Önümüzdeki yıllarda dünya gündemini ağırlıklı olarak Asya belirleyecek.Uzak Asya, Orta Asya ve Ön ya da Yakın Asya. Küresel kavga ve hesaplaşmaların arenası Ortadoğu’dan Asya’ya kayacak. Başta nüfus olmak üzere, ekonomi ve silahlanma kapasitesi gibi noktalarda büyük bölgesel aktörler Asya’da yer alıyor. Bu tablodan daha fazla kan ve gözyaşı çıkmaması için insanlık yeni alternatif barış arayışlarına girmek zorunda.
Bu açıdan Kafkasya tarihi, kültürü itibarıyla bir barış projesine katkı sunabilir mi?
Bu soruya ilk verilecek cevap, kestirip atan bir olumsuzluk içerebilir. Özellikle coğrafyadan kaynaklı uzun süren savaşlar buna gerekçe gösterilebilir.
Oysa olumlu bir okumayla barışa dair önemli ipuçları tam da savaşların içinde aranmalıdır. Savaşmayı bilmeyenlerin barışın kıymetini bilemeyeceği ve barışmayı da beceremeyeceği söylenir.
Tolstoy’un barış ütopyası için ilham kaynağı olan Duhobor ve Malakanların şiddet ve silah karşıtı tavırlarıyla Rus Çarlarının savaş stratejilerini boşa çıkarması göz ardı edilen örneklerdendir.
Barışı sadece ulaşılacak bir hedef değil yürünecek yol ve yaşam biçimi olarak görmek, kalıcı, sürdürülebilir barışın ahlaki, felsefi altyapısını oluşturur.
Yine bölgenin çok kültürlü yapısı, çoğulcu toplumsal düzeni, geleneksel katılımcı karar alma deneyim ve mekanizmaları önemli avantajlar olarak sayılabilir.
Farklı dönemlerde şura ile yönetilen az sayıda bölgeden biridir Güney Batı Kafkasya…
Kars bu mirasın önemli merkezlerinden birisi olmuştur. Siyasetçilerin kolaya kaçan kutuplaştırma tercihine rağmen birlikte yaşamın tutkalı sayılabilecek bir hoşgörü ve ötekine saygıdan söz edebiliriz.
Azerbaycan ile Ermenistan arasında bir türlü istenen düzeye taşınamayan ilişkilerin bu noktada olması, bölge halklarından ziyade çatışmaya yönelik büyük oyunların tercihidir.
Bu bölgede sağlanacak kalıcı barış sadece toplumların ekonomik gelişimine değil, devletlerin saygınlığına da güç katacaktır.
30 yıl, 100 yıl savaşları yapmış iki dünya savaşı ile birbirine yapmadığını bırakmamış Avrupa halkları bugün ekonomik, kültürel, hukuki hatta askeri birlik olmayı başarmışsa bunu Kafkas halkları fazlasıyla başarabilir.
Kafkas barışı Ortadoğu ve Balkanlar başta olmak üzere tüm dünyaya model olabilir. On asır önce Anadolu’dan yayılan barış mesajı ve birlikte yaşam başarısı gibi bugün de tüm çatışmalı bölgeler ve sorun alanları için yeni bir barış projesi sunulabilir.