Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
Sosyal Medya
Yasin Ercilsin

Esaretten Cumhuriyet’e serhat şehri Kars ve Mustafa Kemal Atatürk

Anadolu’nun Kafkasya’ya açılan kapısı olan “Kars Şehri” tarih boyunca birçok mücadeleye ve savaşa ev sahipliği yaptı.

1064 yılında Selçuklu Hükümdarı Sultan Alparslan komutasındaki Türk ordusu tarafından “Ani Şehri” fetih edildi. Böylece Müslüman Türk halkı Kars ve çevresine yerleşmeye başladı.

Osmanlı İmparatorluğu döneminde de Müslüman ahali Kars’taki varlığını güçlendirerek yaşamaya devam etti. Ancak 1877-78 Türk-Rus Savaşı’nın ardından Sultan Abdülhamit tarafından Kars, Ardahan ve Batum savaş tazminatı olarak Rusya’ya verildi. Böylece Kars’taki Rus işgali 1878’den 1918 yılına kadar 40 yıl devam etti. Müslüman halk büyük hayal kırıklığına uğradı. Erzurum, Bayburt, Sivas ve Gümüşhane gibi şehirlere  göç etmeye başladı.

Kars’ta kalmayı tercih eden, vatanından ayrılmayı göze alamayan bir kısım Müslüman halk ise Kars’ta yaşamaya devam etti. Kuşkusuz Kars’ta Rus esaretinde kalan Müslüman ahali için Rus bayrağının gölgesinde yaşamak oldukça zor ve sıkıntılıydı. Nitekim Kars’taki Müslüman ahaliyi en çok gücendiren, derinden yaralayan olaylardan biri de Kars’ın bugünkü Cumhuriyet Meydanı olarak bilinen yere dikilen Rus Anıtı’ydı.

Peki bu anıt Müslüman ahali için neden üzücüydü?

Çünkü anıtın üzerindeki Rus Askeri’nin elinde Rus Sancağı, ayaklarının altında Türk Bayrağı yer alıyordu. Rusların simgesi olan kartal ise Türk Bayrağı’nı pençeleri parçalayacak şekilde anıta yerleştirilmişti. Bu anıt Müslüman ahalinin ruhunu incitiyordu. Zulüm, baskı ve esaret ile geçen 40 koca yılın  ardından Rusların bölgeden çekilmesi ile Kars nihayet Nisan 1918’de yeniden Türk hakimiyetine kavuştu. Ancak 1914’te başlayıp 1918 yılına kadar devam eden Birinci Dünya Savaşı’nın sonunda Osmanlı İmparatorluğu mağlup olmuş ve Türk Ordusu Kars’ı aynı yıl 1918’in son baharında yeniden terk etmek zorunda kalmıştı. Kars’taki Müslüman ahalinin özgürlük sevinci 6 ay kadar sürmüştü. Türk Ordusu’nun Kars’tan ayrılması bölgedeki Ermeni çetelerini azdırmış; vahşice katliama başlayan Ermeni çeteleri yakalayabildikleri Müslümanlara, çocuk kadın demeden tecavüz etmiş, ahır ve bölgede “merek” diye tabir edilen samanlıklara doldurularak yakmıştı.

(Müslüman halkın topluca katledildiği mezarların kazısı yakın dönemde yapılarak hayatını kaybedenlerin hatıralarına ithafen şehitlikler anıtı inşa edilmiştir. Kars’a bağlı Subatan, Derecik, Büyük Çatma köylerinde inşa edilen anıtlar)

1919 yılında işgaller ile adeta kan gölüne dönen Anadolu‘yu kurtarmaya girişen Osmanlı Kurmayları, Mustafa Kemal Paşa liderliğinde yeniden teşkilatlanarak Kurtuluş Savaşı’nı başlattı. Bu süreçte Erzurum’da bulunan 15. Kolordu Komutanı Kazım Karabekir Paşa; Büyük Millet Meclisi Başkanı Mustafa Kemal Paşa’nın direktifleri ile Kars ve çevresini Ermeni çetelerden temizlemek için Doğu Cephesi ileri harekatını başlattı ve nihayet 30 Ekim 1920 Kars yeniden esaretten kurtarıldı.

Büyük yıkımlar, dağılan, yok olan aileler, yetim kalan çocuklar, başka şehirlerde sürgün geçirilen hayatlar, göç, savaş ve uçurumun kenarında yıkık bir ülke…. 29 Ekim 1923 yılında Cumhuriyet ilan edildi. Anadolu‘nun her yerinde olduğu gibi Kars’ta da yaraları sarmak, yıllarca ezilmiş, köle gibi kullanılmış halkın medeni özgür birer birey olarak topluma kazandırılmasının adımları atılmaya başlanmıştı. Kars’ta mülki idareler yani valilik kaymakamlık gibi kurumlar inşa ediliyor devletin halka ulaşacağı kurumların temelleri atılıyordu.

1924 yılında Erzurum’da büyük çaplı bir deprem meydana geldi ve ardından Gazi Mustafa Kemal Paşa deprem bölgesini ziyaret etmek üzere yola çıktı. Dönemin Kars Belediye Başkanı Cihangiroğlu İbrahim Bey telgraf çekerek Mustafa Kemal Paşa’yı  Kars’a davet etti. 7 Ekim 1924 Salı günü Sarıkamış’a ulaşan Mustafa Kemal Paşa eşi Latife Hanım ile birlikte 12:30 sularında Kars’a ulaştı. Köylerden ve ilçelerden gelen halk Gazi’yi büyük törenler ile karşıladı.

Latife Hanım Kars Türk Ocakları üyesi seçilirken, Hükümet konağı, Ticaret Odası ve Belediye Binası gibi yerleri ziyaret eden Mustafa Kemal Paşa, İsmet Paşa’ya Kars’tan yazdığı telgrafta şehirdeki idari mekanizmanın güçlendirilmesinden bahsederek halkın ihtiyaçlarını karşılamaya “muktedir” yani güçlü kişilerin Kars’ı yönetmesi gerektiğini söylüyordu.

Mustafa Kemal Paşa’Kars’ta bir sürpriz bekliyordu. Enver Paşa için Azerbaycan Türklerinin bestelediği “Hoş gelişler ola, Kahraman Enver Paşa! Emreyle askere, Kafkas Dağları’n Paşa” şeklindeki beste yeniden yorumlanarak ilk kez Kars’ta Mustafa Kemal Paşa’nın huzurunda “Hoş gelişler ola, Mustafa Kemal Paşa! Askerin, milletin, bayrağınla bin yaşa! Arş arş arş ileri, ileri, Arş ileri, marş ileri, Dönmez geri, Türk’ün askeri”  halk oyunu şeklinde oynandı. Fazlası ile duygulanan Gazi için unutulmaz bir Kars hatırası olan bu beste günümüze kadar geldi.

Esaret yıllarının acı hatırlarını şehirden silmek, Müslüman ahalinin huzur içinde yaşamasını sağlamak için yerel idareciler canla başla çalışıyor, Kars’ın Türk yurdu olduğunu şehrin çehresine işlemeye gayret ediliyordu. Günümüze kadar Kars şehrinin her köşesi Mustafa Kemal Paşa, Kazım Karabekir Paşa, Halit Paşa’nın isimlerinin verilmiş olduğu mahalleler, caddeler, sokaklar ile donanmış ve  heykeller ile süslenmiştir. Kars halkı için bu heykeller, cadde ve sokak isimleri bağımsızlığın, özgürlüğün, vatana yeniden kavuşmanın simgesiydi. 1910 yılında Rusların ihtişam ve gururla açtığı anıtın yerinde şimdi ebedi vatan toprağının simgesi olan Mutafa Kemal Atatürk’ün heykeli var. Tarihi varlığımızın, bağımsızlığımızın simgesi olan büyük önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü ve bütün şehitlerimizi rahmet, minnet ve şükranla  anıyorum.

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER