Nöbetçi Eczaneler
Avukat Erdağı, yazısında şu ifadeleri kullandı;
“Ege Üniversitesi adeta PKK kampına dönmüş, PKK adına yollar kesilip öğrencilerden kimlik sorulup, öğrencilere saldırılar düzenlenip, bunları yapanların ise ellerini kollarını sallayarak terör faaliyetlerine devam ettiği bir hal almıştı.
Tabii o dönemin adına çözüm süreci deniliyordu. Bu durum yalnızca Ege Üniversitesi için değil Türkiye’deki ve KKTC’deki birçok üniversite için de geçerliydi. O dönem Ege Üniversitesi Ülkü Ocakları Başkanı Fırat Çakıroğlu ise kolluğu ve üniversite yönetimini defalarca uyarmış, can güvenliklerinin olmadığını ve anayasal bir hak olan eğitim haklarının ellerinden alındığını bildirmiş olmasına rağmen dönemin Rektörü olan –Fırat Yılmaz Çakıroğlu cinayetinin sorumlularından- Candeğer Yılmaz bırakın önlem almayı adeta okulu işgal eden PKK’lı teröristlerle iş tutarmışçasına onların önünü açıp bu terör faaliyetlerine göz yumuyordu.
Aralarında rektörün de olduğu dönemin üniversite yönetiminden bazı görevlilere İzmir 41. Asliye Ceza Mahkemesi’nde dava açıldı. Savcılık iddianamesinde ‘PKK/KCK gençlik örgütlenmesi YDG-H Yurtsever (Devrimci Gençlik-Hareketi) üyeleri’ diye söz edilen sözde öğrencilerin Ege Üniversitesi içerisinde yapmış oldukları terör faaliyetlerine önlem almayan ve Fırat Yılmaz Çakıroğlu’nun ölümüne neden olan Eski Rektör Candeğer Yılmaz hakkında savcılık tarafından, görevi kötüye kullanma suçundan, 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezası istendi.
Cinayette etkin faktör olan Eski Rektöre görevi kötüye kullanma suçundan 10 ay hapis, iyi halden 8 ay 10 güne indirilerek neticeden 20 bin TL para cezası verildi ve Eski rektör hüküm giymiş oldu.
Ayrıca Eski Rektör’ün 8 ay 10 gün süreyle kamu görevi hak ve yetkisi kullanmasına da yasak getirildi. Verilen ceza üniversitede yaşananları göz önüne aldığımızda tam olarak acılarımızı dindirmese bile Türk Yargısına olan güvenimizin bir nebze yansıması oldu. Evet belki bu ceza Fırat’ımızı geri getirmeyecek ama PKK’lı teröristlerle iş birliği yapıp görevini safsaklayan Candeğer Yılmaz’ın da ömür boyu anlında kara bir leke olarak kalacak ve buradan hareketle bütün rektörlerin bundan sonra üniversitelerde terör eylemlerine seyirci kalıp Türk Milliyetçisi öğrencilerin canlarına kıyılmasının önüne geçilebilecek.
Bizim ‘çözülme’ birilerinin çözüm süreci dediği o makus günlerde üniversitelerde en az Fırat’ımızın atlattığı badireler kadar saldırılar atlatmış bu saldırılarda yaralanmış fakat hasbel kader –Fırat’ın şerefli kader yolculuğuna nail olamamış- üniversiteden mezun olabilmiş, can güvenliği tehlikeye düşmüş, eğitim hakkı gasp edilmeye çalışılmış, şimdilerde ‘Avukat’ lakin Fırat Yılmaz Çakıroğlu’nun şehit edildiği 2015 tarihinde Ülkü Ocakları Uluslararası Kıbrıs Üniversitesi Başkanı olarak; cinayette etkin faktör olan Ege Üniversitesi Eski Rektörü Candeğer Yılmaz’a, nazarımda bir diğer ismi ‘ihanet’ olan görevi kötüye kullanma suçundan hüküm giydiren İzmir 41. Asliye Ceza Mahkemesi’nin o korkusuz liyakatli hakimini, bahsi geçen dönemdeki sıkıntılardan bizzat etkilenmiş tüm ‘Türk Milliyetçisi Öğrenciler’ adına Saygıyla Selamlıyorum!
Nitekim verilen hüküm; yukarıda da bahsettiğim üzere görev yapmakta olan tüm rektörler açısından ‘emsal’ bir karar niteliği taşımaktadır ve rektörlerin görev yaptıkları üniversitelerde görevlerinden birinin de öğrencilerin terör faaliyetlerine maruz kalmadan eğitim almaları noktasında gerekli tüm önlemleri almaları ve öğrenci görünümlü teröristleri eğitim yuvalarından uzaklaştırmaları kararlarını ivedilikle almalarına neden olacaktır.
Peki, Kimdi Fırat Yılmaz Çakıroğlu?
Fırat, medeniyetin ve uygarlığın başkenti denilen İzmir’de, Ege Üniversitesi Kampüsünde; apo bayrağı açan, Türk bayrağı yakan, derslikleri gaspedip ‘PKK BURADA’ yazan teröristlerce şehit edildi.
Fırat, 1 Ocak 1991’de doğdu. 2015 yılında henüz ‘24 yaşındayken’ Ege Üniversitesi kampüsünde Nurullah Semo tarafından iki bacağının da iç kısmından geçen ana damarları büyük bir ustalıkla kesilerek, Ege Üniversitesi Hastanesine yürüme 5 dakika mesafede kan kaybından rahmetli oldu.
Nurullah Semo, terör örgütü üyeliğinden 15 yıl, kasten öldürmeden müebbet hapis cezası aldı. Karar, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi tarafından bozularak ‘devletin birliğini ve ülkenin bütünlüğünü bozmak’ suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çevrildi. Katil Semo, duruşmada bıçak kullanmak için özel bir kamp eğitimi aldınız mı sorusunu cevapsız bıraktı.. Fırat’ın şehadeti medyada ‘KARŞIT GÖRÜŞLÜ ÖĞRENCİLERİN KAVGASI’ şeklinde yer aldı.. Oysa Nurullah Semo PKK terör örgütü üyesiydi..
Fırat, tarih bölümü 4. Sınıf öğrencisiydi. Not ortalaması yüksek, akademisyen olma yolunda emin adımlarla ilerleyen, yalan konuşmayan, namuslu, dostlarının güven vereni, annesinin biricik oğluydu.. Biz hep çirkin çocuklardık da Fırat bizim En Yakışıklımızdı… Fırat yaşasaydı, bugün 31 yaşında olacaktı..
Üniversiteden adliyeye, sanayiden markete, spor salonundan sosyal medyaya kadar her nerede olursak olalım terörün karşısında durmazsak yarın kendi evladımız, kardeşimiz, canımız kadar sevdiğimiz komşumuzun oğlu veya yeğenimiz; Nurullah Semo gibi bir kansız tarafından, Güneydoğu’da değil, İzmir’in göbeğinde öldürülebilir…”
#Fırat31Yasında
Av. Şehrazat ERDAĞI
Fırat’ın Ülküdaşı…