Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
Sosyal Medya

Ağrı’da onlarca öğrenci yetiştiren usta yarım asırdır bağlama çalıyor

Ağrı’nın Eleşkirt ilçesinde yaşayan Türk halk müziği tutkunu 70 yaşındaki Murat Tekin, onlarca öğrenci yetiştirdiği otantik atölyesinde yarım asırdır bağlama çalıyor.

Ağrı'nın Eleşkirt ilçesinde yaşayan

AĞRI (AA) – YASİN ÇAVDAR – İlçede 1953’te dünyaya gelen Murat Tekin, Naci Gökçe Lisesinden mezun olduktan sonra kayak ve futbol gibi çeşitli sportif faaliyetler yaptı.

Eleşkirt Halk Eğitim Merkezinde uzun yıllar bağlama ve halk müziği alanlarında usta öğreticilik yapan Tekin, evinin bir bölümünü de eski eşyalar ve müzik aletlerinin bulunduğu otantik atölyeye dönüştürdü.

Hem merkezde hem de atölyede onlarca öğrenci yetiştiren Tekin, emeklilik döneminde de tutkusu haline gelen Türk halk müziğine ait eserler dinleyip besteler yazıyor.

Tekin, AA muhabirine, müziği ve bağlamayı çok sevdiğini, bu alanda onlarca öğrenci yetiştirmenin mutluluğunu yaşadığını söyledi.

“Yüzlerce eserim var, çoğunu sanatçılar ve arkadaşlar okudular” diyen Tekin, Türk halk müziği dinleyip bağlama çalmanın kendisi için büyük bir tutku olduğunu anlattı.

– “Solist olarak program yapmaktaydım”

Aşıklık geleneğinin önemini vurgulayan Tekin, şunları belirtti:

“Aşıklık geleneğini bilmeyen halk müziğini bilmez. Ozanlar Murat Çobanoğlu, Yaşar Reyhani ve Mevlüt İhsani’yi dinledim ve onlardan çok feyz aldım. Ben liseyi bitirdikten sonra bağlama çalmaya başladım. Daha önce okul yıllarımda solist olarak program yapmaktaydım. Sonrasında bağlamaya gönül verdim, bağlamanın yeri bambaşka benim için. Bu zamana kadar 200 kişiye yakın öğrencim oldu. Halk eğitime ve yanıma gelip de bağlamayı öğrenmeyen kimse kalmadı, kendime has bir metodum var.”

Futbola tutkusundan dolayı uzun yıllar Eleşkirt Spor Kulübü başkanlığı yaptığını dile getiren Tekin, eskiden onlarca öğrenci yetiştirdiği odasını, merhum anne ve babası ile yakınlarından alınan eserlerle otantik bir atölyeye dönüştürdüğünü, burada çeşitli etkinlikler yaptığını söyledi.