Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
Sosyal Medya
Yasin Ercilsin

Nükleer patlamanın eşiğindeki Kars ve Iğdır!

2000’li yılların başlarında “Hibrit Savaş” veya “Vekalet Savaşları” olarak adlandırılan düşük yoğunluklu savaş stratejileri son yirmi yılda hayata geçmeye başladı. Daha çok bölgesel nitelikteki savaşlar bugünlerde geri döndürülemez şekilde neredeyse bütün coğrafyalara yayıldı.

Nitekim Ukrayna-Rusya Savaşı hız kesmeden devam ederken Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin Putin hakkında yakalama kararı çıkarması, hatta Ukrayna basının “Putin Türkiye’yi ziyaret ederken tutuklanabilir mi?” şeklindeki haberleri devam ediyor.

Bir yanda da Şubat 2022’de Elon Musk’ın uydu internet vasıtasıyla Ukrayna’nın Karadeniz’de Rus Donanmasına saldırmasına Rusya’dan Nükleer karşılık gelebilir endişesiyle karşı çıktığı haberleri çarşaf çarşaf servis ediliyor.

Türkiye’nin etrafındaki bütün bu kaosun bir diğer parçası da Kafkasya’da devam ediyor. Karabağ’da başlayan Azerbaycan’ın işgalci Ermenistan’ı topraklarından atma süreci Kafkasya’nın bölgesel dinamiklerini ateşlemek üzere zira İran net bir şekilde Ermenistan’dan yana tavır koyarken, diğer taraftan da Avrupa NATO Genişleme Komitesi Başkanı Gunther Fehlinger, Ermenistan’a “NATO’ya katılın” çağrısında bulundu. Bugünlerde Azerbaycan’ın ve Ermenistan’ın Karabağ’a askeri takviye yaptığı da göz önüne alınırsa Kafkasya yine büyük bir savaşın eşiğinde! Ve tabii ki Kars ve Iğdır’da ateş hattında!

Zira Iğdır’a sadece 20 km mesafedeki Metsamor Nükleer Santrali en ufak bir sarsıntıda bütün Kuzey Doğu Anadolu’yu etkileyecek “NÜKLEER” teklike konumunda!

Birkaç ay öncesine kadar devam eden Rusya ve Ukrayna Savaşı sırasında Zaporijya Nükleer Santrali’nin vurulma tehlikesi tüm dünyayı tedirgin etmişken, Iğdır ve Kars’ın yanı başındaki Metsamor Nükleer Santrali’nin adeta bir saatli bomba gibi yanı başımızda olması büyük bir risk.

Kafkasya’da savaşın ayak sesleri yankılanırken kaderine razı şekilde nükleer santralden habersiz yaşamaktayız. Yerel ve ulusal basında günübirlik haberler dışında “ölüm” sessizliği hakim !

Metsamor Nükleer Santrali’nin bir milli güvenlik meselesi olduğunu anlamak, anlatmak konusunda duyarsızlıktan öte bilgisiz ve çaresiziz!

Ulusal ya da uluslararası mecrada kamuoyu oluşturabilmek için yerel idarecilere büyük sorumluluk düşmekte.

Dernek, platform veya en azından sosyal medyada Nükleer tehlikeye karşı bilgilendirici yayınlar yapacak doğru bilgiyi aktaracak organizasyonlar kurulabilir. Nükleer tehlikeden korunabilecek sığınaklar oluşturulması için neyi bekliyoruz!

Şehirlerimizdeki AFAD birimleri bu konudaki çalışmalara öncü olmalı! AFAD’ın yayınladığı

Nükleer Savaşlarda Korunma Rehberi”ni halka, en azından sınır köylere anlatarak başlayabiliriz…

YORUMLAR

2 adet yorum var

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER