuk, “Kar” romanını yazmıştı, reklamın iyisi kötüsü olmaz dedik, roman şehirde infial yarattı.

Cumhuriyet Lisesi’nde edebiyat dersiydi, arkadaşımın biri dedi ki “Hocam bizi çok kötü anlatmış.”

Dersin hocası (Özlem hocaydı), “Oğlum romanı okudun mu?” dedi.

“Okumadım da öyle diyorlar” dedi!
Tarık Akan, Kars’ta “Deli Deli Olma” filmini çekti. Filmde Malakanların yalnızlık duygusu işleniyordu. Tarık Akan senaryo gereği sevdiğine kavuşamadı, kış günü büyük ihtimalle zatürreden öldü!

Belediye Başkanımız ses getiren bir heykel yaptı, “Ucube Heykel” dediler üzerine yapıştı kaldı.

Heykeli yapan sanatçı dava açtı…

Âşıklar Bayramı filminin bir kısmı yine Kars’ta geçiyordu.

Kıvanç Tatlıtuğ Karslı deyimiyle iki günde “bozardı.”

Filmin son sahnelerinde sarışın değil esmerdi…

(Tavsiye ederim) Kars’ın ayazı onu bile vurdu…

Kars Kazı’nın marka olmasını umduk.. Karslı gazeteciler niye toplanıp kaz yiyor diye ulusal medyada “Kaz Lobisi”, “Kars Çetesi” diye haber yaptılar. Yetmedi piyasada Çin, İran kazını Kars kazı diye satıp, Kars Kazı’nın imajını zedelediler…

Sporda da yüzümüz gülmedi: Kars Spor bir ara profesyonel lige çıkmıştı hafta sonları maçlarını izlemeye giderdik.

Harbiler” diye taraftar grubumuz vardı.

Komşumuz Iğdır Spor’la rekabete başladık…

Iğdır’da dayak yedi oyuncularımız,  Vali sahaya girip kavgayı ayırdı, ulusal basında çarşaf çarşaf haberler yapıldı…

Derken takım düşüşe geçti. Bu aralar Iğdır Spor nazar değmesin profesyonel ligde yoluna devam ediyor, Kars Spor hala amatör ligde…

Belki de talihimizi Cemal Süreyya’nın Kars şiirlerinden okumak lazım.. Paris’te Kars’ı görmeden yazmış birinci şiirini, sonra Kars’ı görüp yazdığı ikinci şiirini yırtıp atmış.. İlk şiiri daha güzel diye…!

“Öyle güzel ki ölürüm artık,
Beyaz uykusuz uzakta…
Hohlasan gök buğulanacak…
Nasıl olsa yine bir gün,
Döneriz bu yollardan geri,
Senin bir elinde mendil
Öbüründe kuş sesleri…”

Hâsılı, bu yazdıklarım sadece benim değil bütün Karslıların makûs talihi, çünkü orası “yalnızlığın başkenti”…

Bu hepimizin hikâyesi…

Güzel günlerde buluşmak ümidiyle.

İyi seçimler diliyorum…

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir