Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
Sosyal Medya
Kutfettin Fırat Şan

Kazanma Sanatı

“Allah’ın sözü ise en yücedir. Çünkü Allah, mutlak galiptir, hikmet sahibidir.” (Tevbe, 9/40)

Bazen gücümüz ile kazanır, bazen aklımız ile ve bazen de sevdiklerimiz ile. Aslında insanın yardımını hissettiği her şey güçtür. Varlığını hissettiği her şey gerçektir, gücüne güçtür. Ancak bütün güçlerin üstünde bir güç, bütün yardımların çok daha üstünde bir yardım var ki ona dokunan, onu hisseden ve ona hak kazanan kimse muhakkak galiptir. O yüzden Bakara suresinin 286. ayetini okuyarak deriz ya: “Sen bizim sahibimiz ve yardımcımızsın; inkarcı topluluğa karşı bize yardım et!

İnsan, en çok da acziyetini bilir. Her ne kadar aklı ile, dili ile kendini ikna etmeye çalışsa da gücünün noksanlığını unutmaya çalışsa da küçücük bir yıkım, ufacık bir kaos, ansızın bıçare bırakır insanı. Peki, neden unutmaya çalışır insan? Gücünün ne kadar az olduğunu, ne kapsamda iş yapabileceğini neden unutur insan? İnsanı oyalayıp duran şey nedir? Allah’tan, Allah’ın kudretinden, Allah’ın mutlak yardımından neden kendisini alıkoyar? Sadece bir ayete bakarak anlayabiliriz: “Çoklukla övünme yarışı sizi oyaladı!” (Tekâsür, 102/1)

Olaya din (İslam) bazlı bakmadığımızda da durum budur aslında. Entel bir birikime sahip olan yahut sahip olduğunu zanneden her bireyin dilinde şu sözleri duyarsınız: “Güzel yaşayacaksın! Dünyanın nimetlerinden faydalanacaksın! Madde ile telafisi olacak şeyin manasını bozmayacaksın! Manayı maddeye satmayacaksın! Parayla saadet olmaz!” Yabancı gelmedi değil mi bu sözler? Bana da yabancı gelmedi, hatta çok tanıdık geldi. Nereden mi? Elbette Kur’an-ı Kerim’den!

a) Erkek olsun, kadın olsun, bir mü’min olarak kim salih bir amelde bulunursa, hiç şüphesiz Biz onu güzel bir hayatla yaşatırız ve onların karşılığını, yaptıklarının en güzeliyle muhakkak veririz. (Nahl, 16/97) Allah Teala, güzel bir yaşamın nasıl elde edileceğini bu ayeti ile bizlere buyurmuştur: “Güzel amel, doğru adımlar…”
b) “Nimet olarak size ulaşan ne varsa, Allah’tandır.” (Nahl, 16, 53) Dünyanın nimetlerinden değil, Allah’ın nimetlerinden faydalanma şuurunu buyurur bize Allah. Her şey O’nundur gerçeği ile Allah’ın verdiği her nimetten faydalanmalıyız.
c) “Allah’ın indirdiği kitabın bir bölümünü gizleyenler ve onu az bir şey karşılığında satanlar yok mu, onlar karınlarına ateşten başka bir şey doldurmuyorlar.” (Bakara, 2/174)

Mana, Allah’a iman ve ona teslimiyettir. Madde ise Allah’tan yüz çevirmek, Allah’ın ayetlerinden, hakikatlerinden yüz çevirmektir. O yüzden manayı maddeye satmayacaksın diyenlere, evet, “Allah’ın hukukunu ve buyruğunu hiçbir şeye değişmem” diyeceğiz.
d) “Bilesiniz ki gönüller ancak Allah’ı zikrederek huzura kavuşur.” (Râ’d, 13/28) Evet, parayla saadet olmaz; ama aynı zamanda Allah zikrinin, Allah teslimiyetinin olmadığı mekanda da zamanda da saadet olmaz. O sebepten Allah Teala bizlere huzurun yolunu, hakikatin yolunu böyle göstermiştir.

Hasılı kelam, bir bütün olarak dilimizde, fikrimizde; evimizde, neslimizde; çarşımızda sokağımızda mutlak olan şu hakikati söylemek, içimize işlemek lazım gelir: “Huzur, ancak ve ancak İslam’dadır! Mutlak güç, mutlak galip Allah’tır! Acziyeti nihayetsiz olan, bıçare olan insandır! Her şeyin sahibi vardır ve o da tek olan ALLAH’tır!”

Selam ve dua ile.

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER