Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
Sosyal Medya

Sıddık Keleş yazdı: Erzurum-Kars yöresinde tarım ve hayvancılık

Ziraat Yüksek Mühendisi Sıddık Keleş, Kars-Erzurum yöresindeki tarım ve hayvancılık uygulamalarını değerlendiren bir yazı kaleme aldı;

Ziraat Yüksek Mühendisi Sıddık

Bilindiği üzere Doğu Anadolu’nun Erzurum-Kars yöresinde geçim kaynağı primer sektör olarak tarım olmasının yanında, yaz yağışlarının fazla olması münasebetiyle yaz boyu yeşil kalan ot toplulukları sonucunda mera hayvancılığıdır.

Yöredeki mera hayvancılığında büyükbaş hayvanların sayısı ile ülke ekonomisinde önemli bir yer tutmaktadır. Ancak büyükbaş hayvancılıkta daha çok yerli ırklar tercih edilmektedir. Oysa ki yörede kültür ırkları da kolaylıkla yetiştirilebilmektedir ancak bu oran maalesef ki olması gereken seviyede değildir.

Her ne kadar yerli ırkların yetiştiriciliği mera hayvancılığına daha uyumlu olsa da; et, süt ve doğurganlık oranları açısından kültür ırklarına göre verimleri oldukça düşük seviyelerdedir.

Gerek bireysel, gerek devlet destekli projelerle Simental, Holstein, Brown swiss, Belçika Mavisi gibi ırklarının oranı istenilen seviyeye çıkarılabilir.

Söz konusu ırklardan bir kaçının özelliklerini belirtecek olursak;
Dünya’da en iyi yağ ve yüksek protein dengesine sahip olan Esmer Montofon olarak bilinen Brown Swiss; sütü, içimlik süt ve peynir üretiminde özellikle tercih edilmektedir, bu avantaj özellikle Kars ve Ardahan’da yaygın olarak üretimi yapılan süt ve süt ürünlerinin üretimi ve tanıtımına büyük bir katkı sağlayacaktır.

Siyah Alaca olarak bilinen Holstein, hem et hem de süt yönlü beslenebilirliğin yanında daha çok süt verim yönü ile kabul edilmektedir.

Süt verimi, bir laktasyon döneminde 5-7 bin litre arasındadır. Islah yapılmış ve iyi bir bakımın sonucunda bu oran 10 bin litreye kadar çıkabilmektedir. Günlük olarak ağırlıklarının % 1.5’u kadar uygun yemleme sonucunda, yine günlük ağırlık artışı 800 ile 1400 gram kadar olabilmektedir.

Sütündeki yağ miktarı % 3–3.5 arasında olup yetişkin canlı ağırlıkları 600-1000 Kg arasında değişmektedir.

Keza halk arasında Sarı Alaca olarak bilenen Simental; iklim şartlarına kolayca adapte olabilen, uzun ömürlü, yüksek döl verim özelliği, annelik içgüdüsü yüksek ve sağlık problemi az olan bir sığır ırkıdır.

Bir laktasyon döneminde ortalama 6500 litre süt verebilmekte olup, sütündeki yağ oranı %4.2’dir. Et randımanı oldukça iyi seviyelerde olup, canlı ağırlıkları(Erkek+Dişi): 600-1400 Kilogram arasında değişmektedir.

Yine uygun yem ve miktarda beslenmeyle günlük ağırlık artışları; 1350-1600 gramdır.

Aynı durum küçükbaş hayvanlar içinde geçerlidir. Yörede et, süt ve kuzu verimi açısından son derece düşük ırklar tercih edilmektedir.

Oysa ki bölgenin iklim koşullarına kolayca adapte olabilen verimleri yüksek farklı ırkların yetiştiriciliği düşünülebilir. Örnek verecek olursak; Rus menşei Romanov ırkı koyun yetiştirilebilir.

Dünya literatüründe kuzu makinesi olarak bilinen bu ırk, yılda iki sefer ve her keresinde 2-6 kuzu doğurabilmektedir.

Bir başka avantajlı yönü ise günlük 10-12 km’ye kadar yürüme kapasitelerine sahip olmalarıdır. Bu özelliğiyle Romanovun mevsimin belli bir periyodunda merada da otlanabileceğini göstermektedir.

TARIM

Erzurum-Kars yöresi gerek olumsuz iklim koşulları gerekse bölgesine oranla daha yüksek rakıma sahip olması tarımsal açıdan bir çok olumsuzluğu beraberinde getiriyor. Sert Karasal ikliminin hakim olduğu yörede, yıllık sıcaklık farklarının fazla ve kar yağışlı gün sayısının fazla olması münasebetiyle yetiştirilen tek ve çok yıllık bitki çeşitliliğini kısıtlamaktadır.

Ancak tüm bu olumsuz iklim koşulları beraberinde göz ardı edilen bir avantajı da doğurmaktadır. Şöyle ki; Karasal iklimin hakim olduğu bölgelerde toprak ayrışmasının çok az olmasıyla topraktaki organik madde miktarının yüksek kalmasını sağlamaktadır.

Bu durum organik madde miktarınca zengin, verimli toprak kategorisinde en üst sıralarda yer alan çernezyum toprağını oluşturmaktadır.

Ancak demin de bahsettiğimiz gibi olumsuz iklim koşullarının yanında, bazı beşeri faktörlerde bu verimli toprağın üretken olmasının önüne geçmektedir. Bu durum yörede tek yıllık bitki olarak Buğday ve Arpa, daha sulak alanlarda (Iğdır ve Erzurum Pasinler Ovası gibi) az miktarlarda Karpuz, Kavun, Patlıcan, Fasulye, Biber, Salatalık, Şeker pancarı, Domates, Ayçiçeği, Mısır ve Pamuk yetiştirilmesine sebep olmaktadır. Ancak son zamanlarda, yetiştirilen bu sınırlı sayıdaki ürünlerin ekim ve dikim alanlarında da gözle görülür azalma görülmektedir.

Bunların başlıcaları;

  • Girdilerin fazla olması,
  • Ekstansif yönteme yakın metodlarla yapılan tarım,
  • Kuraklık,
  • Düşük verim ve
  • Göç şeklinde sıralayabiliriz.
    Yine bu olumsuzlukların bir çoğunu aşmanın da imkanlar dahilinde olduğunu söyleyebiliriz.

Şöyle ki;

  • İntansif denilen daha modern tarım yöntemlerinin yaygınlaştırılmasıyla,
  • Devlet desteklemelerinde şart kılınan toprak analiz sonuçlarını vatandaşlardan istemek yerine, alanında uzman ekiplerce bizzat o toprağın arazide alınarak analiz edilmesinin sonucunda daha uygun gübrelerin uygulanmasıyla,
  • Yine alanında uzman ekiplerce çiftçi tarafından ekildiği taahut edilen ürün çeşidi ve dekar doğruluğunun yerinde tespit edilmesiyle,
  • Sulama imkanlarının olduğu arazilerde kuru tarım yapılmasının önüne geçilmesi ve sulu tarıma teşvik desteklerinin arttırılmasıyla,

söz konusu olumsuzluklar büyük oranda ortadan kalkacaktır.

Çok yıllık bitki olarak, mikroklima iklim oluşturan Iğdır ve ılıman iklim gösteren Kars’ın Kağızman ilçesinde Kayısı, Elma, Armut, Şeftali, Ceviz, Kiraz, Dut ve Erik yetiştiriciliği yapılmaktadır.

Meyve bahçeleri oluşturulurken dikim arası mesafe standartlarına uyulmaması, ilaçlama, aşı, zamanında ve uygun gübrelemelerin yapılmaması verim ve kaliteyi düşürmektedir.

Alanında uzman kişilerin rehberliğinde bu ve benzeri eksiklik ve aksaklıkların giderilmesiyle, olması gereken miktarda verim elde edebilmek mümkündür.

Yine bu ürünlerin işletilmesi ve kurutulması için tesisler kurularak, tanıtımlarının yapılması, çiftçileri daha çok üretime teşvik etmeye sebep teşkil edecektir.

Sıddık KELEŞ
Ziraat Yüksek Mühendisi