ERZURUM (AA) – İLHAMİ ERKILIÇ – Erzurum'da keşfettikleri bitki ve böceğe isimlerini verip literatüre kazandıran Atatürk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Entomoloji Ana Bilim Dalından Prof. Dr. Levent Gültekin ve Rusya Bilimler Akademisi Botanik Enstitüsünden Prof. Dr. Vladimir Dorofeev, iki türü 20 yıl sonra yeniden yerinde gördü.
Atatürk Üniversitesi Biyoçeşitlilik Uygulama ve Araştırma Merkezi, Biyoçeşitlilik Bilim Müzesi Kurucu Direktörü de olan Prof. Dr. Gültekin, 25 yıldır doğada yaptığı araştırmalar sonucu tespit ettiği yeni türleri bilim dünyasına kazandırıyor.
Bu kapsamda Gültekin, Rusya Bilimler Akademisi Botanik Enstitüsünden Prof. Dr. Vladimir Dorofeev ve Dr. Sci. Boris Korotyaev ile 20 önce Köprüköy ile Hınıs ilçeleri arasındaki Aras Vadisi lokasyonunda bitki ve böcek türleri üzerine araştırma yaptı.
Burada buldukları Brassicaceae familyasına ait bitki türü ve Curculionidae familyasına ait böcek türünden örnek alıp Rusya ve Türkiye'de ortak çalışma yürüten bilim insanları, bunların dünya literatürü için yeni türler olduğunu keşfetti.
Yaklaşık 4 yıl süren çalışma sonucunda Dorofeev keşfettiği bitkiye "Stroganowia leventii Dorofeyev", Korotyaev ve Gültekin de bitkinin üzerindeki yaşayan böceğe "Ceutorhynhus dorofeyevi Korotyaev & Gültekin" ismini verip literatüre duyurdu.
"TÜBİTAK-BİDEB 2221 Konuk Bilim İnsanı Destekleme Programı" kapsamında Erzurum'da tekrar bir araya gelen profesörler, bölgedeki aynı bitki ve konukçu böcek türünü 20 yıl sonra yeniden yerinde gözlemledi.
– Bitki ve böcek türünün 20 yıl sonraki popülasyonunu incelediler
Prof. Dr. Gültekin, AA muhabirine, 20 yıl önce Prof. Dr. Vladimir Dorofeev ile Köprüköy ve Hınıs arasında bulunan Aras Vadisi lokasyonunda bir bitki ve onun üzerinde yaşayan bir böcek türünü tespit ettiklerini söyledi.
Böceğin konukçusunun ne olduğunu belirmeye çalıştıklarını anlatan Gültekin, "Dorofeev'e bitkinin tür ismini sorduk. Hoca baktı, incelemesini yaptı ve bunun tanılanmamış bir tür olduğunu, literatürde olmadığını belirtti. Bu bir öngörüydü, örnek aldık, gerekli incelemelerin ardından Türkiye ve Rusya'da ortak çalışma yaptık. Doktora hocam Dr. Sci. Boris Korotyaev ile Ceutorhynhus cinsi üzerinde araştırmayı yürütürken bu bitkiye rastladık. Böceğin de bilim dünyası için yeni olduğunu tespit ettik." dedi.
Çalışmalarını uluslararası dergide yayınlandıklarını dile getiren Gültekin, şöyle devam etti:
"Aradan 20 yıl geçmiş, bitki ve böceğin popülasyonu üzerinde antropojenik (insan ve çevre kaynaklı) baskı unsurları var mı, ona bakıyoruz. İncelediğimiz numunelere göre popülasyon durumu gayet iyi. Şimdilik risk görünmüyor ama ileriye yönelik buranın koruma altına alınması gerekiyor çünkü Türkiye için endemik bitki ve dünyada sadece burada var, başka yerde yok. Türkiye'nin büyük kısmında ve yurt dışında bilim insanlarıyla 25 yıldır araştırma yapıyoruz. Buralarda belki tanımlanmamış birçok böcek ve bitki türüne rastlayabiliriz."
– "Çalışmaları uluslararası boyutta daha ileriye taşıyabiliriz"
Gültekin, isminin bitkide yaşatılmasının onur verici olduğunu belirterek, yıllar içinde keşfettiği çok sayıda türün üniversitesinin Biyoçeşitlilik Bilim Müzesi'nde yer aldığını aktardı.
Türkiye'nin biyoçeşitlilik anlamında keşfedilmeye çok açık olduğunu vurgulayan Gültekin, "Atatürk Üniversitesi bu anlamda kurduğu Biyoçeşitlilik Bilim Müzesi ile öncü rol üstlenmiş durumdadır. Araştırma merkezi ve müzenin işletim sistemi olarak enstitüye dönüşmesiyle çalışmaları uluslararası boyutta daha ileriye taşıyabiliriz." ifadelerini kullandı.
Prof. Dr. Vladimir Dorofeev de keşfettiği endemik bitki türüne Prof. Dr. Gültekin'in adını verdiğinden dolayı çok mutlu olduğunu ifade ederek, "Türkiye'nin her yeri biyoçeşitlilik anlamında çok zengin. Araştırmalara devam etmeyi arzuluyorum. Bir lokasyonda hem bitkinin hem de onun üzerinde yaşayan böceğin dünya literatürü için yeni olması sıra dışı bir olaydı." diye konuştu.