Erzurum’un Narman ilçesinde AK Parti’den belediye başkan aday adayı olan Mustafa Altunok, aday tanıtım toplantısında yaptığı konuşmada bilgi, birikim ve donanımlarını paylaştı.

Altunok, konuşmasında siyasetin nasıl olması gerektiğini şu sözlerle dile getirdi:

“Nasıl ki Bazı Müslümanların yalan söylemesi, Müslümanlığın yalancılık olduğu anlamına gelmiyorsa, bazı siyasetçilerin sahtekârlık etmesi de, siyasetin sahtekârlık olduğu anlamına gelmez. Siyaset dürüstlüktür. Bunun yolu ise bireysel değil, toplumsal bir siyasî anlayışla hareket etmektir.”

Mustafa Altunok konuşmasına “AK Parti Narman İlçe Başkanı, teşkilat mensupları, birbirinden kıymetli aday adayları ve aziz halkımız. öncelikle hepinize hoş geldiniz diyor, sevgi ve saygılarımı sunuyorum.” selamlamasıyla başladı.

1980 Narman doğumlu, evli ve 2 çocuk babası Mustafa Altunok, kendisini davasına adamış bir kişi olarak, uzun yıllar devam eden mücadele sürecini ise şu sözlerle dile getirdi:

“2007 yılında öncülük edip, merkezi Narman’da olan Kur’an Kardeşliği adında insanî, dinî ve millî içerikli bir hareket başlattım. Dava arkadaşlarımız ile birlikte sergilediğimiz büyük bir mücadele sonucunda, 2010 yılında bu hareketi resmî bir derneğe yani sivil toplum kuruluşuna dönüştürdüm. Amacımız başta Narman’ın merkezi ve köyleri olmak üzere ülkemizin tümüne ulaşıp, hayatın her alanında onurlu halkımıza hizmet etmekti. Bu amaçla 2007 yılından itibaren yani tam 16 yıl boyunca, hiçbir karşılık beklemeden ilim, eğitim, yardımlaşma ve dayanışma gibi konularda projeler üretip, sosyal ve kültürel çalışmalar yaptık.

Örneğin belli periyotlarla sürekli dersler, konferanslar ve mitingler organize ettik. Bunun için yıllarca köy köy, kahvehane kahvehane dolaşıp, halkımızı bilinçlendirmek adına diriliş konuşmaları yaptık. Bu sayede onlarca dava adamının yetişmesini sağladık. Bununla beraber bölgemizdeki başta yetimler olmak üzere ihtiyaç sahiplerini belirleyip, bu kardeşlerimize nakit, gıda, kıyafet, oyuncak, kırtasiye malzemesi ve ev eşyası temin ettik. Fakat sırf rencide olmamaları için, bugüne kadar yardım yapılan hiçbir şahsın ve ailenin ismini ya da resmini yayınlamadık. Bu arada esrar ve eroin gibi zararlı alışkanlıklara karşı mücadele edip, başta genç kardeşlerimiz olmak üzere birçok kişinin bu durumdan kurtulmasına vesile olduk. Narman hayvanseverler ekibini kurup, sokak hayvanları için günlük mama dağıtımı gibi çok ciddi faâliyetler gerçekleştirdik.

2019 yılına geldiğimizde ise, siyasî alandaki bazı eksiklikleri fark edip, tabiri caizse bu hususta da elimizi taşın altına koymaya niyetlendik. Böylelikle aziz davamızı siyasî alana taşımaya karar verdik. Çünkü siyaset, asla boş bırakılmaması gereken, zaruri bir alandır. Siyaset diğer tüm alanların kendisine bağlı olduğu merkezî bir alandır. Şöyle ki siyaset kirletilirse, hiçbir şey temiz kalmaz. Fakat siyaset düzgün yapılırsa, o takdirde bu olumlu gelişme her konuya yansır. Doğal olarak bu durumdan elbette ki milletimiz faydalanır. Hani siyaset sahtekârlıktır diye bir söz var ya, ben buna asla katılmıyorum. Nasıl ki bazı Müslümanların yalan söylemesi, Müslümanlığın yalancılık olduğu anlamına gelmiyorsa, bazı siyasetçilerin sahtekârlık etmesi de siyasetin sahtekârlık olduğu anlamına gelmez. Siyaset dürüstlüktür. Bunun yolu ise bireysel değil, toplumsal bir siyasî anlayışla hareket etmektir. Demek ki bizler şahsi menfaatimizden öte, halkın geleceğini düşünmeliyiz. Yani bencilce davranmamalıyız. Benim işlerim düzgün bir şekilde yürüsün de gerisi ne yaparsa yapsın dememeliyiz. Bizler kardeşiz, bizler dostuz, bizler komşuyuz. En önemlisi ise bizler insanız, bizler Müslümanız. Unutmayalım ki insan, başkalarını da düşünebildiği kadar insandır, Müslüman ise başkaları için de bir şeyler yapabildiği kadar Müslümandır. Öyle ya, bu dünyada sadece bizim canımız kıymetli değil, herkesin canı kıymetli. Yalnızca bizim çoluk çocuğumuz değerli değil, herkesin çoluk çocuğu değerli. Öyle ise sadece bir kesimin değil, herkesin durumu iyi olsun. Herkesin işi gücü yerinde olsun. Herkes sıcacık evlerde otursun. Herkes rahat etsin. Hiç kimse evine eli boş gitmesin. Hiç kimse kışı nasıl geçireceğiz diye kara kara düşünmesin. Hiç kimsenin onuru kırılmasın. Üstadın ifadesiyle bir kişiye tam dokuz, dokuz kişiye bir pul olmasın. Peki ne mi olsun? Adalet olsun! Ne mi olsun? Liyakat olsun! Ne mi olsun? Üretim olsun! Ama bunlar bir an önce olsun ki geç olmasın, güç olmasın, göç olmasın!

Bizler işte bu bilinçle 2019 yılında siyasete atılıp tecrübe kazanmaya ve kendimizi eğitip geliştirmeye çalıştık. Allah’a hamdolsun ki elde ettiğimiz bilgi, birikim, fikir ve projelerle, yine meydandayız. Narman’a olan sevdamızla, halkımıza olan sevgimizle meydandayız. Hz. Yusuf gibi milletimiz için gördüğümüz rüyayla, kurduğumuz hayalle meydandayız. Velhasıl yüreğimizle, azmimizle, emeğimizle ve heyecanımızla meydandayız.

Bugüne kadar kendi imkânlarımızla yaptıklarımız, Allah’ın izniyle bundan sonra yapacaklarımızın garantisidir. Bizler devrim niteliğindeki çalışmalarımızı yüzlerce kat arttırmak, böylelikle ilçemizin tüm sorunlarını çözerek şerefli halkımıza siyasi alanda da hizmet etmek istiyoruz. Şu ki kurmuş olduğumuz dernekler aracılığı ile senelerce toplumun her kesimine ulaştığımız için hem merkezimizdeki hem de köylerimizdeki sorunları çok iyi biliyoruz ve her birini kökten çözebileceğimize yürekten inanıyoruz. Öyle ya, birlik olup uyum içinde çalıştığımız takdirde, üstesinden gelemeyeceğimiz hiçbir sıkıntı yoktur. Mesela sanayileşme adına gerekli atılımları gerçekleştirip, bir an önce istihdam alanları oluşturabiliriz. Böylelikle işsizlik denilen beladan tamamıyla kurtulabiliriz. Bu arada yeri gelmişken belirteyim ki, parti teşkilatımızın desteği ve halkımızın tercihiyle Narman belediye başkanlığı görevine getirildiğimiz takdirde, daha şimdiden ülke çapında çalışmalar yapan bazı saygın iş adamlarımızdan, ilçemizde yatırım yapma sözünü almış bulunmaktayız. Zira öncelikli olarak ekonomik sorunlara el atmalıyız. Yine tarım ve hayvancılıkla ilgili yapacağımız hamlelerle, üretimin hızla arttırılmasını sağlayabiliriz. Turizme yönelik kültürel çalışmalarla, Narman’ın ülke çapında bilinip ziyaret edilen bir yer haline getirebiliriz. Hele ki diğer ilçelere bağlanan yol sorunlarını da çözdüğümüz takdirde, yöremizin cazibe merkezi haline gelmesindeki engeller ortadan kalkacaktır. Bizler büyük düşünmeliyiz. Çünkü büyük Allah’ı olana, küçük hedefler yakışmaz!

Bu anlamda bizler hayatın her alanına yönelik hazırladığımız projelerle, sizlere değişim vadediyoruz. Fakat bu değişimden kasıt, sadece isimler ve simalar değildir. Önemli olan yeni bir düşünce, yeni bir metot ve yeni bir tarz oluşturmaktır. Bu yüzden biz size, yönetenlerin halkı azarlamadığı, aralarında ayrım yapmadığı ve kimseyi hiçe saymadığı bir anlayış vadediyoruz. Biz size gelişip kalkınmayı vadediyoruz. Biz size umut vadediyoruz. Allah’ın izniyle, biz size yepyeni bir Narman vadediyoruz. Bizler tutamayacağımız sözü vermeyiz. Eğer söz vermiş isek, tutmak için ölümüne mücadele ederiz. Her zaman dediğimiz gibi, bizim davamız hak, derdimiz halktır.

O yüzden şimdi sizlerin huzurunda, Allah’ın izniyle söz veriyorum. Göreve getirildiğim takdirde;

1-Belediyenin kapılarını halkımıza ardına kadar açacağıma söz veriyorum.

2-Gece gündüz demeden aktif bir şekilde çalışacağıma söz veriyorum.

3-Riske girmekten korkmadan her türlü hizmeti ilçemize getirmek için elimden geleni yapacağıma söz veriyorum.

4-Merkezli köylü ayrımı yapmadan hepinize adil bir şekilde davranacağıma söz veriyorum.

5-Hakkınız olan her talebinizi dinleyeceğime ve sıkıntılarınızı çözmek için imkânları zorlayacağıma söz veriyorum.

6-Sadece ilçemizdeki değil, gurbetteki hemşehrilerimizle bile ilgileneceğime söz veriyorum.

7-Göçü tersine çevirip geri dönüşümü sağlamak için mücadele edeceğime söz veriyorum.

8-Çocuğundan yetişkinine kadar öneri ve fikirlerinize önem vereceğime söz veriyorum.

9-İdealist gençlerin hayallerini gerçekleştirmeye yönelik destek olacağıma söz veriyorum.

10-Sinema, tiyatro, müzik ve spor gibi alanlarda kimin yeteneği varsa, bu kardeşlerimizin çaresizlik içinde harcanıp gitmesine göz yummayacağıma söz veriyorum.

11-Aşık Sümen’inin memleketinde ne onun ne İbrahim Erkal’ın ne de başka bir değerin artık bir kenara yazılmasına müsaade etmeyeceğine söz veriyorum.

12-Ayrıştırıcı değil birleştirici olacağıma söz veriyorum.

13-Çevre düzenlenmesi, çöplerin toplatılması ve mezarlıkların bakımı gibi rutin hizmetler konusunda titiz davranacağına söz veriyorum.

14-İsraftan kaçınıp halkın parasını gereksiz yerlere harcamayacağıma söz veriyorum.

15-Toplumla iç içe olacağıma, halktan kopmayacağıma söz veriyorum.

16-En önemlisi ise, verdiğim sözleri unutmayacağıma söz veriyorum inşallah.

İşte bunun için de sizden, bu süreç boyunca desteklerinizi bekliyorum.

Narman belediye başkanlığı gibi büyük bir sorumluluğu yüklenme adına çıkmış olduğumuz bu yolda niyetimiz hayırdır, akıbetiniz de hayır olur inşallah. Bu arada böyle bir göreve talip olan birbirinden değerli diğer tüm aday adaylarına da Allah’tan hayırlar diliyorum.

Sözlerime son verirken katılımınızdan tekrar teşekkür ediyor, İstanbul, İzmir, Tekirdağ, Bursa, Aydın, Ankara ve Antalya başta olmak üzere, Türkiye’nin hangi ilinde bir Narmanlı hemşehrimiz varsa, buradan selamlarımı sunuyorum ve her türlü hizmeti hak eden güzide ilçemiz Narman için ise şöyle diyorum:

Kur’an’a davet eder, kardeş olmuş her ferdin,

Yoksul ile yetimi, güldürmektir tek derdin,

Sende vatan tutana, daima huzur verdin,

Hak ettiğin her şeye, inan az kaldı varman,

Sen ne güzel bir yersin, iyi ki varsın Narman!”