Türkiye’nin yanı başında 2011’den beri devam eden Suriye iç savaşını doğru tahlil edebilmek için son bir kaç güne değil savaşın bütün aşamalarına bakmak gerekiyor. Ancak bu şekilde sağlıklı çıkarımların yapılacağı kanısındayım.
Hatırlayalım; 2011 yılında başlayan savaş sürecinde Esad rejimi, sivil halkı bombalamaya başladı. Türkiye, arabulucu olmak istedi ancak özellikle ABD ve İsrail bölgenin istikrarsızlaştırılması için yoğun çaba harcadılar.
İlk olarak eski Irak ordusuna mensup askerlerin öncülüğünde IŞID’e mıntıka temizliği yaptırıldı. Ardından ABD, PYD’yi karşı güç olarak eğitip donattı. IŞİD bir bölgede istediği tahribatı yaparken, PYD ise başka bölgelerde kendi usullerini uyguladı.
Neticede savaştan kaçan milyonlarca göçmen Türkiye’ye akın etti. Metropol şehirlere yönelen göç kontrol edilemedi. Sadece mültecilerin yaşadığı mahalleler ortaya çıktı. Sınırlar tahrip edildi. Bu süreçte Suriye’de sokak savaşı ve canlı bomba eğitimi alan YPG/PYD, Suriye savaşını Türkiye’ye taşıdı.
Hendekler kazıldı. Canlı bomba eylemleri düzenlendi. Karakollara tıpkı Suriye’de olduğu gibi bomba yüklü araçlar ile saldırılar yapıldı. Türkiye yüzlerce insanını kaybetti.
Hendek operasyonları ve sonrasında yüzlerce asker ve polis şehit oldu. Bu sırada Türkiye’nin istikrarsızlaştırılması süreci başlatılmıştı. Suriye ve Rusya ile yaşanan uçak düşürme krizleri, ardından hükümete yönelik dış destekli yargı operasyonları ve nihayetinde darbe girişimi yaşandı.
Meclis bombalandı. Ankara’da Genelkurmay Başkanı esir alındığını söyledi. Türkiye’de yeni bir süreç başladı. NATO muttefikliği sorgulandı. Türkiye eksen kayması yaşadı. Rusya-Türkiye ilişkileri daha da güçlendi.
Ordu, polis, bürokrasi, basın, yargı yeniden şekillendi. Rejim değişikliği yaşandı ve Türkiye Başkanlık sistemine geçti. Bu süreçte artan toplumsal krizler kontrol altına alınmaya çalışıldı. Ekonomi ağır yara aldı. Sınırda bir terör devleti kuruldu. Suç oranı giderek tırmandı. Sağlık sisteminde tıkanıklıklar yaşandı. Eğitim sisteminde çeşitli hasarlar oluştu.
Peki bütün bu sürecin sonunda Türkiye ne kazandı?
Suriye’de Türkiye’nin vekalet savaşını yürütecek ÖSO kuruldu. Afrin gibi bölgelere ekonomik ve askeri harcamalar yapıldı. Irak’ın kuzeyine tampon sınır karakollar inşa edildi.
Askeri envanter yenilenmeye çalışıldı. Nihayetinde mültecileri göndermek için alan açıldı.
Ancak Suriye’deki su ve petrol kaynakları büyük oranda ABD ve İsrail’de kaldığı için Türkiye Suriye’deki kontrol sağladığı bölgeleri imar etmek için ekonomik ve askerî harcamalar yapmak zorunda kalacak.
Bütün bu durum karşısında Ege ve Akdeniz’de Yunanistan’a, Suriye’de PYD’ye tavizler vermek zorunda kalabilir zira batıdan kredi desteği almanın yegane şartı koşulsuz bağlılık…
Bütün bu süreçler göz önüne alındığında tekrar soralım:
Savaşı kim kazandı?
YORUMLAR