AK Parti Bingöl Milletvekili Zeki Korkutata, Filistin Devlet Başkanı Mahmut Abbas’ın TBMM’deki konuşmasını Star Açık Görüş’e değerlendirdi.
Korkutata’nın “TBMM kürsüsü insanlığın vicdanı oldu” başlıklı yazısı şöyle:
“Birçok Batılı yazar ve devlet adamı Gazze Şeridi ve Hamas’ı Filistin’den ayrıştırmaya ve terörize etmeye çalışmaktadır. Mahmud Abbas ise Hamas’ın öncülüğünde yürütülen direnişin Filistin direnişinin bir parçası olduğunu haykırmıştır.
Özgür ve bağımsız bir Filistin davası, bizler için nesilden nesile aktarılan kutlu bir mirastır. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın cesur davetiyle Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas’ı Türkiye’de ve Gazi Meclisimizde ağırlayarak, bu büyük davanın geleceği için kararlılıkla yürümeye devam edeceğimize olan inancımızı bir kez daha dile getirdik. Türkiye’nin Filistin davasına olan desteği, bugün olduğu gibi yarın da dimdik ayakta duracaktır.
85 milyon bu davaya sahip çıkıyor
İnsanlığın vicdanı ve sesi olan Gazi Meclisimizde 15 Ağustos 2024 tarihinde Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas’ın katılımıyla gerçekleşen tarihi bir oturuma şahitlik ettik. Mahmud Abbas’ın konuşmasından önce, TBMM Başkanı Prof. Dr. Numan Kurtulmuş yaptığı tarihi konuşmayla Filistin meselesinin Türkiye için milli bir dava olduğunu bir kez daha tüm dünyaya duyurmuştur. Kurtulmuş, Filistin toprakları ve kutsal Kudüs’ün bizlere Hz. Ömer’den, Selahaddin Eyyubi’den, Kanuni Sultan Süleyman’dan, Sultan Abdülhamid Han’dan ve Iğdırlı Hasan Onbaşı’ndan miras kaldığını vurgulamıştır. TBMM Başkanı, Gazi Meclisimizin kürsüsünden Netanyahu ve Çetesi’nin uluslararası mahkemelerde soykırım suçundan cezalandırılması için Türkiye’nin mücadelesine devam edeceğini açıkça ifade etmiştir. Türkiye’nin 1967 sınırları çerçevesinde, başkenti Doğu Kudüs olan, tam bağımsız ve egemen bir Filistin Devleti’nin kurulmasını kuvvetle desteklediğini belirtmiştir. Kurtulmuş’un sözleri, hem iktidar hem de muhalefet partileri tarafından desteklenmiş ve 85 milyonun Filistin’in haklı davasına sahip çıktığını tüm dünyaya göstermiştir.
Abbas’ın konuşmasının kodları
Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas’ın TBMM’de yaptığı konuşma, İsrail’in Gazze saldırılarında bir dönüm noktası olarak tarihteki yerini almıştır. Abbas’ın belirttiği gibi, Türkiye, Gazze’de insanlık dışı katliamların başladığı andan itibaren, hem devlet hem de millet olarak mazlum ve masum Filistin halkının yanında bir duruş sergilemiştir. Abbas, konuşmasında Türkiye’nin Osmanlı’dan günümüze kadar her zaman Kudüs’e ve Filistin topraklarına sahip çıktığını ifade etmiştir. Dolayısıyla Türkiye’nin Filistin topraklarında tarihi ve milli sorumluluğu olduğunu ve hiçbir Batılı güç ve İsrail’in bunu inkâr edemeyeceğini dünyaya TBMM kürsüsünden duyurmuştur. Erdoğan’ın önderliğinde Türkiye’nin bütün kurum ve kuruluşlarıyla Filistin halkının sesi olmaya, acılarını hafifletmeye ve İsrail’in saldırganlığını durdurmak için bütün gücüyle mücadele etmeye devam edeceğini vurgulaması oldukça önemlidir. Batılı ülkelerde kamuoyu Filistin davasının yanında dururken, yönetimler ise İsrail yanlısı bir politika izlemektedir. Türkiye’de ise hem iktidar hem de muhalefet partileri ve sivil kamuoyu, Filistin’in haklı davasını desteklemektedir.
Uluslararası toplumun sessizliği
Mahmud Abbas, Türkiye’nin Filistin’in haklı davasına verdiği desteği vurgularken, uluslararası toplumun sessizliğini ise kınamıştır. Gazi Meclisimizden doğrudan ABD’nin İsrail’e verdiği desteği de sert bir şekilde eleştirmiştir.
TBMM bir kez daha savaş karşıtı uluslararası toplumun vicdanı ve sesi olmuştur. Mahmud Abbas, ilk kez TBMM kürsüsünden başta kendisi olmak üzere tüm Filistin Devleti yetkililerinin akan kanı durdurmak için Gazze’ye gideceğini açıklamıştır. Gazi Meclis üyeleri olarak bizler, Filistin halkının yürüttüğü kurtuluş mücadelesini ve Abbas’ın İsrail saldırganlığını durdurmak ve Gazze’ye barış getirmek için atacağı adımları desteklediğimizi ifade etmek isteriz. Filistin Devlet Başkanı’nın İsrail saldırganlığı karşısında kendi hayatının Gazzeli bir çocuğun hayatından daha değerli olmadığını vurgulamasını, İslami, ahlaki ve insanlık onurunun korunması açısından oldukça önemli buluyoruz ve bu vesileyle başta ABD olmak üzere İsrail’i destekleyen tüm devletleri barış için daha fazla çaba harcamaya davet ediyoruz.
Abbas, İsrail saldırganlığı ve soykırım politikası karşısında kutsal Filistin topraklarını terk etmeyeceklerini Siyonist ve işgalci İsrail hükümetine TBMM kürsüsünden ilan etmiştir. Ayrıca direnişin, başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız Filistin Devleti kurulana kadar devam edeceğini belirtmiştir. Böylelikle Gazze’deki direnişe tüm Filistin halkının sahip çıktığını ortaya koymuştur.
Cumhurbaşkanımız Erdoğan, AK Parti’nin iktidara geldiği 2002 yılından bu yana Filistinli gruplar arasındaki uzlaşının sağlanmasını oldukça önemsemektedir. Mahmud Abbas’ın da bu konuya vurgu yapması ve ulusal uzlaşının kurulacağına dair açıklamada bulunması güçlü Filistin’in geleceği için önem taşımaktadır.
Abbas’ın konuşmasında dikkat çektiği bir diğer önemli konu da Gazze Şeridi’nin kurulacak bağımsız Filistin Devleti’nin ayrılmaz parçası olduğudur. Birçok Batılı yazar ve devlet adamı Gazze Şeridi ve Hamas’ı Filistin’den ayrıştırmaya ve terörize etmeye çalışmaktadır. Abbas ise Hamas’ın öncülüğünde yürütülen direnişin Filistin direnişinin bir parçası olduğunu haykırmıştır.
Sonuç olarak, Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas, tarihi konuşmasıyla Gazi Meclisimizin dünyada mazlum halklarının yanında olduğunu uluslararası kamuoyuna ilan etmiştir. 15 Ağustos 2024’de TBMM kürsüsü, işgale karşı kurtuluş savaşı veren halkların yanında yer alırken, Numan Kurtulmuş’un ifade ettiği gibi ABD Kongresi, savaş suçlusu Netanyahu’yu alkışlayarak işlenen suça bir anlamda ortak olmuştur.”
Kaynak: Star Açık Görüş