Alagöz Holding Iğdır FK, bu sezon TFF 1. Lig’e yükselmeyi başaran son takım oldu.
İş İnsanı ve AK Parti Iğdır Milletvekili Cantürk Alagöz’ün başkanlığında takımın son yıllarda yakaladığı ivmeden şehir halkı oldukça memnun.
Iğdır FK’nın kendi sahasında oynadığı hemen her maçta tribünler tıka basa doluyor. Taraftarlar, takımı deplasmanda da yalnız bırakmıyor. Yeşil-beyazlı ekibin TFF 2. Lig play-off final müsabakasında 1461 Trabzon FK ile karşılaştığı maç için Iğdır’dan Sivas’a onlarca otobüs hareket etti. Şampiyonluğun ardından Iğdır Belediye Meydanı’nda coşkulu bir kutlama programı düzenlendi.
Şimdi Iğdır FK, TFF 1. Lig’de Süper Lig’e çıkma mücadelesi verecek. Peki Iğdır FK’nın bu başarısını nasıl okumalıyız? Gelecekte Iğdır FK’yı ve kenti neler bekliyor?
Spor-toplum ilişkisine dair değerlendirmeleriyle adından sıkça söz ettiren Marmara Üniversitesi Öğretim Üyesi ve Fotospor Yazarı Prof. Dr. Cem Çetin’e sorduk:
Hocam, Türkiye’nin en doğu ucunda yaklaşık 200 bin kişinin yaşadığı bir şehirde, son günlerin en önemli gündemi futbol… Şehirlerinin takımının TFF 1. Lig’e yükselmesi tüm Iğdır halkını sevince boğdu. Çeşitli toplumsal ve siyasal meselelerde şehrin ayrıştığı görülse de konu Iğdır FK olunca herkes bir araya geliyor. Futbolun bu büyüleyici gücünü siz nasıl yorumluyorsunuz?
Cem Çetin: Sporun gücü insanları bir araya toplamasından geliyor. Bu yaz sezonunda Paris’te 2024 Yaz Olimpiyat Oyunları gerçekleşecek. İki hafta boyunca dünyanın gözü Fransa’nın başkentinde olacak. Dünyanın dört bir tarafından insanlar, Paris’e gidip olimpiyatları yerinde takip edecek. İnsanların bu mobilitesi Fransa ekonomisine ve Fransa markasına ciddi bir katkı sağlayacak. Yaz olimpiyat oyunları gibi futbol da kitleleri bir araya getirme gücüne sahip bir spor dalı. 14 Haziran tarihinde 2024 Avrupa Futbol Şampiyonası başlıyor. 1 milyon civarında bir kitle maçları yerinde izlemek için Almanya’ya gidecek. Gidemeyenler ise ekran başından bu maçları izleyecek. Bu süreçte Almanya’nın görünürlüğü tavan yapacak. Bu görünürlük Almanya’ya hem prestij hem de ekonomik kazanç sağlayacak. Fransa ve Almanya örneklerindeki gibi Iğdır FK kulübü de TFF 1. Lig’e yükselerek, kent ekonomisine ve imajına ciddi katkı sağlayacak. Ayrıca dağılmış, kutuplaşmış kent insanını da birbirine yaklaştıracak. Bu teorik yaklaşımların gerçekleşmesi, ancak doğru bir kulüp yönetimiyle söz konusu olacaktır. Bu çok kıymetli fırsatı Iğdırlıların iyi bir şekilde değerlendirmesi lazım.
Şampiyonluğun ardından ana akım spor mecralarında uzun uzun Iğdır FK üzerine analizler yapıldı. Twitter’da Iğdır FK en çok konuşulan konular arasında yer aldı. Yeşil-beyazlı takım sayesinde şehir daha fazla görünür oldu. Bu görünürlüğün şehre ne tür katkıları olur?
Cem Çetin: Aslında bir önceki sorunun cevabında, bu ikinci sorunun da cevapları var. Görünürlük öncelikle Iğdır’ın ülke genelinde daha fazla tanınmasını sağlayacak. Biliyorsunuz TFF 1. Ligi’nde bütün maçlar canlı olarak televizyonlardan yayınlanıyor. Bu yayınlar sayesinde Iğdır ismi medyadan, geçmişe göre çok daha fazla telaffuz edilecek. Bu da Iğdır’a olan ilginin artmasını sağlayacaktır. Kenti ziyaret edecek insan sayısı hızla artacaktır. Kentin altyapısının dışarıdan geleceklere cevap verecek seviyede olması bir zorunluluk… Yeterli sayıda otel, lokanta, ulaşım hizmetleri vs. olmalı. Ayrıca bu medya görünürlüğü sayesinde Iğdır’a ait başka markalar da ulusal görünürlük kazanabilir. Bunun yolu da markaların Iğdır FK’ya yapacakları sponsorluklardan geçiyor. Yerel şirketlerin bu süreçten faydalanmaları gerekiyor. Yerel şirketlerle Iğdır FK kulübü arasında yapılacak işbirlikleri, zaman içinde Iğdır FK’nın daha da güçlenerek Süper Lig’e çıkmasının da zeminin hazırlayabilir. Bu süreçte birlikteliklerin çok iyi yönetilmesi gerekiyor.
Malum olduğu üzere pek çok Anadolu takımının Süper Lig’e yükseldiğine ancak tutunamayıp tekrar amatör lige kadar düşebildiğine şahitlik edebiliyoruz. Iğdır FK’nın bu başarı geleneğini sürdürebilmesi adına sizce ne gibi adımların atılması gerekiyor?
Cem Çetin: Daha önce de dikkat çektiğim üzere, Iğdır FK’nın çok iyi yönetilmesi gerekmektedir. Günümüz profesyonel sporunda değer yaratmanın yolu doğru yönetim anlayışlarından geçmektedir. Doğru yönetilmeyen kulüplerin sonu ortada; bir dönem Süper Lig’de mücadele Anadolu kulüplerinden bazıları yok olurken, diğerleri ise yaşam mücadelesi veriyorlar. Öncelikli olarak doğru yönetim demek, sahip olduğun bütçeyi doğru harcamak demek. Bu süreçte popülizmden kesinlikle uzak durmak gerekiyor. Çoğu kulüp bir üst lige yükselmenin büyüsüne kapılarak ve menajerlerin de oyununa gelerek bütçelerinin çok üzerinde para harcıyorlar. Adımlar bu şekilde atıldığında, ‘son, hep hüsranla bitiyor. Iğdır FK’lı yöneticilerin bu hataları yapmaması gerekiyor.