Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
Sosyal Medya
Ali Parim

Dijital obezler çağı!

90’larla birlikte internet, 2000’lerle birlikte sosyal medya girdi yaşamımıza…

Son 30 yılda iletişim teknolojilerinde yaşanan baş döndürücü gelişmeler, pek çok fırsatı ve kolaylığı beraberinde getirdi.

McLuhan’ın da ifadesiyle dünya artık küresel bir köy… Dijital çağda hepimiz aynı köylüyüz. Dünyanın herhangi bir yerinde yaşanan bir gelişmeden anında haberdar olabiliyoruz. Akıllı telefonlarımıza gelen bildirimler, bize köylülerimizden haber getiriyor.

Bu ve bunun gibi dijital çağın getirisi pek çok kazanım, hepimiz için heyecan vericiydi. Ancak gidişat artık bana heyecan vermiyor. Aksine tedirgin ediyor.

Dijitalleşmenin sunduğu olanaklar sayesinde bilgi çağında yaşadığımıza inanıyoruz.

Aslında yaptığımız tek şey çöplüğü karıştırmak…

Çöplük içerisinde savrulup gidiyoruz ve öyle bir bombardıman altındayız ki içine düştüğümüz durumun farkına dahi varmaya fırsatımız yok.

Sabah uyandığımızda yaptığımız ilk iş telefona sarılmak…

Acaba uyuduğumuz süreçte sosyal medyada neler konuşuldu, neler paylaşıldı ve biz neler kaçırdık?

Açıyoruz hemen Twitter’ı… Kimler trend olmuş, kimler ifşa edilmiş, kimler linç edilmiş?

Sonra Instagram’a geçiyoruz. Takip ettiğimiz kullanıcılar nerelerden paylaşım yapmış, hangi kafede-restoranda yemek yemiş?

Instagram’dan arkadaşımızın gönderdiği reels videosunu izliyoruz. Sonra başlıyoruz dakikalarca yukarı doğru kaydırmaya…

Anlamsız, içi boş videoları izlemeye devam ediyoruz.

Artık uzun içeriklere de tahammülümüz kalmadı. 240 karakterden uzun okuyamıyoruz. 30 saniyeden fazla bir videoyu ya hızlandırıyor ya da yarısında sıkılıp kapatıyoruz.

Çünkü görmemiz gereken çok fazla içerik var. Kaçırırsak geride kalırız.

Uzun uzun bir şeye odaklanamıyoruz. Tüketim çağında enformasyonu da hızla tüketip bir sonrakine geçmek zorundayız.

Enformasyon oburu olduk.

Yediğimiz yiyecekler gibi sosyal medyada tükettiğimiz içerikler de artık sağlıksız…

Bize hiçbir faydası yok. Sadece tüketmekten haz duyuyoruz o kadar.

Midemiz gibi zihnimiz de gereksiz şeylerle dolu. Faydalı bilgiye yer kalmadı.

240 karakterlik metinlere alıştığımız için kitap okumak uzun ve sıkıcı geliyor.

Kitabı elimize aldığımızda aklımız yine telefona gidiyor.

Acaba kitap okurken sosyal medyada neler kaçırdık?

Beğenilme arzumuzu da sosyal medyadaki beğen tuşlarıyla tatmin ediyoruz.

Gelen beğenilere göre kılık kıyafetimizi, gideceğimiz mekânları hatta düşüncelerimizi şekillendiriyoruz.

Önerim bir an önce sosyal medya diyeti…

Yoksa enformasyon bombardımanı içerisinde savruldukça her birimiz birer obez olacağız.

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir