Sobayla ısıtıp ev ortamına dönüştürdüğü sınıfta 4 öğrencisini geleceğe hazırlıyor

BİTLİS (AA) – ŞENER TOKTAŞ – Bitlis merkeze bağlı Kömüryakan Köyü Aşağımahalle İlkokulu'nda görevli Melike Abalı, soba yakarak ısıttığı derslikte 4 öğrencisini geleceğe hazırlıyor. Milli Eğitim Bakanlığınca geçen yıl eylül ayında müdür yetkili olarak köye atanan Muğlalı sınıf öğretmeni Abalı, ev ortamına dönüştürdüğü sınıfta 4 öğrencisinin iyi eğitim alması için çaba sarf ediyor. Her gün […]

BİTLİS (AA) – ŞENER TOKTAŞ – Bitlis merkeze bağlı Kömüryakan Köyü Aşağımahalle İlkokulu'nda görevli Melike Abalı, soba yakarak ısıttığı derslikte 4 öğrencisini geleceğe hazırlıyor.

Milli Eğitim Bakanlığınca geçen yıl eylül ayında müdür yetkili olarak köye atanan Muğlalı sınıf öğretmeni Abalı, ev ortamına dönüştürdüğü sınıfta 4 öğrencisinin iyi eğitim alması için çaba sarf ediyor.

Her gün il merkezinden servisle 31 kilometre uzaklıktaki köy okuluna giden 26 yaşındaki Abalı, öğrencileri okula gelmeden sobayı yakarak sınıfı ısıtıyor.

Zeminine halı serdiği, duvarlarını resim ve etkinliklerle süslediği sınıfta yaşları 6 ile 9 arasında değişen öğrencilerini karşılayan Abalı, hem okulun işlerini yapıyor hem de abla şefkati gösterdiği öğrencilerinin eğitimiyle yakından ilgileniyor.

Öğrencilerinin en iyi eğitimi alması için elinden geleni yapan Abalı, ders saatleri dışında çocuklarla zeka oyunları oynuyor, etkinlikler düzenleyerek eğlenceli vakit geçirmelerini sağlıyor.

Okulun maskotu olan ve "Melike" adını verdikleri kedinin de bakımını yapan Abalı, öğrencilerine hayvan sevgisini de aşılıyor.

Abalı, AA muhabirine, Muğla'nın Fethiye ilçesinde iki yıl özel okulda çalıştıktan sonra Bitlis'teki köy okuluna atandığını söyledi.

Köy yaşamını bilmediği için ilk başlarda çok zorlandığını anlatan Abalı, şöyle konuştu:

"Soba yakmak, temizlikle uğraşmak, okulun çevresini düzenlemek, odun kırmak ve kömür poşetlemek ağır geliyordu. Bunlara alıştım, alışınca da sevmeye başladım. Sevdikten sonra her şey güzelleşmeye başladı. İlk önce halı alarak sınıf için bir şeyler yapmaya başladım. Sonra gerisi çorap söküğü gibi geldi. Bütün düğümler çözüldü. Sınıfımız ev gibi oldu. Burayı ev gibi görüyoruz ve çok mutluyuz. Kedimiz de bize samimiyet ve sıcaklık katıyor. Çocuklarla boş zamanlarda kediyle oynuyoruz. Hayvan sevgisini derste anlatmaya gerek kalmadan çocuklara aşılıyorum. Güzel vakit geçiriyoruz. Bazen keçi bile geliyor. Doğal ortamda çocuklarla günümüzü geçiriyoruz. Mutluyum, çocukların da mutlu olduğunu düşünüyorum. Umarım daha güzel şeyler yapabilirim."

Türkiye'nin en batısından en doğusuna geldiğini, hava şartlarının bile çok farklı olduğunu belirten Abalı, alıştıktan sonra da farklı bir yaşam gördüğünü ifade etti.

Öğrencileri ve köy sakinleriyle iyi bir iletişiminin olduğunu dile getiren Abalı, şunları kaydetti:

"Köy şartlarına alışmaktan ziyade köy öğretmenliğini sevdim. Gerçekten çok güzel bir duygu. İlk kez burada soba yaktım. Ona da alıştım. Evin en küçüğüyüm ve zorluk görmedim. Şimdi burada odun kırıyor, soba yakıyor, temizlik yapıyorum. Bir dönem sonra alışıyorsunuz. Okulun müdürü, temizlikçisi ve öğretmeni benim. Köy küçük olduğu için birleştirilmiş sınıfta 4 öğrencimiz var. Derslerden artan zamanlarda zeka oyunları oynuyor, kedimizle zaman geçiriyoruz. Hava güzelse bahçede etkinlikler yapıyoruz."

Exit mobile version