“İran ile Ermenistan arasında gizli silah anlaşması” iddiasını nasıl okumalıyız?

Geçtiğimiz gün Iran International eliyle uluslararası kamuoyunun gündemine dikkat çeken bir iddia taşındı. “İran İslam Cumhuriyeti ile Ermenistan arasında gizli silah anlaşması” başlığını taşıyan habere göre; Tahran ile Erivan arasında 500 milyon dolarlık gizli silah anlaşması imzalandı. Anlaşma içerisinde Shahed 136, Shahed 129, Shahed 197, Mohajer gibi insansız hava araçları ve 3. Khordad, Majid, 15. […]

Geçtiğimiz gün Iran International eliyle uluslararası kamuoyunun gündemine dikkat çeken bir iddia taşındı.

“İran İslam Cumhuriyeti ile Ermenistan arasında gizli silah anlaşması” başlığını taşıyan habere göre; Tahran ile Erivan arasında 500 milyon dolarlık gizli silah anlaşması imzalandı. Anlaşma içerisinde Shahed 136, Shahed 129, Shahed 197, Mohajer gibi insansız hava araçları ve 3. Khordad, Majid, 15. Khordad ve Arman gibi hava savunma füze sistemleri yer alıyor. Ayrıca anlaşma yalnızca silah tedarikini değil istihbarat iş birliğini, eğitimi ve potansiyel olarak Ermenistan’da bir İran askeri üssünün kurulmasını da içeriyor.

Söz konusu iddia Türkiye medyasında da geniş yer buldu. Ancak İran hükümeti kısa süre içerisinde iddiayı yalanladı. İran’ın Erivan Büyükelçisi Subhani, “bu tür haberlerin İran İslam Cumhuriyeti hakkında yanlış bilgiler ve taraflı analizler yayınlama konusunda geçmişi olan medya kuruluşları tarafından yayınlandığını” bildirdi.

Ayrıca bu tür haberlerin İran ile bölge ülkeleri arasındaki dostane ilişkilerin geliştirilmesini etkilemek amacıyla yayınlandığını belirten Subhani, İran’ın Kafkasya bölgesinde barış ve istikrarın sağlanmasının yanı sıra ekonomik kalkınmayı da desteklediğini vurguladı.

Ermenistan Savunma Bakanlığı Basın Sekreteri Aram Torosyan da iddiayı “asılsız, uydurma” olarak nitelendirdi.

Peki anlaşma iddiası doğru olabilir mi?

Iran International, söz konusu iddiayı “bilgili bir kaynağa” dayandırarak yaydı. Kaynağın kim olduğunu açıkça belirtmedi. Bir basın kuruluşu, hukuki açıdan kaynağını gizli tutma hakkına elbette sahip. Ancak kaynağın gizli tutulması zihinlerde her zaman soru işareti de uyandırır. Zira kimi basın kuruluşlarının gizli kaynaklar ya da genel ifadeler yoluyla dezenformatif içerikleri kamuoyuna yaydığına şahitlik edilir.

Diğer taraftan Iran International, İngiltere merkezli bir yayın kuruluşu. Subhani‘nin de ifadesiyle “İran İslam Cumhuriyeti hakkında taraflı analizler yayma konusunda” meşhur. Kuruluşun Suudi Arabistan Kraliyet Ailesi ile yakın ilişkisi olduğuna dair iddialara da rastlanılıyor. Yayın politikasını İran hükümetine muhalefet etme üzerine inşa ettiği göz önünde bulundurulduğunda Iran International’ın söz konusu iddiasına şüpheyle yaklaşmak gerekiyor.

Bu iddia kimin işine yarar, neye hizmet eder?

Bilindiği üzere son dönemde Azerbaycan-İran ilişkileri normalleşmeye ve diplomatik bağlar yeniden olağan seviyeye ulaşmaya başladı. Azerbaycan’ın Tahran’daki Büyükelçiliği yeniden açıldı. Söz konusu iddianın, Azerbaycan ile İran arasındaki normalleşme sürecini sekteye uğratma hedefiyle yayılması muhtemel. Bu konuda Azerbaycanlı analistlerin de değerlendirmeleri mevcut.

Caliber.Az’dan Murad Abiyev, Hayalet silah anlaşması: Sahte iddialar Bakü-Tahran diplomasisini rayından çıkarmayı nasıl amaçlıyor?” başlığıyla yayımladığı analizinde iddianın uzun süren bir krizin ardından düzelen Azerbaycan-İran ilişkilerini sarsmak amacıyla ortaya atılmış olabileceğini söylüyor.

Öte yandan böyle bir iddia Ermenistan’ın da pek işine yaramaz. Tahran ile 500 milyon dolarlık bir anlaşma imzalanmasını başta ABD ve Fransa olmak üzere Ermenistan’ın batıdaki müttefikleri hoş karşılamaz.

İddianın, bölgenin barış iklimini bozmaktan başka bir şeye hizmet etmediği açık. O zaman bölgedeki çatışma ikliminden kim besleniyorsa iddianın ona hizmet ettiğini söylemekte de bir sakınca yok.

Exit mobile version