ERZURUM (AA) – Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli'ne ilişkin, "Bizim müfredat bir çağın gereklerine uygun bir mantıkla, teknikle hazırlandı. Çağın gerekçelerine uygun bir içerikle, yerli ve milli bir bakış açısıyla hazırlandı." dedi.
Bakan Tekin, Erzurum'daki Necip Fazıl Kısakürek Kültür Merkezi'nde düzenlenen AK Parti Erzurum Genişletilmiş İl Danışma Meclisi Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, yeni müfredatla ilgili bilgilendirmeye ekranlarda çokça yer verdiğini söyledi.
Uluslararası raporlarda Türkiye'nin eğitim sistemlerinin eleştirildiğini ifade eden Tekin, "Diyorlar ki 'Siz bu çocuklara çok aşırı derecede bilgi yüklüyorsunuz.' Hatta sistemleri örnek gösterilen birçok batı ülkesiyle kıyaslandığında onların iki katı kadar bizim 12 yıllık eğitimde çocuklara bilgi yüklüyoruz. Bu pedagojik değil. Çocuklarımızın pozisyonlarına ve algı düzeylerine uygun değil. Ben diyorum ki biz bunu azaltalım." diye konuştu.
– "Bizim müfredat bir çağın gereklerine uygun bir mantıkla, teknikle hazırlandı"
Bakan Tekin, şöyle konuştu:
"Çocuğa verilen eğitimi gündelik hayatta kullanabiliyor mu, kullanamıyor mu? Buna bakmamız lazım. Dünya buna bakıyor. Ben diyorum ki biz de sistemimizi buna göre değiştirelim. Programda yaptığımız değişikliğin özü bu. Buna ilave bir şey daha ekledik ve dedik ki çocuklarımız dünyada yaygınlaşan bir sürü sapkın ideoloji var. Dünyada çocuklar yoldan çıkıyor. Aile hayatından tutun, vatanseverlik, ahlak, merhamet ve benzeri bir sürü değerleri çocuklar kaybediyor. Bu çocuklar bu ülkenin asgari müşterek milli ve manevi değerlerine sahip çıkacak isimde yetişsin istiyorum. O yüzden sisteme bir de bunu koyduk. Tek tek gelip bana diyorlar ki 'çocuklarımız şöyle yetişiyor.' Bunları müfredata koyacağız ve düzelteceğiz. Dolayısıyla bizim müfredat bir çağın gereklerine uygun bir mantıkla, teknikle hazırlandı. Çağın gerekçelerine uygun bir içerikle, yerli ve milli bir bakış açısıyla hazırlandı."
Hazırlanan müfredatla ilgili birtakım eleştirilerin olduğunu söyleyen Tekin, şunları kaydetti:
"Cumhuriyet Halk Partisi mensuplarının benimle ve programla ilgili eleştirileri var. Diyorlar ki 'laiklik ilkesine aykırı.' Ben de diyorum ki ben siyaset bilimciyim. Laiklik ilkesine aykırı değil ama CHP'nin bana dayatmaya çalıştığı laiklik tanımıyla bağdaşmıyor doğrudur. CHP'nin laiklik anlayışı ne? Ben söylemler değil uygulamalar üzerinden konuşuyorum. Diyorum ki sizin laiklik anlayışınız başka, benim başka. 28 Şubat başörtülü üniversite öğrencilerini ikna odalarına alıp başlarını açmak için ikna etmeye çalışanlar, bunu ne için yapıyorlardı, laiklik ilkesi için. Peki onların laiklik ilkesiyle benim anladığım laiklik örtüşür mü? Bu anlamda CHP'nin anladığı laiklik anlayışıyla benim ki bir değil."
– "(CHP'nin) Bu laiklik anlayışı ile ben aynı yerde durabilir miyim?"
Tekin, niyet okuyuculuğu yapmadığını ve varsayımlar üzerinden hareket etmediğini belirterek, somut verilerle konuştuğunu dile getirdi.
Bakan Tekin, 2008 yılında 411 milletvekilinin, Anayasanın 10 ve 41. maddelerini başörtüsüne özgürlük getirmek için değiştirdiğini ifade ederek, "CHP bunu Anayasa Mahkemesi'ne taşıdı. Gerekçesi laiklikti. Böyle bir şey olabilir mi? Bu laiklik anlayışı ile ben aynı yerde durabilir miyim? O zaman CHP milletvekili 110 civarındaydı yanlış hatırlamıyorsam. 2014'te liselerde 'başörtüsü isteyen öğrenci takabilir' diye değişiklik yaptık. CHP yöneticiler laiklik ilkesine aykırı diye Danıştay'a dava açtı. Dolayısıyla 1940'tan 2024'e kadar CHP'nin laiklik anlayışını görüyorum ve şimdi de farklı olmadığını düşünüyorum. Benim hazırladığım veya kamuoyuna deklare ettiğimiz müfredat, Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli. Evrensel, laiklik tanımıyla uyumlu, vatandaşların dini inanç ibadet ve hürriyetlerini savunan, güvence altına alan bir müfredattır. Bundan da gurur duyuyorum." ifadelerini kullandı.
İnsanların bu modelden neden rahatsız olduğunu anlamadığını dile getiren Tekin, şunları kaydetti:
"Çocuklarımızın birçok ülkede lisans düzeyinde verilen bir eğitim-öğretim yükünü ortaokullarda ve liselerde almasını, bu ilkeyi değiştirip yükünü azalttığımız için mi rahatsızsınız? Bunun için mi itiraz ediyorsunuz? Akademik başarıyı da içine alan, beceri odaklı bir eğitim anlayışına geçtiğimiz için mi eleştiriyorsunuz? Öğretmenlerimizin inisiyatifinin ve öğrencilerin katılmasının artırıldığı bir programa mı itiraz ediyorsunuz? Yoksa çocuklarımızın merhametli, çevresine saygılı, erdemli, milli ve manevi değerlerimizi özümseyen bireyler olmasına mı karşı çıkıyorsunuz? Tarihimizin, Osmanlı'nın kuruluşundan Cumhuriyete, Kurtuluş Savaşı'ndan Atatürk'ün hayatına kadar kronolojik bir sırayla ve birbirini tamamlayan bütünlük algısıyla anlatılmasından mı rahatsızsınız? Çünkü biz müfredatımızda bunu yaptık. Ben müfredatta şunu yapmaya çalışıyorum. Bu ülkenin 86 milyon insanının ortak değerlerinin gelecek kuşaklara aktarılması için çocuklarımızın bu değerlere sahip çıkması için adımlar atmaya çaba sarf ediyorum."
Bakan Tekin, "Hayata geçirmeye çalıştığım, uygulamaya çalıştığımız programımız, müfredatımız, Türkiye'nin birliğinden, bölünmez bütünlüğünden güçlü müreffeh bir ülke olmasından rahatsız olan çevreler tarafından yoğun şekilde eleştiriliyor. Ben de onlara diyorum ki, benim sırtımı dayadığım Türk milleti ve onların desteğiyle yürümeye devam edeceğim. Sayın Cumhurbaşkanı'mız ile bunlar hakkında konuşuyoruz ve bu konuda bizi destekliyor, cesaretlendiriyor. Kendisine şükranlarımı sunuyorum. Biz de lidere sadakat ve biat esastır. Cumhurbaşkanı'mızın sonuna kadar arkasındayız." diye konuştu.
Toplantıya AK Parti Erzurum milletvekilleri Selami Altınok, Abdurrahim Fırat, Fatma Öncü ve Mehmet Emin Öz, Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen, AK Parti İl Başkanı İbrahim Küçükoğlu, ilçe belediye başkanları ve partililer katıldı.
(Bitti)