Nöbetçi Eczaneler
7 Haziran 2015 Genel Seçimlerinde mütedeyyin Kürt seçmenin hatırı sayılır bir kitlesi HDP’ye destek verdi.
Bunun % 7 olduğu tahmin ediliyor. Ancak Selahattin Demirtaş, daha ilk grup toplantısında bu kesimi küstürdü. Taktir ve teşekkürlerini radikal Türk solu temsilcilerine yaptı sadece. Son kongrede de bu grupların (Mithat Sancar-Ertuğrul Kürkçü gibi) temsilcilerini partinin Eş Başkanlığına önerdi.
1 Kasım 2015‘de yeniden seçime gidilirken mütedeyyin Kürt seçmen, tepkilerini seslendirmeye başladı. Bunun öncülüğünü ise Ayhan Bilgen ile Altan Tan yaptı. Altan Tan 2018 Genel Seçimlerinde HDP ile yollarını ayırarak Saadet Partisi‘nde İstanbul 3. bölge milletvekili adayı oldu.
Tüm bu gelişmelerden sonra Demirtaş, istemediği halde Bilgen‘i Parti Sözcülüğüne getirmek zorunda kaldı.
***
Ayhan Bilgen, gerek Parti Sözcülüğünde gerekse Grup Başkanvekilliğinde gösterdiği performansla, kamuoyun desteğini arkasına almayı başardı. Bu, aynı zamanda HDP tabanında Bilgen’in Eş Başkan olma fikrini oluşturdu.
Tam da bu noktada Ruşen Çakır‘ın YouTube kanalında Ayhan Bilgen ile yaptığı değerlendirme, “Bilgen bilinçli bir şekilde Milletvekilliğini ve Grup Başkanvekilliğini bırakıp Belediye Başkanlığına aday oldu” fikrine katılmadığımı belirtmek istiyorum.
Bana göre Demirtaş, Ayhan Bilgen‘i Merkez’den uzaklaştırmak istedi. Çünkü ben Bilgen’nin adaylık için Kars’ta başka kişilere teklif götürdüğünü duymuştum.
Sonuçta HDP, Ayhan Bilgen‘i aday göstererek bir taşla iki kuş vurmuş oldu. Zira hem Kars‘ı sadece Bilgen ile kazanabilirdi hem de Bilgen‘i böylece Merkez’den uzaklaştırabildi.
***
Ayhan Bilgen, seçimi kazanıp mazbatayı alır almaz elini çabuk tuttu. Bir taraftan sıcak siyasi gündemden hiç kopmadı. HDP‘de siyaset yapmasına rağmen Genel Merkezin politikalarına da sıkça eleştiriler yöneltti.
Diğer taraftan ise borca batmış, tükenmiş ve gayrimeşru unsurların cirit attığı yer haline gelmiş Kars Belediyesi‘ndeki çalışmalarıyla, Grup Başkanvekilliği ve Parti sözcülüğünde kazandığı popülaritesini daha da artırdı.
İçişleri Bakanı Bakanı Sn. Süleyman Soylu ve Bakan Yardımcısı Sn. Muhterem İnce‘nin kayyım ile ilgili açıklamalarından, terör örgütünün Bilgen’den ziyade HDP il örgütü ve Partili Belediye meclis üyeleriyle iltisaklı oldukları anlaşılıyor.
Ayhan Bilgen’in HDP ve Demirtaş eleştirisi, Parti tabanında ne kadar destek bulur?
Bu eleştiriler, Bilgen‘in yaşamakta olduğu süreci nasıl etkiler?
PKK terör örgütünün silah bırakması yönünde İmralı‘dan bir çağrının geleceği yönünde de kulis bilgileri var. Gerçekleşir mi? Karşılık bulur mu?
Hep birlikte bekleyip göreceğiz…
