13 Haziran 2020′de ilk harcını attığımız Haber Değer, bugün 1’inci yılını geride bıraktı.
Ben de bu vesileyle daha yolun başındayken nasıl bir gazetecilik yapacağımızı anlattığım ‘Haber Değer neden kuruldu?’ başlıklı yazıma bir kez daha dönüp baktım.
Ve çok şükür o yazıda altını çizdiğimiz ilkelerden bir an olsun taviz vermediğimizin haklı gururunu yaşadım.
“Hiç kimseyi ırkı, cinsiyeti, dini inancı ve sosyal düzeyi nedeniyle ötekileştirmeyeceğiz” demiştik, ötekileştirmedik.
Düşünce, vicdan ve ifade özgürlüğüne her daim saygı duyduk.
Kişi, kurum ve kuruluşları yeri geldiğinde kamu yararını gözeterek eleştirdik.
Ancak küçük düşürücü, aşağılayıcı veya iftira niteliği taşıyan eleştiri kültürünü de kesinlikle reddettik.
Başka yayın kuruluşlarından aldığımız haberlerde kaynak belirtmeye her daim özen gösterdik.
Gazetecilik mesleğini zedeleyecek, mesleğin saygınlığına zarar verecek yöntem ve tutumlardan kaçındık.
Şiddeti, zorbalığı ve bağımlılığı özendirici haberlere asla yer vermedik.
Haberlerimizde taraflara ‘eşit yer ve zaman’ tanımaya çalıştık.
Nitekim siz değerli okurlarımıza verdiğimiz sözleri bir an olsun unutmadan, 1 yılımızı geride bıraktık.
En önemlisi ise Sn.Atıf Özbey ile birlikte 2 kişi çıktığımız bu yolda yazarlarımız, okurlarımız ve haber kaynaklarımızla kocaman bir aileye sahip olduk.
Sn. Mahmut Esat Güven ile Sn. Settar Kaya, özellikle siyasi konulardaki bilgi ve tecrübelerini Haber Değer‘deki köşelerinden bizimle paylaştılar.
Sn. Yasin Ercilsin, akademik donanımıyla bölge tarihine ışık tuttu.
Avukat Sn. Burcu Soylu, güncel meselelere hukuksal açıdan yaklaşarak kaleme aldığı yazılarıyla Haber Değer‘e değer kattı.
Tüm yazarlarımıza buradan bir kez daha şükranlarımı sunuyorum.
Bu bir yıllık süreçte, kalemimiz sürçtüyse ve gönül kırdıysak da tüm samimiyetimle siz değerli okurlarımızın affına sığınıyor, özür diliyorum.
Hep birlikte nice yıllara…