Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
Sosyal Medya
Ahmet Cavit Obayd

Afganistan’da hâlâ tünelin ucu karanlık

ABD, artık geçmişte olduğu gibi gelecekte de dünya polisi olmak istemiyor, bazı ülkeler Taliban İslam Emirliği’nin, demokratlar ve teknokratlar toplumundan daha uygun olduğuna inanıyorlar.

Görünüşe göre Afganistan’ın komşuları da bu durumdan gayet memnun. Taliban, komşuları özellikle İran ve Pakistan için askeri ve stratejik açıdan gelecekte güvenlik tehlikesi oluşturacak durumda.

Bu yüzden başta komşu ülkeler ve dünya Afganistan için hala net ve kapsayıcı karar alamıyor. Öte yandan yeni dünyanın oyuncuları, Çin, Rusya ve Hindistan gibi yeni ağlar her ne kadar Orta Asya ve Orta Doğu siyasetinde Amerika ve Avrupa kadar etkili olmasa da Tacikistan ve İran, hatta Rusya, kapsayıcı bir hükümetin kurulması, insan hakları ve sivil özgürlükler değerlerine dayalı bütünleyici bir hükümet öneriyor.

Ancak Taliban’ın gelecekte güçlenip tehlike oluşturacağından da endişeliler. Geçen haftalarda Afganistan, insan hakları ve kadın hakları ihlallerine ilişkin Güvenlik Konseyi kararları bir açıklama yaptı.

Taliban her şeyi güç ve silah ile düşünüyor ve Afgan halkına karar alma fırsatı vermiyor. Aynı konuyu ülkenin dışında yaşayan liderlerde dile getiriyor. Taliban 1996 deki gibi aynı düşünceye sahiptir, yukarıda değinildiği gibi kimse ne liderleri ne de Taliban’ı desteklemeye hazır değil.

Bu duruma göre benim kanaatimce, 40 yıllık savaş ve rejim değişikliği deneyimi, Afganistan’ın geleneksel toplumunu, coğrafi ve küresel kaderin tutsağı olduğuna ve Taliban’ın iradesine teslim olması gerektiğine inandırıyor.

Öncelikle Taliban örgütü kendisinin değişmesi ve gerekli adımları atması lazım aksitadirde bir 11 Eylül olayları gibi büyük güçler Taliban ile küresel rekabet için söz konusu olabilir.

Avrupalılar, Amerikalılar, hatta komşular Taliban’ı olumlu adım atmadan bu örgütü tanımaya hazır değiller. Bölgenin ve dünya güçlerinin performansına ilişkin deneyimi, Taliban kendilerine bağlı radikal güçlere güvenmeleri gerektiği teorisini teşvik ediyor.

Bazı siyasi düşünürler Afganistan ile dünya arasında orta ve uzun vadede büyük bir çatışmaya zemin hazırlayacak, hatta bölgeye sıçrayacak görüşleri öne sürüyorlar.
Afganista’nın eski liderleri Çin, Rusya, ABD, AB gibi güçlerin küresel rekabetine bağlanan Afganistan’daki durumu değiştireceğine pek inanmıyorlar.

Çünkü bu yarışmalar gerçek gibi görünmüyor, her ülke kendi mefaatlarını göz önüne koyuyor. Ancak bu rekabetin Taliban karşıtı dağınık güçlerin desteklenmesine yol açıp açmayacağı da belli değildir.

Gerçek şu ki dünya, bölgenin ve Afganların aldığı zorlu kararların arkasında Afganistan’ın karanlık geleceğine dair hala bir umut ışığı olduğunu söylüyor.

Halihazırda yurtdışına yaşayan eski liderlere ufak bir tavsiyem: Amerika ve Avrupa, Taliban’a veya siz liderlere 2001 de olduğu gibi askeri yardım edeceği söz konusu değildir.

Her iki grup için de tek çözüm Afganistan iç müzakeresidir. Taliban şiddet içeren baskısıyla devam etsede şuanlık tek çözüm yolu, Afganistan’ın refahı ve geleceği adına bir an önce Afganistan’daki tüm etnik gruplarla müzakere edip kapsayıcı bir hükümet kurması gerekiyor.

Avrupa’nın, Amerika’nın ve liderlerin şartlarına göre kız okullarının açılması, kadınların çalışmasına izin verilmesi, ülkede kadın haklarına ve benzeri konulara saygı gösterilmesi yönünde, Talibanla bu konularda mutabakata varılarak, başta Amerika olmak üzere Avrupa ve diğer ülkeler Taliban’ı tanıyacaktır. Bahsi geçen konular ele alınmaz ise yurt dışına yaşayan liderin iki seçeneği var.

  1.  Kendi kaynaklarıyla operasyonu başlatıp Afganistan’ın tekrar kontrolünü ele geçirip bütün etnik grupların haklarını eşit bir biçimde göze alarak yeni bir anayasa ile anlaşmaya varıp ülkeyi yeni sisteme aşina etmek ve bu şekilde istikrarlı bir kalıcı yönetimi Afganistan halkına sunmaktır.
  2. Taliban ile 2021 de olduğu gibi Katar, Türkiye, Pakistan arabulucu ile geçici bir hükümet kurulması konusunda anlaşmaya varılması, daha sonra tüm liderler bir araya gelip bir hükümet üzerinde anlaşarak, Afganistan’da kalıcı barış ve refahı için yeni bir anayasaya oluşturarak herkes eşit ve beraberce yaşayıp Afganistan’ı tekrar kalkındıracaklar.

Basi geçen konular gerçekleşirse Afganistan halkı kendi ayakları üzerinde durabilecektir. Aksi takdirde eski liderler Taliban’a yeni bir soluk vermeyecektir. Taliban yönetimi değişmezse ve Afganlar arası müzakere başlamaz ise Afganistan, dünya demokrasi ve insan haklarından mahrum kalacaktır.

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER