Nöbetçi Eczaneler
DEVA Partisi Genel Başkanı Sayın Ali Babacan, Cumartesi günü partisinin kongresini yapmak üzere Erzurum’daydı. Haber Değer olarak biz de kongreyi takip ettik.
Ayrıca biraz sohbet etme imkanı da yakaladık. Kendisine bu noktada müteşekkirim…
Bilindiği üzere AK Parti‘den ayrılan Ali Babacan’ın başlattığı hareket, uzun süre Türkiye’nin siyasi gündemini meşgul etti. Babacan, parti kurma çalışmasını çok ağırdan aldı. Çok sayıda görüşmeler ve toplantılar yaptı.
9 Mart 2020 tarihinde de partinin kuruluş dilekçesi, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı‘na verildi. 11 Mart günü ise Bilkent Oteli‘nde lansmanı yapıldı. Lansman tam da Türkiye‘de Covid-19 virüsünün ilk vakasının tespit edildiği ilk güne denk geldi.
Merkez medya Sayın Babacan‘a ilgi göstermiyor. Ancak Youtube kanallarına çıktığı zaman hatırı sayılır bir kitle kendisini izliyor.
Genel merkez kadrolarının oluşturulmasının akabinde Ali Babacan‘ın da Covid-19 virüsüne yakalanması, önemli bir zaman aldı. Ancak parti kurma çalışmasındaki yavaş hareketliliğinin aksine il teşkilatlarını çok hızlı oluşturdu. Tüm illerde, il ve ilçe teşkilatlarında yer almak için çok sayıda talep vardı. Mesela Kars’ta 11 arkadaş, il başkanlığı talebinde bulunmuştu. Dolayısıyla teşkilatların kurulması uzun bir süre almadı.
Yasaya göre siyasi partilerin seçimlere girme hakkını kazanması için ya TBMM’de grubu olacak ya da illerin yarısından bir fazlasında (yani 41 ilde) teşkilatlanmış olacak. 41 ilde teşkilatlandıktan sonra genel merkez, kurucular kurulu marifetiyle büyük kongresini de yapabilir. (Has Parti 2011 milletvekili genel seçimlerine bu prosedür ile girmeye hak kazanmıştır.)
Ancak 2018 Milletvekili Genel Seçimlerinde İYİ Parti‘nin seçimlere girmeye hak kazanma sürecinde yaşanan krizler herkesin gözünü korkuttu. Bundan dolayı Sayın Ali Babacan ve çalışma arkadaşları konuyu riske etmeyerek tüm il ve ilçe kongrelerini 2020 yılı sonu itibariyle tamamlamak istemekte. Eğer bir il kongresi yapılıyorsa bu; partinin o ildeki ilçelerinin 3’te 2’sinin kongrelerini yaptığı anlamına gelir. 2 haftadır başta Diyarbakır, Batman, Erzurum ve Karabük illerinde DEVA Partisi birinci olağan kongreleri gerçekleşiyor.
Siyasi partilerin ve genel başkanların ne kadar güçlü olduğu, meydan mitingleri ile ölçülür. Türkiye siyasetinde geçmişten günümüze birçok kriter yerini başka kriterlere bıraksa da meydan mitingleri geçerliliğini her daim korumuştur. Sayın Babacan‘ı yapacağı meydan mitinglerinde takip etmek gerekirdi ama pandemiden dolayı bu imkansız. Ancak bu dönemin şartlarına rağmen Erzurum Havaalanı‘ndaki kalabalık, araç konvoyu, geçtiği cadde ve sokaklarda halkın gösterdiği ilgi, Babacan‘ın da onlara ilgi göstermesi önemli şeyler. Karizmasına da söylenecek laf yok.
Sayın Babacan Erzurum il kongresinde 47 dakikalık bir konuşma yaptı. Salona gelenlerin, Babacan’ın ekonomi ile ilgili söyleyeceklerini daha çok önemsediklerini görmek zor değildi. Ancak o; 47 dakikalık konuşmasını ‘hukuk devleti’, ‘demokrasi’, ‘insan hak ve özgürlükleri’ üzerine kurdu ve bunlar olmadan ekonominin düzeltilmeyeceğini vurgulamaya çalıştı. Salonda 27 yaşındayken Demokrat Partisi Erzurum Milletvekili seçilen ve Yassıada’da yargılanan Abdulmelik Fırat’ı (Ape Melik) anması , Kurtuluş Savaşı sırasında Erzurum Mebusu Hüseyin Avni’nin “cephenin bir vicdanı vardır o da hukuktur ” sözünü hatırlatması heyecan oluşturdu.
MHP Genel Başkanı Sayın Bahçeli’nin, ‘Askıda Ekmek’ projesini “askıda ekmek diye bir proje başlattılar. Bu yaptıklarından hiç utanmıyorlar mı? Bir ülkede adaleti, insan haklarını, demokrasiyi askıya alırsanız o ekmeği de askıya koymak zorunda kalırsınız. Bu, iktidarın bir ortağının vatandaşının ekmek parasına muhtaç kaldığını açıkça ilan etmesi demek. Söze gelince, yerli ve milli diyorlar. Milliyetçilik askıya ekmek koymak değildir“ ifadeleri ile tenkit etti ve büyük alkış aldı salondan.
Sayın Babacan’ın konuşmasının içeriği oldukça siyasi. Ancak ses tonundaki düzey, teknik tarafını daha çok öne çıkarmakta.
