Nöbetçi Eczaneler
Anayasaya göre siyasi partiler, demokrasinin vazgeçilmez unsurlarıdır. Diğer taraftan yine aynı siyasi partiler, ülkelerdeki en büyük sivil toplum kuruluşları (STK) dır.
Türkiye’nin 2820 sayılı siyasi partiler yasası, 12 Eylül 1980 askeri darbesinin ürünüdür. Partiler, bu yasa gereği yukarıdan aşağıya doğru örgütlenirler. Bu örgütlenme biçimi nedeniyle de halkın, siyasi oluşumlarda gerektiği kadar etkin yer alması maalesef olanaksızdır.
Yine yasa gereği partilerin gücü, kamu kurumlarına dayanmaktadır. Sadece bizim ülkemizde geçerli olan %10 seçim barajı, TBMM dışında kalan diğer partilere hayat hakkı tanımamaktadır.
Barajı aşan partilere bütçeden fahiş maddi ödenek ayıran ender ülkelerden birisiyiz. Ancak TBMM dışında kalan partiler, maddi kaynak bulmakta çok zorlandıkları gibi iş insanları da iktidarın hışmına uğrama korkusuyla kapılarını bu partilere kapatmaktadırlar.
***
Siyasi faaliyetlerin halka, doğru bir şekilde aktarılmasın kaynağı ise hiç şüphesiz özgür medyadır. Ancak bugün itibariyle maalesef ana akım yazılı ve görsel medyanın büyük çoğunluğu tek elde toplanmıştır. Manzara böyle olunca, muhalif siyasi oluşumlara ana akım medyanın da kapılarını kapatması kaçınılmazdır.
Başlattığı Memleket Hareketi ile CHP’den ayrılıp yeni bir parti kurması beklenen Sn. Muharrem İnce ya da İYİ Parti’den ayrılan Sn. Ümit Özdağ, bu medya blokunda saatlerce propagandalarını yapabiliyorken, Sn. Ali Babacan’ın kurduğu Demokrasi ve Atılım Partisi’nden (DEVA), Sn. Ahmet Davutoğlu’nun kurduğu Gelecek Partisi’nden ve Sn. Temel Karamollaoğlu’nun Genel Başkanı olduğu Saadet Partisi’nden tek bir satırlık haber bile bu mecralarda yer bulamamaktadır.
Yine ana muhalefet CHP’nin ve İYİ Parti’nin ise TBMM’de olmalarına rağmen, yaşadıkları olumsuzlukların dışındaki haberlerine ender rastlanmaktadır.
***
9 Mart‘ta siyasi hayatımıza giren Sn. Babacan’ın lideri olduğu Demokrasi ve Atılım (DEVA) Partisi, 2-3 Aralık’ta Kars ve Iğdır il kongrelerini gerçekleştirdi. Haber Değer adına ben de bu kongreleri takip ettim.
Her iki ilde de halkın havaalanlarından kongre merkezlerine kadar Sn. Babacan’a ilgisi çok büyüktü. Kongrelere katılım yüksekti. Uzun araç konvoyları oluşuyordu.
Şehir merkezlerinde neredeyse tüm caddelerde ikişer defa tur atıldı. Siyasette her anlamda yeni bir dönemin başladığı aşikar.
Şehrim olan Kars’ın siyasetini iyi analiz edenlerden birisi olduğumu düşünüyorum.
Kars Merkez seçmeni, bildiğim çeşitli sebeplerden dolayı, tepkisini kolay kolay ulu orta dile getirmez. Ama bu sefer manzara çok farklıydı.
Halkın ekonomik sıkıntısı, pandeminin de siyasi gündemin de çok çok önündeydi. Sosyal medyada yayımlanan videolardaki vatandaşların tepkilerine bakarsanız, eminim ki siz de bana hak vereceksiniz.
Kars’ta bir çok insanın, “açım aç” diye feryat etmesine hayatımda ilk defa şahit oldum.
***
Sn. Babacan salonlarda kendisine özgü bir ses tonu ve üslupla dinleyicilere hitap ediyor. Konuşmaları 40 dakikayı geçmiyor. İlk 30 dakikasını ülkenin genel demokrasi, adalet ve ekonomik sorunlarını anlatmaya ayırıyor ve bu sorunları nasıl çözeceklerini ifade ediyor. Son 10 dakikasında ise gittiği ilin meselelerini masaya yatırıyor.
Örneğin bilindiği gibi Kars ve Iğdır belediyelerini şu anda kayyumlar yönetiyor. Sn. Babacan bu illerde kayyum atamalarını çok sert bir şekilde eleştirdi. İlginç bir şekilde bu eleştirilerin, o siyaseti ve siyasetçileri desteklediği anlamına gelmediğini de vurguladı.
Bana göre bu vurgu, siyasetteki kutuplaşma ve önyargının hangi boyutta olduğunu çok net bir şekilde gösteriyor.
Sn. Babacan aynı zamanda tüm bu yoğun programları arasında illerin yerel medya ve STK temsilcilerine de vakit ayırıyor. Bütün bu faaliyetleri bir güne sığdıran Sn. Babacan, beraberindeki heyet ile birlikte il binasının da açılışını yaptıktan sonra o ilden ayrılıyor.
***
Kars ve Iğdır kongrelerine katılan 25 civarındaki genel merkez temsilcilerinden, Pazartesi itibari ile 41 ilde kongrelerini tamamlamış olacakları ve Aralık ayı sonu itibariyle büyük kongrelerini gerçekleştirecekleri bilgisini aldık.
Böylece 9 Mart’ta kurulan DEVA Partisi, önümüzdeki genel seçimlere katılma hakkını elde etmiş olacak.
