Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
Sosyal Medya
Ali Parim

Güney Kafkasya’da büyüyen tehdit: Fransa

Eğer sömürgeci devletlerden bir futbol takımı kuracak olsaydık muhtemelen kaptanlık pazubandını Fransa kimseye kaptırmazdı.

19. yüzyıldan beri adeta bir vampir gibi Afrika kıtasının kanını emen Fransa, ilhak ettiği ülkeleri sadece ekonomik açıdan değil toplumsal ve siyasal açıdan da derin yıkımlara uğrattı. İnsanlık tarihinin en büyük katliamlarının altından hep Fransa çıktı. Nüfuz elde ettiği topraklarda kalıcı olabilmek için kendi dilini, kültürünü ve değerlerini o topraklarda yaşayan toplumlara dayattı. Sömürdüğü her topluma adeta kültürel soykırım uyguladı.

Fransa’nın emperyalist politikaları, bugün Emmanuel Macron liderliğinde kaldığı yerden devam ediyor. Nerede bir silah patlasa Fransa, mal bulmuş mağribi gibi oraya koşuyor. Dünyada derin istikrarsızlık ve çatışmaların yaşandığı bölgelere dönüp bakın, mutlaka orada bir Fransız ayak izi göreceksiniz. Nitekim Güney Kafkasya’da olduğu gibi!

2. Karabağ Savaşı süreci ve sonrasında gerek içindeki Ermeni diasporası gerekse sömürgeci iştahı Fransa’yı daha fazla bu bölgeye itti. Savaş sürecinde Rusya’dan beklediği desteği göremeyen Ermenistan da denizde çırpınırken boğulmamak adına karşısına çıkan Fransa’ya dört elle sarıldı. Fransa da hemen başladı en iyi bildiği işi yapmaya: Sömürge taşlarını döşemeye…

Fransa’nın Ermenistan Büyükelçiliğinin ve Büyükelçi Olivier Decottignies’in resmi X hesaplarından yapılan paylaşımları dikkatli okumakta fayda var. Örneğin 29 Temmuz 2024 tarihinde Büyükelçi Decottignies ile Ermenistan’da sivil toplum gönüllüsü olarak çalışan Aimee Faujanet’in görüşmesine ilişkin bir paylaşım yapıldı.

Paylaşımda Faujanet’in bir yıl boyunca Gümrü ve İcevan’da öğrencilere Fransızca öğrettiği belirtildi.

Fransa’nın sömürge politikalarının temelinde dilin olduğu bilinmese bu durum belki normal karşılanabilir.

Bugün Fransa, 68 milyonluk bir nüfusa sahip. Ancak dünyada Fransızca bilen insan sayısı 200 milyon civarında. Fransızca pek çok Afrika ülkesinde ya resmi dil ya da ikinci dil olarak konuşuluyor. Dil, Fransa ile sömürgeleri ile arasındaki bağı güçlü tutuyor.

Öte yandan Fransa, Ermenistan’a silah desteği de sunarak bölgede yeni bir savaşın hazırlıklarını yapıyor. Bunu Azerbaycan Cumhurbaşkanı Sn. İlham Aliyev de pek çok defa açıkça dile getirdi. Hatta böyle devam ederse Azerbaycan’ın ulusal güvenliğini korumak adına çeşitli adımlar atabileceği sinyalini verdi.

Bugün Azerbaycan-Fransa ilişkilerinde gergin bir hava hâkim. Yakın dönemde Azerbaycan’da Fransız casus ağı ifşa edildi. Diğer taraftan Fransa’dan da Azerbaycan’a yönelik eleştiriler yöneltiliyor. Geçen aylarda denizaşırı sömürgelerinden Yeni Kaledonya, Fransa’ya karşı ayaklandığında Fransa hükümeti, Azerbaycan’ı olaylara müdahil olmakla suçladı.

Azerbaycan, Fransa’nın kendisi ve bölge için bir tehdit olduğunun farkında. Erivan yönetimi de Fransa’nın dost olmadığını bilmeli ve kendisine yönelik politikalarını iyi okumalı. Fransa’nın Ermenistan’ı geliştirmek, büyütmek gibi bir derdi yok. Aksine Ermenistan ne kadar kan kaybederse sömürülmeye o kadar fazla açık hale gelir. Bu nedenle Fransa için her ne olursa olsun Güney Kafkasya’da çatışma iklimi devam etmeli!

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir