Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
Sosyal Medya
Ali Parim

Yerel basında giderek yaygınlaşan ‘kaynak manipülasyonu’

Kaynak, hiç şüphesiz haberin en önemli unsurlarından bir tanesi…

Eğer muhabir bir olayı doğrudan gözlemleyememişse ya da olaya ilişkin farklı görüşlere yer verecekse tarafsız bir şekilde o olaya tanıklık edenlere başvurur.

Tabii burada kaynağın güvenilir olması da önemli bir husus. Muhabirin kamuoyunu yanıltmamak adına edindiği bilgileri farklı kaynaklardan da teyit etmesi gerekir.

Meslek etiği bağlamında değerlendirildiğinde sürecin işleyişi böyledir.

Ancak son dönemde özellikle yerel basında etik dışı bir kaynak gösterimi yaygınlaşmaya başladı.

Haberde yapılan genellemeler, doğrudan alıntıyla kaynak gösteriliyor.

Bunu örneklerle açıklarsam eminim daha iyi anlaşılacak.

Örneğin gazeteci, Iğdır kaysısına talep ile ilgili haber yapacak olsun. Kendisi de Iğdırlı olduğu için Iğdır kaysısının Malatya kaysısından çok daha iyi olduğunu ve çok daha fazla satıldığını vurgulamak istiyor ve başlıyor vatandaşı kaynak göstererek genellemelerle methiyeler düzmeye;

Vatandaşlar, “En iyi kayısı Iğdır’da yetişir. Kaysının başkenti Iğdır’dır. Malatya kaysısına Iğdır kaysısının yanında kayısı bile denilmez.” dediler.


Bu tür kaynak gösteriminin doğru olmasının tek bir yolu var o da gerçekten tüm vatandaşların hep bir ağızdan yukarıdaki cümleyi sarf etmesi…

Bunun yaşanması ise imkânsız.

Ya da gazeteci, şehrindeki bir siyasetçi aleyhine haber yapmak istiyor. Yine aynı stratejiyle o siyasetçi hakkındaki kendi düşüncelerini sanki şehrin tüm sakinlerinin düşüncesiymiş gibi yazmaya başlıyor.

Yani o şehirde yaşayan herkes adına ahkâm kesiyor.

Tam tersi de olabilir. Diyelim ki gazetecinin seçimlerde desteklediği aday sarışın, uzun boylu, genç bir profile sahip. Şöyle bir haber yapabiliyor;

Vatandaşlar, “Eğer sarışın, uzun boylu ve genç bir ismi aday göstermezseniz oy vermeyeceğiz. Sadece bu özelliklere sahip aday şehrimizde kazanabilir.” dediler.

Gazeteci, vatandaşın kanaatini tabii ki haberleştirebilir. Ama bunların birer kanaat, birer görüş olduğunu belirtmesi ve bu görüşlere dair spesifik örnekler vermesi, anket gibi araştırma yöntemlerinden faydalanması gerekiyor.

Gazetecinin halka karşı sorumluluğu, diğer tüm sorumluluklarının önündedir.

Mesleğin kendisine sunduğu güç de toplumun sesi olması ve gerçekleri topluma ulaştırması içindir.
Gazeteci, bu gücün sarhoşluğuna kapılarak kaynak üzerinden yaptığı manipülasyonlarla toplum adına ahkâm kesmeğe kalkışmamalıdır!

Zira günün sonunda en büyük yarayı yine kendisi ve güvenirliğini yitiren gazetecilik mesleği alır.

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir